Lübnan'da İsrail ile sınır görüşmeleri sürerken, normalleşme iddiaları tartışma yaratmaya devam ediyor. Kabine, ordu ve iç güvenlik güçlerinde önemli atamalar yaparken, istihbarat müdürü pozisyonu için temaslar yoğunlaştı. Siyasi arenada ise Hizbullah'ın silahları konusu yeniden gündeme geldi.

YDH - Lübnan ile İsrail arasındaki kara sınırlarının çizilmesiyle ilgili müzakerelere Amerikalılar tarafından verilen "diplomasi" sıfatı, Lübnan dosyasıyla ilgili Washington'dan gelen son haber ve bilgilere hakim olmaya başladı.
Aynı zamanda, ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Morgan Ortagus'un açıklamaları ve ardından gelen yorum ve analizler, İsrail medyasının da ilgisini çekti.
İsrail'den gelen açıklamaların neden olduğu normalleşme tartışmalarının iç karışıklığa yol açması üzerine, Siyonist rejimin konuyu abartmaktan geri adım attığı görülüyor.
Bazı yetkililer, "İsrail'in Lübnan ile normalleşme istemediğini ve bu konunun onlar için gündemde olmadığını" belirtti.
Bu bağlamda, İsrail gazetesi The Jerusalem Post dün, "şu anda İsrail ile Lübnan arasında normalleşme görüşmeleri olmadığını" duyurdu.
Gazete, konuya vakıf bir kaynağa dayandırarak, "İsrail ile Lübnan arasında normalleşme konusunda şu anda herhangi bir müzakere yapılmadığını" aktardı.
Bu açıklama, bir İsrail yetkilinin "Lübnan ile kara sınırları konusundaki görüşmelerin, normalleşmenin sağlanmasına yönelik ivmenin devamıyla birlikte kapsamlı bir planın parçası olduğunu" belirtmesinin ardından geldi.
Gazete, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin geçen salı günü İsrail ile Lübnan arasında kara sınırında tartışmalı 13 nokta ve İsrail'in Güney Lübnan'da üzerinde çalıştığı beş sabit nokta hakkında görüşmelere başlama konusunda bir anlaşmaya varıldığını duyurduğunu ekledi.
Ancak gazete, görüşmelerin detaylarına vakıf bir kaynağın, "Bu görüşmelerin başlaması haftalar sürebilir ve anlaşmalara yol açıp açmayacağı belirsizdir," şeklindeki açıklamasına yer verdi.
Başka bir kaynak ise İsrail'in normalleşme konusundaki açıklamalarının, kara sınırları konusunda bir anlaşmaya varma şansını zedeleyebileceğini, zira Lübnan hükümetinin eleştirmenlerinin bu açıklamaları hükümete saldırmak için kullanacağını ve bunun da görüşmelerdeki ilerlemeyi baltalayacağını belirtti.
Bu konu dün Bakanlar Kurulu toplantısında da tartışıldı. Enformasyon Bakanı Paul Markos, "İsrail ile müzakereler hâlâ dolaylı olarak devam ediyor," dedi ve Lübnan'ın normalleşmeye karşı tutumunun açık olduğunu belirterek, "Lübnanlı esirlerin serbest bırakılması dolaylı müzakerelerle gerçekleşti ve normalleşme hakkında konuşulan her şey sadece medya anlatılarından ibaret," değerlendirmesini yaptı.
Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri ise normalleşme iddialarına ilişkin olarak, "İsrailli dayatmalarda bulunmaya çalışıyor ama Lübnan tavrını koruyor," yorumunu yaptı.
Dışişleri Bakanı Yusuf Recci ise, "İsrail ile normalleşme hakkında çıkan söylentilerle ilgili herhangi bir resmi tutum bize ulaşmadı ve söylenenlerin hepsi sadece gazetecilikten ibaret, bu konu kesinlikle gündemde değil," ifadelerini kullandı.
Reddedilmesine rağmen, bazıları bu konuyu Lübnan içindeki "iğnelemeler" çerçevesinde istismar etmeye ve direnişin silahıyla ilişkilendirmeye devam etti.
Bu kapsamda, Başbakan Nevaf Selam'ın Hizbullah'ın silahını görüşmek üzere Askeri Şura'yı toplantıya çağırma sözü verdiği aktarıldı.
Bu durum, Suudi Arabistan'a ait el-Arabiya kanalı tarafından dün tekrarlandı. Ancak Cumhurbaşkanlığı kaynakları, "Yüksek Askeri Şura'yı toplantıya çağırma yetkisinin Cumhurbaşkanı Jozef Aun'da olduğunu ve bu konuda bir niyeti olmadığını" belirterek bu iddiayı yalanladı.
Öte yandan, atamaların ilk aşaması dün sona erdi. Bakanlar Kurulu, iktidarın üç temel direği arasındaki üçlü bir anlaşmayla, Tuğgeneral Rudolf Heykel'i ordu komutanı ve Tuğgeneral Raid Abdullah'ı İç Güvenlik Güçleri Genel Müdürü olarak atadı.
Ayrıca, Tuğgeneral Hasan Şukayr'ı Genel Güvenlik Genel Müdürü ve Tuğgeneral Edgar Lavendes'i Devlet Güvenlik Teşkilatı Genel Müdürü olarak atadı.
Aynı zamanda, Tuğgeneral Murşid el-Hacc Süleyman, Devlet Güvenlik Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı.
Bakanlar Kurulu, "Orduda üç taksitte 4500 askerin göreve başlatılmasıyla ilgili maddeyi" onaylarken, bakanlık kaynakları el-Ahbar'a, ikinci aşamanın yargı atamalarının onaylanmasına tanık olacağını ve oturum sırasında bunların hızlandırılması konusunda ısrar edildiğini, bu nedenle önümüzdeki günlerde bu konuda yoğun temaslar olacağını söyledi.
Ancak dün ordu, İç Güvenlik Güçleri, Genel Güvenlik ve Devlet Güvenlik'te yapılan atamaların bu kurumlar içinde yansımaları olacak.
Zira, Askeri İstihbarat Müdürü Tuğgeneral Toni Kahveci'nin akıbetine yakında karar verilmesi gerekiyor.
Bu durum, Cumhurbaşkanı Aun ile yeni Ordu Komutanı Orgeneral Rudolf Heykel arasında devam eden istişarelere bağlı.
Diğer bir özellik arz eden diğer pozisyon ise İç Güvenlik Güçleri'ndeki enformasyon şubesi ile ilgili.
Başbakan Nevaf Selam, eski Başbakan Fuad Sinyora tarafından Tuğgeneral Mahmud el-Kıbrısi'nin şube başkanı olarak atanması ve mevcut Başkan Tuğgeneral Halid Hammud'un İç Güvenlik Güçleri Genel Müdürlüğü emrine verilmesi için baskı altında.
Atanan ve görevlerinden ayrılan yöneticiler arasında devir teslim sürecinin hızlandırılması konusunda anlaşmaya varıldı.
Bu kapsamda, rütbe olarak daha yüksek askeri pozisyonlara meslektaşlarının atanmasıyla kıdemleri kırılan bazı üst düzey subayların görevden alınması gibi askeri nakillerin yapılması bekleniyor.