Lübnan Merkez Bankası başkanlığı için arayışlar sürüyor

img
Lübnan Merkez Bankası başkanlığı için arayışlar sürüyor YDH

Lübnan Merkez Bankası'nın yeni başkanı için arayışlar devam ederken, eski cumhurbaşkanı adayı Semir Assaf'ın durumu belirsizliğini koruyor. Hükümetin izleyeceği yön konusundaki mücadele sürerken, Başbakan Nevaf Selam'ın Maliye Bakanlığı'na müdahale çabaları sonuçsuz kaldı.




YDH - Lübnan Merkez Bankası'nın yeni başkanının kim olacağı merak konusu olmaya devam ediyor.

Eski cumhurbaşkanı adayı Semir Assaf'ın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Başbakan Nevaf Selam'ın kendisini başkan olarak atama talebini kabul edip etmediği henüz netlik kazanmadı.

Fransız yetkililer, cumhurbaşkanının desteğini alamayan eski Bakan Cihad Azur için özel bir role gerek olmadığını düşünüyor.

Başbakan Selam'a yakın kaynaklar da Assaf'ın başkanlık için ilk tercihleri olmadığını belirtiyor.

Yeni başkan ve dört yardımcısının haziran başında seçilmesi, ülkedeki mali, nakdi ve iktisadi reformların geleceği açısından kritik öneme sahip.

Özellikle eski başkan Riyad Selame dönemindeki yolsuzluk iddialarının ardından, Para ve Kredi Kanunu da dâhil olmak üzere mevcut düzenleyici yasalarda değişiklik yapılması gerekliliği sıkça dile getiriliyor.

Ayrıca, Adalet Bakanlığı'nda, Lübnan Merkez Bankası veya ticari bankalarla ilgili soruşturma dosyalarıyla bağlantılı olarak bankacılık soruşturma komisyonunda bazı değişiklikler yapılması da gündemde.

Hükümetin izlemesi gereken yol haritası konusundaki anlaşmazlıklar yeniden su yüzüne çıktı.

Başbakan Selam'ın, bazı bakanlıkların egemenlik niteliğini azaltma ve belirli mezheplerin tekelinden çıkarma girişimleri sonuçsuz kalınca, belli başlı bakanlıklarda rotasyon sağlamaya çalıştığı belirtiliyor.

Selam'ın asıl hedefi, Maliye Bakanlığı'nı Amir el-Bissat'a devretmekti. Fakat bu çabanın başarısız olması ve Bakan Yasin Cabir'in Maliye Bakanlığı'nda kalmakta ısrar etmesi, başbakanın ekibini farklı bir strateji izlemeye yöneltti.

Edinilen bilgilere göre, el-Bissat, Mikati'nin Cabir'i maliyeye getiren formülü kabul etmesine tepki gösterdi.

El-Bissat'ın gücünün, ABD'nin Lübnan'daki programındaki konumundan geldiği ve bu programın, 17 Ekim ayaklanmasından önce başbakanla yakın ilişkileri olan etkili kişiler üzerinde nüfuzu olduğu göz önüne alındığında, Maliye Bakanlığı'nı kabul etmesi karşılığında kendisine ne gibi vaatlerde bulunulduğu merak konusu.

Söz konusu program, iktidar yapısında siyasi yatırım yapmaya çalışıyordu.

El-Ahbar'ın haberine göre Selam, el-Bissat'a uluslararası kurumlarla müzakereleri yönetme yetkisi verme sözü verdi.

Bu, eski Başbakan Yardımcısı Saade eş-Şami'nin sorumluluğunda olan dosyaların kendisine devredilmesi anlamına geliyor.

Başbakan Mikati, el-Bissat'tan Maliye Bakanı ile ilişkilerini düzenlemesini talep etti. Zira Maliye Bakanı, sadece bakanlık görevi nedeniyle değil, aynı zamanda Nebih Berri'nin temsilcisi olması sebebiyle de Lübnan Merkez Bankası'nın yeni başkanının atanması da dâhil olmak üzere birçok konuda söz sahibi olacak.

El-Bissat: Özel sektör, Lübnan'ın refahının temel taşı

El-Bissat, araştırmacı İshak Divan ile işbirliği içinde hazırladığı araştırma raporunun yanı sıra, LinkedIn hesabından "Lübnan iktiadi politika gündemine ilişkin bazı fikirler" başlığı altında şu görüşleri paylaştı:

"Lübnan ekonomisi toparlanmaya hazır. Uzun süredir kötü bir denge durumunda ve potansiyelinin altında çalışıyor. En az dirençli yol iniş değil, çıkıştır. Bir pencere açıldı ve bu yılın ikinci yarısında keskin bir iktisadi toparlanma beklenebilir."

El-Bissat, kısa vadede toparlanma için dört temel gündem maddesi belirledi: Yeniden yapılanma ve sosyal politikalar (yüksek mali çarpanlara sahip), sektörel politikalar (özellikle elektrik ve telekomünikasyon ile üretim sektörleri), devlet kurumlarının yeniden inşası (kilit atamalar dâhil) ve mali sektörün yeniden yapılandırılması ve mevduat sahiplerinin haklarını koruyan adil bir çözüm.

El-Bissat'a göre, yabancı finansmanla desteklenen IMF 'şemsiyesi', bu gündemlerin hayata geçirilmesi için kayda değer bir kaynak olacak.

Bunun yanı sıra el-Bissat, büyüme gündeminin iki temel ilkeye dayanması gerektiğini vurguladı:

"1) Özel sektör, Lübnan'ın refahının temel taşı olmaya devam edecektir. 2) Büyüme, geniş anlamda -gelir düzeyleri, bölgeler ve cinsiyetler arasında- sosyal adalet pahasına olamaz. Bu iki ilke asla çelişkili görülmemelidir."

El-Bissat, ekonomiyi serbest bırakmanın gerekli olduğunu ancak yeterli olmadığını belirterek, asıl zorluğun üç yıllık bir ekonomik toparlanmayı sürdürülebilir hâle getirmek ve bunu otuz yıllık bir başarı öyküsüne dönüştürmek olduğunu ifade etti.El-Bissat, yapısal (iktisadi ve siyasi) dönüşümler için eş zamanlı bir çaba göstermenin son derece önemli olacağını savundu.