İsrailli analist: Gazze’deki koşullar Lübnan’dan farklı

img
İsrailli analist: Gazze’deki koşullar Lübnan’dan farklı YDH

İsrailli askeri ve savunma analisti Amos Harel, ABD’nin arabuculuk rolünün gölgesinde Gazze ve Lübnan’daki ateşkes anlaşmalarını ele aldı; analiste göre Hizbullah'ın eylemleri geçmişte yaşananları hatırlatırken Hamas, anlaşmanın ikinci aşamasını engelliyor.




YDH- İsrail’in Liberal Siyonist gazetesi Haaretz’den askeri analist Amos Harel, Lübnan ve Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmalarının uygulanması ve bu süreçte yaşanan zorluklar hakkında kaleme aldığı analizinde, ateşkesin uygulanmasında karşılaşılan sorunları ve tarafların tutumlarını detaylı bir şekilde aktararak İsrail'in ateşkes anlaşmasına tam olarak uymadığını ve Lübnan'daki sivillere yönelik saldırılarını sürdürdüğünü vurguladı; Gazze'deki takas anlaşmasının uygulanmasında yaşanan aksaklıkları ve bu durumun bölgedeki tansiyonu nasıl etkilediğini ele aldı.

Aynı bağlamda, Harel, ABD'nin arabuluculuk rolünü ve Trump yönetiminin Lübnan'daki yeni hükümeti destekleme çabalarını da değerlendirdi.

Amos Harel’e göre, su anda ABD İsrail'in eylemlerini destekliyor ancak bu desteğin ne kadar süreceği belirsiz.

Gazze'deki ateşkes bir anlaşmasından önce Başkan Donald Trump, Lübnan cephesinin Ortadoğu'da çatışmaların durdurulduğu ilk cephe olacağını vurgulamıştı.

Lübnan ve Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmaları Pazar günü ilk kez zorlu bir sınava tabi tutuldu.

Lübnan'da ateşkesin başlamasının üzerinden 60 gün geçmesine rağmen İsrail ordusu güney Lübnan'daki mevzilerinden çekilmeyi hala tamamlayamadı.

Pazar günü bölgede çok sayıda çatışma yaşandı ve İsrail ordu birlikleri işgal ordusunun kontrol noktalarını aşmaya çalışan sivil konvoylara ateş açtı.

Harel, ‘’Trump yönetiminin, ABD'nin desteklediği iki adayın cumhurbaşkanı ve başbakan seçilmesinin ardından Lübnan'da yeni seçilen hükümeti desteklemeye odaklanmış durumda’’ olduğunu kaydediyor ve ekliyor:

‘’Hizbullah'ın Pazar günü gerçekleştirdiği eylemler geçmişte yaşananları hatırlatıyor. 2000 yılının Mayıs ayında, İsrail ordusunun Güney Lübnan'dan tek taraflı olarak çekilmesinden hemen önce Hizbullah, İsrail ordusu ve Güney Lübnan Ordusu tarafından işgal edilen güvenlik bölgesine doğru kitlesel sivil yürüyüşler düzenlemişti. Şii örgüt perde arkasında olaylara müdahil oluyor.’’

 

‘Gazze Lübnan değil’

Harel’e göre, Gazze'deki koşullar farklı. Hamas, mevcut anlaşmanın ikinci aşamasının gerçekleştirilmesi önünde engeller yaratıyor.

Cumartesi günü serbest bırakılması gereken tutuklulardan biri olan Kibbutz Nir Oz'dan Arbel Yehud'u serbest bırakmak yerine tutuklanan bir kadın askeri serbest bıraktı.

Harel, ‘’beş kadın ordu gözcüsünden dördünün Cumartesi günü serbest bırakılmasının ardından İsrail’in Hamas'a karşı cezalandırıcı bir önlem aldığını’’ ekliyor.

İsrail Pazar günü Gazzelilerin harabeye dönmüş kuzey Gazze Şeridi'ndeki evlerine dönmelerini geciktirerek kuzeyi güneyden ayıran Netzarim koridorunu kapattı.

Bir diğer bağlamda, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun Şubat ortasında Trump ile görüşmek üzere Washington'a gitmesi bekleniyor.

Harel, görüşülecek konular arasında Trump'ın bölgesel barış anlaşması, İsrail'in Gazze Şeridi'nin bir bölümünü ele geçirmesi ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in hayal ettiği gibi buradaki yerleşimlerin yenilenmesi olduğunu belirtiyor.

Belki o zaman Trump yönetiminin ateşkes anlaşmalarının sonraki aşamaları için ne planladığını anlamak mümkün olabilir.

Ancak şimdilik Trump'ın verdiği sinyaller İsrail'deki aşırı sağcı partilerin ve Netanyahu'nun destekçilerinin umutlarıyla örtüşmüyor gibi görünüyor.