Metulla Yerleşim Konseyi Başkanı David Azoulay, Lübnan ile varılan ateşkes anlaşmasını eleştirerek Hizbullah'ın zafer kazandığını belirtti. Metulla’daki yerleşimciler güvenlik ve altyapıdaki hasar nedeniyle geri dönmekten endişe ediyor.

YDH - İsrail'in kuzeyindeki Metulla yerleşim konseyi başkanı David Azoulay, Lübnan ile varılan ateşkes anlaşmasını "felaket" olarak nitelendirdi.
Azoulay, Yedioth Ahronoth gazetesine yaptığı açıklamada, "Hizbullah'ın Lübnan'da olmayacağını garanti eden siyasi bir başarıya dönüştürülmesi gereken muazzam bir askeri başarı elde ettik ama bunun yerine bir teslimiyet anlaşmasına varıldı," dedi.
Başbakan Benyamin Netanyahu da "Hizbullah'a bu zaferi verdik ve yarın evlerine dönüp bizi tehdit etmeye devam edecekler," ifadelerini kullandı.
Metulla yerleşiminin "üç tarafı sınırla çevrili" olduğunu belirten Netanyahu, "Askeri bir gücün kalacağı doğru ama kuzey tarafı ne olacak? Batı tarafı ne olacak? Bölge sakinleri evlerinden sadece birkaç metre uzaklıktaki Kefr Kila köyüne döndüklerinde ne olacak? Çoğu Hizbullah ve Rıdvan birliği üyesi olan on binlerce Şii evlerini yeniden inşa ediyor ve güçlü bir şekilde geri dönmeye hazırlanıyor," diye konuştu.
Diğer yandan Azoulay, yerleşimcilerin "geri dönmeyeceğini" ifade etti ve "Geçtiğimiz iki hafta boyunca bir anket yaptık ve sonuçlara göre 95 öğrenciden sadece altısı aileleriyle birlikte geri dönmeyi planlıyor," dedi.
Altyapıdaki hasara da dikkat çeken Azoulay, "Güvenlik boyutunun ötesinde, lojistik ve altyapı ne durumda?" diye sordu.
Azoulay, "Matla'da yaşayanların evlerinin yaklaşık yüzde 70’inin hasar gördüğünü ve 30 yerel yönetim binasının tamamen yıkıldığını" belirtti.
"Bu binalar oturulamaz durumda, ancak bağlantısız hükümet bizden geri dönmemizi istiyor," değerlendirmesini yapan Azoulay, savaşın başından beri bir askeri taburun Metulla'yı koruduğunu ve çatışmalar sona erdikten sonra da burada kalmaya devam edeceğini de sözlerine ekledi.
Azoulay, bölge sakinlerinin normal hayata nasıl döneceğine dair endişelerini dile getirerek, "Çocuklar askeri kontrol noktaları ve dikenli tellerle dolu bir kasabada mı yaşayacak? Bu bizi 1990'lardaki sahnelere, sürekli tehlike hissine geri götürüyor," diye ekledi.