Çin, nükleer görüşmeler için İran ve Rusya'yı ağırlıyor

img
Çin, nükleer görüşmeler için İran ve Rusya'yı ağırlıyor YDH

ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'a yönelik yaptırımları artırdığı ve yeni bir nükleer anlaşma için baskı yaptığı bir dönemde, Çin, Tahran'ın nükleer programı konusunda tıkanan müzakereleri canlandırmak amacıyla Rusya ve İran'dan üst düzey diplomatları ağırladı.




YDH- El-Meyadin’in bildirdiğine göre, Çin, Tahran'ın nükleer programı konusunda tıkanan müzakereleri canlandırmak amacıyla cuma günü Rusya ve İran'dan üst düzey diplomatları ağırladı. Pekin, görüşmelerin “diyalog ve müzakereleri erken bir zamanda yeniden başlatmak için iletişim ve koordinasyonu güçlendireceği” umudunu dile getirdi.

Toplantı, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'a yönelik kapsamlı yaptırımları içeren “maksimum baskı” stratejisini yenilemesinin ardından gerçekleşti. Ocak ayında göreve gelmesinden bu yana Trump yeni bir nükleer anlaşma için bastırırken Tahran, ABD yaptırımları kaldırılmadan müzakerelerin devam edemeyeceği konusunda ısrar etmekte.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, “Nihayetinde ABD yaptırımları kaldırmalı” diyerek bu duruşu pekiştirdi.

Arakçi, İran'ın ancak “eşit şartlarda, baskı ve tehditlerden uzak ve halkın ulusal çıkarlarının garanti altına alınacağından emin olunduğunda” doğrudan görüşmelere katılacağını sözlerine ekledi.

Geçtiğimiz ay BM Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (IAEA) İran'ın yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum stokunu önemli ölçüde artırdığını (yüzde 60 saflığa ulaştığını) bildirmesinin ardından, diplomasinin yenilenmesine yönelik aciliyet daha da arttı.

Bu arada, Washington bu hafta baskı kampanyasını tırmandırarak İran Petrol Bakanı Muhsin Paknejad'a yaptırım uyguladı ve İran'ın Çin ile petrol ticaretinde yer alan firmaları kara listeye aldı.

Trump ayrıca, İran Devrim Lideri Seyyid Ali Hamenei'ye bir mektup göndererek nükleer müzakereler çağrısında bulundu ve Tahran'ın bunu reddetmesi halinde olası bir askeri harekât konusunda “uyarıda” bulundu.

Ayetullah Hamenei İran'ın uzun süredir devam eden tutumunu bir kez daha teyit ederek “Nükleer silahlara sahip değiliz ve bunların peşinde değiliz” dedi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin barışçıl olduğunu savundu.