Suriye’deki HTŞ rejiminin karşılaştığı sorunlar, eski hükümet destekçileriyle çatışmalar ve türbelere saldırı gibi toplumsal gerilimlerle tırmanıyor. Aynı zamanda, tüm askeri grupların birleşmesiyle ilgili bir anlaşma yapıldı.
YDH - Wall Street Journal'a göre, Suriye'de iktidarı ele geçiren Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimine bağlı militanlar, eski hükümet destekçileriyle çatışmalar ve türbelere saldırı sonrası protestolar gibi pek çok sorunla karşı karşıya.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, çarşamba günü Tartus vilayetinde, devrik Cumhurbaşkanı Beşşar el-Esed'in hükümeti altında görev yapmış ve iddialara göre ünlü bir hapishane ile ilişkilendirilen bir subayın gözaltına alınması girişiminin ardından çıkan çatışmalarda 17 kişinin öldüğünü bildirdi.
Gözlemevi, HTŞ militanlarının 14 kişinin yanı sıra Hirbet el-Mezze'de “üç silahlı şahsın” öldüğünü bildirdi.
HTŞ militanlar, "Sednaya hapishanesindeki suçlardan sorumlu olanlar arasında yer alan” bir subayı yakalamaya çalışıyordu.
Salı günü, Hama’nın kuzeybatısındaki Masyaf’ta, Alevi mezhebinden üç yargıcın öldürülmesini kınayan bir gösteri düzenlendi.
Protestocular, bir arada durma ve sorumluların hesap vermesi çağrısında bulundular.
Protesto sırasında, yabancı silahlı kişiler kalabalığı zorla dağıtmaya çalıştı, bu da gerilimi artırarak yerel ileri yaştaki kişilerle çatışmaları engellemeye çalışan müdahale etti.
Yargıçlar, Suriye genelinde süregelen huzursuzluklar sırasında Rabiya-Masyaf kavşağında öldürülmüştü.
Ayrıca, Halep'teki Alevi mezhebinin kutsal alanına silahlı kişilerin saldırdığına dair bir video yayımlandı. Bu saldırıda, beş görevli öldü ve kutsal mekan yok edildi. Video, Şam'ın düşüşünden önceki bir olaya ait olduğu iddia edildi.
Suriye'nin Hristiyan azınlığı arasında, ordu birliklerinin bir Noel ağacını ateşe vermesinin ardından ayrı protestolar patlak verdi. HTŞ militanları, olayın sorumlusu olan yabancı militanları yakaladıklarını açıkladı.
Uluslararası Kriz Grubu’ndan Suriye analisti Nanar Hawach, “HTŞ, iki hafta içinde kontrol ettiği bir ülke üzerinde tam kontrol sağlamak için yeterli güce sahip değil,” diyerek, ilerlemenin en iyi yolunun yerel grupların yönetimde yer alması olduğunu belirtti. Zira bu durum pek çok kişi tarafından yabancı olarak kabul ediliyor.
Şam’daki Alevi yoğunluklu bir semtte yaşayan Firas Maalla ise “Şu an için korku bizleri yönetiyor ve HTŞ'yi yargılamak için çok erken, geleceğimizin nasıl şekilleneceğini bilmiyoruz,” dedi.
Silahlı gruplarla anlaşma sağlandı
Diğer yandan SANA ajansının kaynaklarına göre Suriye'deki silahlı grupların liderleri ile HTŞ rejiminin lideri Ebu Muhammed el-Colani arasında yapılan bir toplantı sonucunda, tüm grupların dağılması ve Suriye Savunma Bakanlığı bünyesinde birleşmeleri konusunda bir anlaşmaya varıldığı bildirildi.
Colani, geçtiğimiz pazar günü Şam'da Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile düzenlediği basın toplantısında, "İster el-Esed hükümetini deviren gruplardan ister ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'nin kontrolündeki bölgelerdeki gruplardan olsun, Suriye’nin yeni devletinin dışında kimse silah taşıyamayacak," dedi.
Tüm askeri grupların, yeni Suriye ordusunda Savunma Bakanlığı'nın kontrolünde tek bir yapı altında birleştirileceğini doğrulayan Colani, Ebu Hasan el-Hamavi'yi rejimin savunma bakanı olarak atadığını açıkladı.