Golan Tepeleri’nde yaşayan Dürzilerin İsrail vatandaşlığına geçiş oranı son yıllarda ciddi bir artış gösteriyor. 2022-2024 arasında, İsrail 1126 vatandaşlık başvurusunu onayladı ve bu oran, 2017-2021 dönemine kıyasla iki kattan fazla. Golan Dürzilerinin yüzde 20’den fazlası artık İsrail vatandaşı.
YDH - Gazze ve Lübnan’daki savaşlar ve Suriye'de Beşşar el-Esed hükümetinin düşmesinin beraberinde İsrail'in işgali altındaki Golan Tepelerinde Dürzi sakinlerin İsrail vatandaşlığına başvurma oranında artış yaşandı.
Şomrim kuruluşu tarafından elde edilen verilere göre, İsrail'in işgali altındaki Golan Tepelerinde vatandaşlık başvuruları tarihî bir zirvede.
Golan Dürzilerinin yüzde 20’den fazlası İsrail vatandaşlığına sahip. Bu oran, 2000'lerin başına kıyasla iki katından fazla bir artışa işaret ediyor.
Times of Israel gazetesinin haberine göre söz konusu istatistikler, İsrail sivil toplum kuruluşu olan Bilgiye Erişim Özgürlüğü Hareketi'nin talebiyle, Nüfus ve Göçmenlik Kurumundan elde edildi.
İsrail, Golan Tepelerinin büyük bir bölümünü 1967’deki Altı Gün Savaşı’nda işgal etti.
Savaş sonrası çizilen sınırlar, Dürzi köylerini bölerek aileleri ve yerleşimleri birbirinden ayırdı.
İsrail, 1981’de Golan Tepelerini işgal ettiğinde tüm sakinlerine İsrail vatandaşlığı teklif etti, ancak bu teklifi yalnızca küçük bir azınlık kabul etti. Son yıllarda ise vatandaşlık başvurularında belirgin bir artış görülüyor.
2022 yılında 438 başvuru yapıldı, 419’u kabul edildi, 2023 yılında 406 başvuru yapıldı, 389’u kabul edildi ve 2024’ün ilk 11 ayında 352 başvuru yapıldı, 318’i kabul edildi. 2024 yılı sonunda toplam başvuru sayısının 2023 seviyelerine yakın olması bekleniyor.
2022-2024 yılları arasında İsrail, Golan Tepelerindeki Dürzilerden 1126 vatandaşlık başvurusunu onayladı.
Bu sayı, 2017-2021 yılları arasındaki beş yıllık dönemde onaylanan 539 başvurunun iki katından fazla.
Nüfus ve Göçmenlik Kurumu’nun verilerine göre, Golan Tepelerindeki yaklaşık 29 bin Dürzi sakinin yaklaşık 6 bini (yüzde 20,45) İsrail vatandaşlığına sahip.
Bu oran, 2022’ye kıyasla yüzde 3,6’lık bir artışı temsil ediyor. Artış, daha fazla başvuru yapılmasının yanı sıra İsrail vatandaşı olan çiftlerin çocuk sahibi olmasından kaynaklanıyor.
