Euro-Med: Filistinlilerin gördüğü işkence şok edici

img
Euro-Med: Filistinlilerin gördüğü işkence şok edici YDH

Serbest bırakılan Filistinlilerin İsrail’in toplama kamplarında insanlık dışı muamele gördüğünü söyleyen Avrupa Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü, tutsakların fiziksel ve ruhsal sağlık durumlarının şok edici olduğunu vurguladı.




YDH- Cenevre merkezli Avrupa Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü (Euro-Med HMR) yaptığı açıklamada, Gazze ateşkes anlaşması kapsamındaki takas anlaşmasının yedinci partisinde serbest bırakılan Filistinli tutsakların fiziksel ve ruhsal sağlık durumlarının “şok edici” olduğunu söyledi.

İnsan hakları örgütü, “Gözle görülür şekilde sağlıksız olan bu kişilerin İsrail hapishanelerinden tekrar tekrar serbest bırakılması, maruz kaldıkları iğrenç işkence ve kasıtlı tıbbi ihmalin dehşet verici seviyelere tırmandığını ortaya koyuyor” dedi.

Örgüt, serbest bırakılan kişilerin bir deri bir kemik kalmış bedenlerinin, gerekli tıbbi bakım ve tedaviden mahrum bırakılma da dahil olmak üzere “tüm yasal ve ahlaki sınırları aşan sistematik suçların ve insanlık dışı muamelenin” ciddiyetini yansıttığını ve işkencenin etkilerinin açıkça görüldüğünü söyledi.

Örgüt şöyle devam etti: “Bu cezaevlerinde meydana gelen vahşet, dünya çapında insan hakları örgütleri tarafından kaydedilen en kötü ihlaller arasında yer alıyor.”

Ciddi halsizlik ve bitkinliğin yanı sıra, Euro-Med saha ekibi tutuklular arasında uzuv kesilmesi ve işkencenin neden olduğu ciddi şişlikler de dahil olmak üzere ciddi yaralanmaları belgeledi. Bazılarının arkadaşlarının yardımı olmadan yürüyemediği, bazılarının ise sağlık durumları hızla kötüleştiği için acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duydukları görüldü.

Gözaltında tutulanların çoğunluğu herhangi bir suçla itham edilmemiş olsa da birçoğu “serbest bırakılmadan önceki son dakikaya kadar dövüldüklerini, kötü muamele gördüklerini ve tehdit edildiklerini” söyledi.

Gazze Şeridi'nden 7 Ekim 2023'ten sonra çeşitli noktalarda kaçırıldıklarından beri, “ciddi fiziksel ve psikolojik zarar vermek üzere tasarlanmış sistematik bir politikanın parçası olarak tutuklandılar veya gözaltına alındılar, işkence gördüler ve aşağılayıcı muameleye maruz kaldılar.”

İnsan hakları grubu, bu politikanın İsrail'in “Şerit'teki Filistin halkını, hayatta kalmalarının temellerini zayıflatarak ve onları boyun eğmeye ya da yok olmaya sürükleyerek tamamen ya da kısmen yok etmeyi amaçlayan soykırım” suçunun bir parçası olduğunu söyledi.

Euro-Med ekibi ayrıca, İsrail'in “şiddeti ve soykırımı doğrudan teşvik eden yasaların uygulanması yoluyla” yakın zamanda serbest bırakılan tutuklulara karşı devam eden psikolojik işkence ve aşağılama yöntemlerini kullandığını belgeledi.

Bunun bir örneği olarak, İsrail toplama kampı yetkililerinin yeni tahliye edilen tutsakları, üzerinde İsrail Cezaevi Servisi'nin resmi sloganlarının ve İbranice tehditkar ifadelerin yer aldığı yelekler giymeye zorlaması gösterildi.

Söz konusu yeleklerde intikam ve tasfiyeye kadar takip ilkesini ifade eden dini alıntıların da yer aldığı belirtildi. Ayrıca, psikolojik olarak aşağılamak ve “özgür” olmalarına rağmen hâlâ dışlandıkları gerçeğini vurgulamak için üzerlerine aşağılayıcı kelimeler basılmış plastik bileklikler takmaya zorlandıkları bildirildi.

Serbest bırakılan Filistinli tutsakların yeleklerinde yer alan “Düşmanlarımın peşine düşeceğim ve onları ele geçireceğim; onları yok edene kadar geri dönmeyeceğim” ifadesinin, açıkça öldürme ve soykırım çağrısı yapan bir İncil pasajından (Mezmur 18:37) alındığı kaydedildi. Bu, Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 3. Maddesi tarafından yasaklanan soykırıma doğrudan ve alenen teşvikin bir şekli olduğu vurgulandı.

Grup, İsrail'in Filistinlileri insanlıklarından mahrum bırakmasının ve onları öldürmek ve hedef almak için meşru bir hedef olarak görmesinin “psikolojik savaşın ötesine geçtiğini ve kurumsal nefret söyleminin tehlikeli bir uzantısını ve soykırım yapma niyetinin pekiştirilmesini teşkil ettiğini” söyledi.

Örgütün bildirdiğine göre, İsrail'in tutuklulara karşı işlediği suçlar arasında "Filistinlilerin öldürülmesi ve işkence, diğer kötü muamele biçimleri ve tecavüz de dahil olmak üzere cinsel şiddet, ağır fiziksel ve psikolojik zarar verilmesi yer alıyor ve tüm bunlar Filistin halkını bir bütün olarak yok etmek için gerçekleştiriliyor."

İsrail’in yüzlerce Filistinli tutsağa karşı zorla kaybetme suçunu işlemeye devam ettiğini söyleyen Euro-Med, bu kişilerin nerede olduklarının veya tıbbi durumlarının sevdiklerine bildirilmediğini belirtti. Bunun da tutsak kişilerin güvenliği ve yaşamları konusunda ciddi endişelere yol açtığı kaydedildi.

İsrail’in ayrıca, onlarca tutsağın İsrail toplama kamplarında öldürüldüğüne dair güvenilir kanıtlara rağmen, bu kişilerle ilgili her türlü bilgiyi basından gizlemeye devam ettiği bildirildi.

Örgüt şu çağrıyla açıklamasını sonlandırdı: “Tüm ülkeler ve ilgili uluslararası kuruluşlar, İsrail'in Filistinli tutuklu ve mahkumlara yönelik yaygın ve sistematik öldürme, işkence ve diğer ciddi ihlal suçlarına son vermek için hızlı ve kararlı bir şekilde harekete geçmelidir. Keyfi olarak tutuklananlar hiçbir koşul öne sürülmeksizin derhal serbest bırakılmalıdır. Ayrıca, yerel ve uluslararası örgütlere tutukluları ziyaret etmeleri için derhal izin verilmeli ve bu kişilere kendi avukatlarını seçme imkânı tanınmalıdır.”