Amerikan Wall Street Journal gazetesi, İsrail rejiminin Dürziler üzerinde nüfuz kurarak Suriye’de belirleyici olabilmek için 1 milyar dolar bütçe ayırdığını yazdı.

YDH- Wall Street Journal gazetesinin haberine göre İsrail, Suriye'yi zayıflamış ve bölünmüş halde tutmayı hedefliyor; ancak bazı analistler bunun İsrail aleyhine sonuçlar da doğurabileceğini ifade ediyor.
Gazeteye açıklama yapan ABD'nin Obama dönemindeki İsrail Büyükelçisi Daniel Shapiro şöyle diyor:
‘’İsrail'in Suriye'den kendisine yönelik bir tehdit gelmemesini sağlamak gibi meşru bir çıkarı var. Ama aynı zamanda ABD gibi İsrail'in de Suriye'de istikrarlı bir geçiş sürecinin başlayıp başlamayacağını görmekte çıkarı var. İsrail ordusu, Suriye topraklarını elinde tutmaya ve agresif bir şekilde müdahale etmeye devam ederse, İsrail'in Suriye iç siyasetinde güçlü bir mesele haline gelmesi kaçınılmaz olacaktır”
İsrail ordusu, Suriye’nin güneyindeki askeri alanları hedef alarak yeni rejiminin silah kapasitesini zayıflatıyor.
İsrail, işgal altındaki Filistin’deki ve Suriye'deki Dürzi azınlıkla bağlarını güçlendirmeye çalışıyor. İsrail için Dürzilerle paylaşılan ailevi bağlar ve güvenlik çıkarları, ülkenin sınırına yakın yaşayan güçlü bir azınlık grubuyla ittifak kurması için bir fırsat teşkil ediyor.
Aynı bağlamda, İsrail Dürzilere yardım etmek için 1 milyar dolardan fazla harcayacağını açıkladı.
Bu destek, İsrail’in Suriyeli Dürzileri yeni rejimi reddetmeye teşvik etme girişimi olarak değerlendiriliyor.
İsrail'de güvenlik odaklı bir düşünce kuruluşunun başında bulunan eski bir üst düzey askeri yetkili olan Amir Avivi, “İsrail'in Suriye'de stratejik derinlik yaratması için Dürziler ile İsrail arasında bu ittifakı kurmanız gerekir” dedi.
Öte yandan İsrail, Suriye'de kurulacak yeni devletin özerk etnik bölgelerden oluşan federal bir sistem olması ve İsrail'in güney sınır bölgelerinin askerden arındırılması fikri etrafında dünya güçleri nezdinde lobi faaliyetleri yürütüyor.
Geçtiğimiz hafta İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Suriye'nin güneyinin “askerden arındırılmasını” talep etti.
Bir zamanlar el-Kaide ile işbirliği yapan güçlerin bölgeye girmesine izin verilmeyeceğini açıkladı.
Dürzilere sağlanan fon, hafta sonu Şam'ın bir banliyösünde bazı Dürziler ile hükümet güvenlik güçleri arasında patlak veren gerginliğin ardından İsrail'in Suriye'deki Dürzi azınlığı korumak için askeri önlem alma tehdidinde bulunmasının ardından geldi.
Netanyahu Cumartesi günü yaptığı açıklamada “Suriye'deki yeni radikal İslamcı rejimin Dürzilere zarar vermesine izin vermeyeceğiz” dedi.
WSJ’ye göre, İsrail, ‘’sınır güvenliğini artırarak bir tampon bölge oluşturmayı’’ hedefliyor.
Bu adımlar, İsrail sınırına yakın bölgelerde Dürzilerin kontrolünde özerk bir yapının oluşmasına zemin hazırlıyor. Böyle bir senaryoda Şam merkezli herhangi bir yönetimin zayıfladığı ve yerel yönetimlerin güç kazandığı federal bir yapıya dönüşebilir.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, 24 Şubat'ta Brüksel'de düzenlenen bakanlar toplantısında yaptığı açıklamada, "Suriye'de istikrar, ancak farklı topluluklara özerklik tanıyan ve farklı yaşam biçimlerine saygı duyan federal bir yapı ile sağlanabilir" ifadelerini kullandı.
Suriye'deki bazı Dürzi toplum liderleri, İsrail'in uzun vadeli bölgesel hedeflerinin Suriye'de daha fazla istikrarsızlığa yol açabileceği ve İsrail sınırı boyunca kaosu körükleyebilecek toplum içindeki bölünmeleri derinleştirebileceği endişesini dile getiriyor.
Suriye'nin Süveyda kentinde önde gelen bir Dürzi milis lideri olan Leys Balus “Bizim tutumumuz net. Savaş istemiyoruz ve Suriye'nin mezhepsel bir hal almasını istemiyoruz” dedi.