Ermenistan hükümeti, Avrupa Birliği üyelik sürecini başlatmak için yasa tasarısını onayladı. Başbakan Nikol Paşinyan, üyelik kararının halk oylamasıyla alınacağını vurgularken, AB ile vizesiz seyahat için gerekli reformlara dikkat çekildi.
YDH - Ermenistan hükümeti, ülkenin Avrupa Birliği'ne (AB) katılım sürecini başlatmayı öngören yasa tasarısını onayladı.
Armenia News'in haberine göre, karar bugün yapılan kabine toplantısında alındı. Tasarı, bundan sonra ülkenin parlamentosunun onayına sunulacak.
Hükümetin açıklamasına göre, bu girişimin onaylanması, "Ermenistan Cumhuriyeti yurttaşlarının AB’nin tam üyesi olma yönündeki beklentilerini daha gerçekçi hale getirecek" ve bu konunun tartışılması için uygun bir çalışma ortamı sağlayacak.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, yasa tasarısının "Ermenistan'ın AB'ye doğrudan üyeliği anlamına gelmediğini" ifade etti.
Ülkenin birliğe katılım kararının yalnızca halk oylaması yoluyla alınabileceğine işaret eden Paşinyan, "Ancak referandumdan önce bazı adımlar atmamız gerekiyor: Avrupa Birliği ile bir yol haritasını tartışmalıyız," şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, geçen yıl mart ayında yaptığı açıklamada, Ermenistan'ın son dört yılda karşı karşıya kaldığı zorlukların ardından AB üyeliği fikrini gündemine aldığını belirtti.
"Ermeni halkının Avrupa’ya yönelik arzuları var. Bu süreçten geçiyoruz ve nasıl sonuçlanacağını göreceğiz," ifadelerini kullandı.
Mirzoyan ayrıca, Erivan’ın dış ilişkilerini çeşitlendirmeyi, daha fazla ortak ve müttefik edinmeyi önemli bir hedef olarak gördüğünü dile getirdi.
Geçen yıl, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Brüksel’in Ermenistan ile ikili iş birliğini genişletme kararı aldığını açıklamıştı.
Borrell, bu bağlamda "Ermenistan ile yeni bir ortaklık için iddialı bir gündem" üzerinde çalışıldığını belirtmişti.
Eylül ayında, Ermenistan ile AB arasında vizesiz seyahat müzakereleri başlatıldı. Ermeni yurttaşlarına kısa süreli seyahatlerde vize muafiyeti sağlanması için ülkenin sınır kontrolleri, göç yönetimi ve yolsuzlukla mücadele alanlarında "önemli reformlar" gerçekleştirmesi gerektiği belirtilmişti.
