Mısır ve BAE'den HTŞ rejimine 'yarı boykot'

img
Mısır ve BAE'den HTŞ rejimine 'yarı boykot' YDH

Mısır ve BAE, Suriye’deki yeni rejime mesafeli bir ilişki kurarken, Türkiye ve Suudi Arabistan iş birliğini hızlandırıyor. Kahire’nin endişeleri, Suriye ordusunun yeniden yapılandırılması ve terör listelerindeki isimlerin iktidarda olmasıyla bağlantılı. Türkiye ise yeni yönetimle ekonomik ve sınır anlaşmalarını hızla tamamlamayı hedefliyor.




YDH - Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ebu Muhammed el-Colani liderliğindeki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimi ile iş birliği yapmaya mesafeli duruyor.

Bu esnada Türkiye ve Suudi Arabistan, bu yönetimle ilişkilerini hızla normalleştirme adımları atıyor.

Suriye konusundaki çıkar çatışmaları ve farklı yaklaşımlar sürerken, dört ülke arasında iletişim kanalları açıldı.

El-Ahbar gazetesinin değerlendirmesine göre yeni Suriye yönetiminin alması gereken kararlar konusunda Türkiye ile Suudi Arabistan arasında belirgin bir görüş ayrılığı bulunuyor.

Mısır, yeni Suriye rejimiyle şimdilik yalnızca “uzaktan” iletişim kurmayı tercih ediyor.

Kahire, bu yönetimin gücünü pekiştirme olasılığından endişe duyarken, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdülati'nin Suriye’ye yakın zamanda bir ziyaret gerçekleştireceği ihtimali yalanlandı. Bu durum, özellikle Suriye ordusunun yeniden yapılandırılması konusundaki yöntemlerin Mısır’ın güvenlik ve askeri çıkarlarını tehdit etmesi gibi çeşitli nedenlerle Mısır’ın endişelerini artırıyor.

Mısırlı askeri yetkililer, bu tür bir yeniden yapılandırmanın ulusal ordu yapısını bozarak, bir milisler ordusuna dönüşme riskini barındırdığını düşünüyor. Sudan senaryosunun uygulanabileceği endişesi ise bu kaygıları daha da artırıyor.

Ayrıca, yeni Suriye rejimindeki çoğu ismin Mısır’da terör listelerinde yer alması, ister yargı kararlarıyla isterse istihbarat verileriyle, Kahire'nin çekincelerini güçlendiriyor.

Bazı aracıların ilettiği ekonomik teşvik mesajlarına rağmen —özellikle yeniden inşa sürecinde Mısırlı şirketler için büyük fırsatlar sunulduğu belirtilse de— Mısır, bu mesajlara temkinli yaklaşıyor.

Kahire, Suriye’de Müslüman Kardeşler liderlerinin barındırılmaması, karar alma süreçlerinin bağımsız olması ve Türkiye’ye bağımlılığın sona erdirilmesi konularında ısrarcı. Bu konularda henüz net cevaplar alınmadı.

Öte yandan HTŞ, geçmişi geride bırakmak ve demokratik bir geçiş süreci başlatarak, tüm tarafların onayladığı bir anayasa sonrasında başkanlık ve parlamento seçimleri düzenlemek gibi hedefler açıklıyor. Ancak Kahire ve Abu Dabi, bu hedeflerin gerçekleştirilme kapasitesine şüpheyle yaklaşıyor ve herhangi bir Sünni İslamcı yönetimle iş birliğini reddediyor.

Bununla birlikte, her iki ülke de doğrudan çatışmadan kaçınma ve somut adımları bekleme niyetinde.

Fakat Suriye’de son günlerde Kahire ve Abu Dabi ile iletişim kurmak için seçilen isimlerin, her iki ülkenin de tutumlarını değiştirmesi için yeterli olmadığı görülüyor.

Yine de Mısır, BAE’nin aksine, dış politikasına uygun şekilde yeni Suriye yönetimiyle belirli çerçevelerde iş birliği yapmayı tamamen reddetmiyor.

Türkiye ve Suudi Arabistan’ın tutumu

Türkiye, Suriye’de çeşitli kazanımlar elde etmeyi amaçlıyor ve yeni yönetimle deniz sınırlarının belirlenmesi, ekonomik iş birliği gibi anlaşmalar imzalamaya hız veriyor.

Suudi Arabistan ise ekonomik süreçlerde yer alarak, Şam’da yeniden nüfuz kazanmayı hedefliyor.

Mısırlı yetkililer, Ankara’nın Suriye’yi bir Türk vilayetine dönüştürmek istediğini düşünürken, Riyad’ın bu hevesinin İsrail ile normalleşme adımları karşılığında Suriye’yi de kapsayan bazı avantajlar elde etme arzusundan kaynaklandığını belirtiyor.