ABD Kongre Üyesi Scott Perry, USAID'in IŞİD, el-Kaide ve Boko Haram gibi terörist gruplara yılda 697 milyon dolar aktardığını söyledi.

YDH- ABD Kongre Üyesi Scott Perry, geçtiğimiz günlerde Temsilciler Meclisi'nde düzenlenen bir oturumda, Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı'na (USAID) yönelik ciddi suçlamalarda bulundu.
Perry, ajansın IŞİD, el-Kaide ve Boko Haram gibi terör örgütlerini “istemeden” de olsa finanse ettiğini belirtti.
Perry'nin açıklamaları USAID'in faaliyetleri ve mali denetimi konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Pennsylvania'yı temsil eden bir Cumhuriyetçi olan Perry, ABD Başkanı Donald Trump tarafından kurulan ve milyarder Elon Musk'ın başkanlık ettiği bir organ olan Hükümet Verimliliği Sağlama Alt Komitesinin (DOGE) açılış toplantısında “endişelerini” dile getirdi.
Tartışmaların ortasında USAID'in küresel operasyonlarını durdurduğu bildirildi.
Bir dakikalık bir videoda Perry, “Paranız, yıllık 697 milyon dolar, artı nakit sevkiyatları, IŞİD, el-Kaide, Boko Haram, IŞİD-Horasan ve terörist eğitim kamplarını finanse ediyor” dedi.
Ayrıca, USAID'in Pakistan'da 120 okul inşası için 136 milyon dolar tahsis etmesini de kınadı ve bu okulların inşa edildiğine dair “sıfır kanıt” olduğunu ileri sürdü.
Bu son gelişme, Trump'ın hükümet maliyetlerini azaltma girişimine öncülük eden Musk'ın federal harcamaları azaltmayı ve gereksiz görülen programları ortadan kaldırmayı amaçlayan daha geniş bir kampanyasının ardından geldi.
X kanalında eski başkan adayı Vivek Ramaswamy ve Cumhuriyetçi Senatörler Joni Ernst ve Mike Lee ile birlikte katıldığı bir tartışma sırasında Musk, USAID'in lağvedilmesinin Trump'ın gündemindeki “önceliklerden” biri olduğunu vurguladı.
Tartışma, ABD'nin dış yardımları ve terörizmin finansmanı konusundaki tartışmaları yoğunlaştırdı ve Perry'nin sözleri hesap verebilirlik konusunda yeni sorulara yol açtı.
USAID; siyasi nüfuz aracı mı?
Yetkililer, Trump yönetiminin, Amerikan vergi mükelleflerinin dolarlarını “savurganca” harcadığı gerekçesiyle USAID'in peşine düşmüş olsa da bunun başka tarihsel örneğinin de olduğunu söylüyor. Ajansın yıllar boyunca Küba'da ZunZuneo Projesi, Bolivya'da muhalif gruplara destek, Rusya'da Harvard Uluslararası Kalkınma Enstitüsü aracılığıyla ekonomik reform iddiaları, Brezilya'da siyasi reformlara etki ve Peru'da zorla kısırlaştırma kampanyası gibi çeşitli ülkelerde gizli faaliyetler ve siyasi müdahale iddialarıyla defalarca karşı karşıya kaldığı bildirildi.
Ajansı eleştirenler, insani amaçlardan ziyade siyasi amaçlara hizmet eden faaliyetlerde bulunarak sık sık görev alanını aştığını savunuyor.
Black Agenda Report'un Genel Yayın Yönetmeni ve Kıdemli Köşe Yazarı Margaret Kimberley, bu ayın başlarında el-Meyadin'e verdiği bir röportajda USAID'i “çift amaçlı bir kurum” olarak tanımladı. USAID'in, yardım sağlarken jeopolitik çıkarlarına hizmet etmek için ABD istihbaratının bir kolu olarak hareket ettiği bildirildi.
Suriye'yi örnek gösteren Kimberley, ABD'nin USAID'i silahlı gruplarla birlikte “hükümeti istikrarsızlaştırmak ve yabancı nüfuzunu empoze etmek” için nasıl kullandığını anlattı.
Ayrıca, yaptırımların Suriye'nin zayıflamasında kritik bir rol oynayarak ülkeyi dış kontrole açık hale getirdiğini belirtti. ABD iç politikasıyla ilgili olarak Kimberley, Başkan Donald Trump'ın USAID'i yeniden şekillendirme çabalarını eleştirerek, amacının USAID'i lağvetmek değil, daha fazla kontrol için gücünü Dışişleri Bakanlığı altında birleştirmek olduğunu savundu.
Ayrıca Elon Musk'ın daha geniş bir propaganda stratejisinin parçası olarak “USAID'in Marksist-Leninist olduğunu söyleyerek bir propaganda kolu olarak” hizmet verdiğine işaret etti.