Likud'lu bakanlar, işgal rejimi başbakanı Benyamin Netanyahu'ya gönderdiği bir mektupta, “Batı Şeria'da İsrail egemenliğinin uygulanmasını ve Hamas'ın tamamen yok edilmesini” talep etti.
![](https://ydh.com.tr//images/logo2.png)
YDH- Jewish Press'in bildirdiğine göre, Likud'lu bakanlar pazar günü Başbakan Benyamin Netanyahu'ya acil bir mektup göndererek Batı Şeria'da “İsrail egemenliğinin” uygulanması çağrısında bulundular.
Bu çağrı, Netanyahu'nun Beyaz Saray'a yaptığı ve Başkan Donald Trump'ın önümüzdeki dört haftanın bölgeye ilişkin kararların alınmasında “kritik bir dönem” olacağını belirttiği diplomatik ziyaretin ardından geldi.
Jewish Press'e göre, bakanların “Batı Şeria'de Egemenliğin Uygulanması - Bir Sonraki Katliamın Önlenmesi” başlıklı mektubu doğrudan Netanyahu'ya hitap ediyor.
Söz konusu mektupta şu ifadeler yer alıyor: “Geçtiğimiz hafta sonu Başkan Trump ile görüşmek üzere Beyaz Saray'ı ziyaret eden ilk yabancı lider oldunuz. Görüşmelerinizde uzak tehditler, barış anlaşmaları ve en önemlisi, Gazze Şeridi'nde Hamas'ın tamamen yok edilmesi ve tüm esirlerimizin güvenli bir şekilde geri dönmesi için devam eden mücadele de dahil olmak üzere kritik konuları ele aldınız.”
Girişime Yesha Konseyi Başkanı Yisrael Gantz, Yossi Dagan ve Yesha Konseyi Genel Müdürü Omer Rahamim’in öncülük ettiği bildirildi.
Mektubun İsrail bakanları Eli Cohen, Miki Zohar, Gila Gamliel, Amichai Shikli, Miri Regev, Shlomo Karai, Yoav Kisch, Idit Silman, Nir Barkat, Mai Golan ve Dudi Amsalem tarafından imzalandığı ifade edildi.
Ancak aralarında Israel Katz, Haim Katz, Avi Dichter ve Yariv Levin'in de bulunduğu bazı bakanların mektubu imzalamaktan “kaçındığı” kaydedildi.
Jewish Press, bazı bakanların kendilerine imza için mektup sunulmadığını iddia ederek, isimlerini daha sonraki bir aşamada ekleyebileceklerini belirttiklerini söyledi.
Likud bakanlarının mektubunun devamında şu ifadeler yer aldı:
“Sizi tebrik ediyor ve İsrail'in çıkarlarını savunmada kararlı olmanız için sizi cesaretlendirmek istiyoruz. Başkan'ın Gazze'deki gerçekliğin değiştirilmesine ilişkin açıklamaları ve Batı Şeria’daki kutsal topraklarımıza egemenlik uygulanmasına ilişkin tartışmaları kabul etmesi, dikkate değer tarihi bir fırsat sunmaktadır.”
Ayrıca şunu da vurguladıkları bildirildi:
“Size şu gerçeği hatırlatıyoruz: İsrail egemenliği bir lüks değil, bir gerekliliktir. Ülkemizin kalbinde bir Arap terör devletinin kurulmasını önlemek için temel bir zorunluluktur ve mutlak zafere ulaşmanın ayrılmaz bir parçasıdır.”
Bakanlar, İsrail'in Batı Şeria üzerindeki “tam egemenliğinin” sadece İsrail'in toprakları üzerindeki “doğal hakkının” bir ifadesi olmadığını, aynı zamanda “Afula, Hadera, Kefar Saba, Modiin, Kudüs ve Birüssebi gibi şehirlerde 7 Ekim'dekine benzer vahşetlerin gelecekte yaşanmasını önlemenin tek yolu” olduğunu ileri sürdüler.
Bakanlar “Batı Şeria'da egemenliği uygulamanın ve bölgenin İsrail Devleti'nin ayrılmaz bir parçası olarak ABD tarafından derhal tanınmasını sağlamanın zamanı geldi. Tıpkı Başkan Trump'ın Golan Tepeleri'nde yaptığı gibi” diye yazdılar.
Haaretz gazetesi de İsrailli komutanlara ve askerlere dayandırdığı haberinde, Orta Bölge Komutanlığının Gazze Şeridi'nde uygulanan yöntemleri Batı Şeria'nın kuzeyine taşıma kararı aldığını bildirdi.
Haberde, Tümgeneral Avi Blut'un şüpheli görülen ve patlayıcı madde yerleştirmeye çalışan herkesin öldürülmesi emrini verdiği belirtildi.