Gazze'deki esir takası anlaşmasının ilk aşamasının süresi dolarken, Hamas ve İsrail arasındaki görüşmeler çıkmaza girdi. Hamas, ilk aşamanın uzatılmasına karşı çıkarken, İsrail Başbakanı Netanyahu ikinci aşamaya geçmeyi reddediyor ve daha fazla esiri kurtarmak için baskı yapıyor.
YDH - Gazze Şeridi'ndeki esir takası anlaşmasının 42 günlük ilk aşaması, cumartesi-pazar gecesi sona erdi.
Taraflar, özellikle Kahire'ye giden heyetlerin çıkmaza giren anlaşmaya çözüm bulamaması üzerine, seçeneklerin tükendiği bir boşluğa girmiş gibi görünüyor.
Hamas ve arkasındaki direniş grupları, ilk aşamanın herhangi bir başlık altında uzatılmasına karşı çıkarken, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ikinci aşamaya geçmeyi reddediyor.
Netanyahu, savaşı sona erdirme taahhüdünde bulunmadan, hayatta olan en fazla sayıda esiri kurtarmak için manevralarını ve baskılarını sürdürüyor.
Bu boşluk saatleri, bir dizi gelişmeyle doldu. El-Kassam Tugayları tarafından yayınlanan bir videoda, ilk aşamada serbest bırakılan Gazzeli bir İsrailli esir görüldü.
Esir, anlaşmanın ikinci aşamasında serbest bırakılması planlanan ve hala esaret altında olan kardeşinden bir mesaj iletti.
Mesajda, Netanyahu'nun ikinci aşamayı imzalaması talep ediliyor ve İsrail toplumuna ve esir ailelerine, tüm takas aşamalarının tamamlanması için baskı yapmaya devam etmeleri çağrısında bulunuluyordu.
Cuma-cumartesi gecesi yayınlanan ve Netanyahu'nun ofisi tarafından "vahşi" olarak nitelendirilen video, uzun toplantılara yol açtı.
Bu toplantılar, ikinci aşamaya geçiş zorunluluğundan kaçmak için yeni bir manevra yapılmasıyla sonuçlandı.
Netanyahu'nun ofisi, ABD'nin Orta Doğu elçisi Steven Witkoff'un ateşkesi 42 gün uzatma önerisini kabul ettiğini duyurdu.
Buna göre, anlaşmanın başladığı ilk gün, hayatta olan ve ölü İsrailli esirlerin yarısı serbest bırakılacak, anlaşmaların çatışmaların durdurulması ve savaşın sona ermesiyle sonuçlanması halinde ise geri kalan İsrailli esirler serbest bırakılacaktı.
Böylece Netanyahu, topu Hamas'ın sahasına atıyor ve ikinci ve üçüncü aşamalardaki anlaşmaları tamamen tersine çeviriyor.
Direnişin tartışmayı bile kabul etmediği yeni bir takas yolu icat ediyor.
Netanyahu'nun ofisi tarafından yayınlanan açıklamaya göre, "Witkoff, bu aşamada tarafların savaşın sona ermesi konusundaki tutumları arasındaki uçurumu kapatma imkanı olmadığı ve kalıcı bir ateşkes konusunda görüşmeler yapmak için daha fazla zamana ihtiyaç olduğu sonucuna vardıktan sonra ateşkesin uzatılması için bu öneriyi sundu."
ABD'nin önerisi, aşırı sağcı hükümetin, kalıcı ateşkesi içeren ikinci aşama zorunluluğundan kaçma arzusuyla tamamen örtüşüyor.
Bu da güç kullanarak ve savaşa geri dönerek sürekli şantaj yaklaşımını güçlendiriyor.
Görünüşe göre Netanyahu, Kasım 2023'te yapılan ve esirlerin teslim edilmesi karşılığında sükunet günleri satın alınmasına dayanan kısa vadeli esir takası anlaşmasına takılıp kalmış durumda.
Medyayı kullanarak yaptığı tırmandırma ve savaşa geri dönme tehditleriyle, pazar sabahı ilk adımı atarak her türlü mal ve yardımın Gazze Şeridi'ne girişini engelleyerek, hayatta olan esirler karşılığında tehditleri takas etmeyi umuyor.
Bu kritik ve gergin hafta, direnişi bu "şişkinliği" "söndürme" sınavıyla karşı karşıya bırakıyor.
Özellikle Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamanın satır aralarında okunan en önemli şey, taraflar buna hazır olduklarını göstermelerine rağmen, kimsenin savaşa dönmek için acele etmediği.
Direniş, İsrail'in savaşı yeniden başlatma tehditlerinin ciddiyetini test etmek için değil, İsrail'in manevralarına karşı manevra ve inatla karşı koymaktan başka seçeneği olmadığı için, birkaç gün boyunca uçurumun kenarında yürümek zorunda olduğunun farkında olabilir.
Özellikle Hamas, Gazze'deki askeri kanadının dağıtılması, silahsızlandırılması ve liderlerinin Gazze'den uzaklaştırılması karşılığında Gazze Şeridi'nin yeniden inşasını içeren esir takası anlaşmasının ikinci aşamasına geçiş için İsrail'in şartlarına karşı herhangi bir esneklik göstermedi.
Bu noktalar, Netanyahu'ya savaşta ve çatışmada elde edemediğini barışta, yani "mutlak zaferi" verebilir.
Sonuç olarak, Gazze kritik bir yol ayrımında duruyor. Keşif ve savaş uçaklarının yoğun faaliyetleriyle savaş atmosferi geri döndü.
Pazar günü, Refah ve Beyt Hanun kentlerinde sivillerin toplanma yerlerini hedef alarak kademeli bir tırmanış başladı ve bu da dört Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden oldu.
Ancak, tüm bu olaylar savaşa dönüşü temsil etmiyor. İsrailliler bile, tehditlerin dozu artsa da, savaşın önceki şekliyle yeniden başlamasını beklemiyor.
Gazze halkı ise endişe içinde yaşıyor. Siyasi gerginlik ortamı piyasalara hızla yansıdı, temel malların fiyatları yükseldi ve benzin istasyonlarında uzun araç kuyrukları oluştu.
15 ay süren yerinden edilme sürecinden yeni dönen halk, ateşkesin ilk 42 gününü, yıkım ve enkazın ortasında asgari istikrar koşullarını sağlamak için sürekli bir mücadele içinde geçirdi.
