Velid Canbolat Lübnan Kuvvetleri lideri Caca'nın cumhurbaşkanlığı hayallerini engellemek için stratejik hamleler yapıyor. Çekişme, Maarab’daki gerginlikler ve Avn'ın adaylığı üzerinden şekilleniyor.
YDH - Eski milletvekili Velid Canbolat, Lübnan Kuvvetleri lideri Semir Caca'nın cumhurbaşkanlığı hayallerini sınırlandırmada belirgin bir misyon üstlenmiş durumda.
Canbolat, Ma’arab’daki toplantılara katılmayı reddetmesi ve eylül ayında yaptığı açıklamalarla, Caca'nın liderliğine açık bir sınır koyduğunu hissettirmişti.
Canbolat, o dönemde şu ifadeleri kullanmıştı: “Eğer Caca muhalefetin lideri olarak kendini kanıtlamak istiyorsa, bunu biz olmadan başarsın.”
Caca'nın partisi Lübnan Kuvvetleri milletvekilleri, liderlerinin cumhurbaşkanlığına adaylığını ima etmeye başlar başlamaz, Canbolat'ın Ordu Komutanı Josef Avn'ı bir “iç-dış” aday olarak gündeme getirmesi, bu stratejinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
El-Ahbar gazetesinin haberine göre Canbolat'ın, muhalefet içinde bir uzlaşma atmosferi oluşmadan önce Avn'ın ismini ortaya atması, yalnızca uluslararası dinamiklerle açıklanamıyor.
Bazı gözlemcilere göre, bu hamle Canbolat'ın siyasi manevra kabiliyetini yeniden göstermek ve kontrolü ele almak için yaptığı bir hamle. Avn'ın adaylığı, muhalefet bloklarının dikkatini çekip konsensüs sağlamak yerine bir çıkmaza dönüştü ve bu durum, adaylık tartışmalarını daha karmaşık hale getirdi.
Bununla birlikte, Canbolat'ın önerisinin, esasen Caca'nın cumhurbaşkanlığı şansını zayıflatma hedefini başarıyla yerine getirdiği konuşuluyor.
Son üç gün içinde Maarab’da tansiyon oldukça yüksekti. Canbolat, ne Maarab’da ne de Bikfaya’da, sembolik istişarelerin bir parçası olmayı kabul etti.
Bunun yerine, vekili Mervan Hamade'yi Caca ile görüşmek üzere iki kez gönderdi ancak herhangi bir somut sonuca ulaşamadı. Canbolat'ın siyasi ağırlığını Dürzi liderliğinden değil, Meclis Başkanı Nebih Berri ile kurduğu dengeli ittifaktan aldığı ve bu ittifakın istikrarını korumakta kararlı olduğu belirtiliyor.
Canbolat'a yakın çevreler, 2005 yılında “Sedir Devrimi” döneminde Canbolat'ın Lübnan’daki en önemli siyasi figürlerden biri olduğunu hatırlatıyor.
O dönemde "dörtlü ittifakın" mimarı olarak 14 Mart koalisyonunun çalışmalarını yönlendiren Canbolat, Hristiyan müttefiklerinin meşruiyetini kendi kontrolü altında tutmayı başarmıştı.
Bugün ise Canbolat, Suriye’deki değişimlerin sunduğu yeni fırsatları değerlendirerek, benzer bir siyasi liderlik iddiasında bulunuyor. Ancak, Hristiyan liderlerle olan iletişimindeki temel fark, bölgesel sinyalleri almadaki yetkinlik olarak öne çıkıyor.
Caca, Donald Trump’ın başkanlık döneminden beri ABD ve Suudi Arabistan’ın desteğiyle Baabda Sarayı’na ulaşma şansının en güçlü olduğu zaman diliminde olduğunu düşünüyor.
Fakat Caca'nın bu stratejisi, Lübnan’daki siyasi denklemleri tam anlamıyla kavrayamayan bir yalnızlaşma tehlikesi içeriyor. Cumhurbaşkanlığı yarışına odaklanmış bir Caca'nın, aday Cihad Azur ile kesişen dinamikleri iyi yönetememesi ve siyasi değişimlerden yararlanamaması, onun bu süreci daha da zora sokuyor.