Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Suriye'deki HTŞ rejiminin lideri Colani'yi mayıs ayında Bağdat'ta düzenlenecek Arap Zirvesi'ne resmi olarak davet etti.

YDH - Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Suriye'deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejiminin lideri Ebu Muhammed el-Colani'yi (şimdiki adıyla Ahmed eş-Şaraa) gelecek mayıs ayında Bağdat'ta düzenlenmesi planlanan Arap Zirvesi'ne resmi olarak davet etti.
Ancak davet, Irak içinde farklı siyasi tepkilere yol açtı.
Sudani, dün Süleymaniye Forumu'nun dokuzuncusu kapsamında düzenlenen bir panelde yaptığı konuşmada, Colani'nin Bağdat Zirvesi'ne katılacağını duyurdu.
Sudani, "Şaraa, Arap Zirvesi'ne davetlidir ve kendisine bu konuda resmi bir davet gönderdim," dedi.
El-Ahbar'a konuşan bir hükümet kaynağı, davetin "Arap ülkeleri arasındaki diyaloğu genişletmeyi ve Suriye'yi sınır güvenliği, mülteci sorunu ve özellikle enerji ve ulaşım alanlarındaki ekonomik işbirliği gibi önemli bölgesel dosyalara dahil etmeyi amaçladığını" belirtti.
Davet, Sudani'nin Irak'ın bölgesel konumunu güçlendirme vizyonuyla uyumlu olsa da, önde gelen bazı Iraklı siyasi güçler bu adıma çekinceyle yaklaştı.
Söz konusu çevreler, "Suriye'nin Arap Zirvesi'ne dahil edilmesinin, özellikle bazı ülkelerin Şam rejimiyle ilişkileri normalleştirmeyi reddetmeye devam ettiği bir ortamda, Arap saflarında bölünmelere yol açabileceğini" değerlendiriyor.
Koordinasyon Çerçevesi'ne yakın bir siyasetçi, el-Ahbar'a yaptığı açıklamada, "Şaraa'nın davet edilmesinin Suudi Arabistan ve Katar dahil bazı Körfez ülkeleri tarafından şart koşulduğunu, yani bu ülkelerin Şaraa'nın katılması hâlinde zirveye katılacaklarını, aksi takdirde katılmayacaklarını belirttiklerini" iddia etti.
Siyasetçi, "Koordinasyon Çerçevesi içindeki güçler arasında Suriye'deki mevcut durumla normalleşme veya bunu reddetme konusunda görüş ayrılıkları olduğunu, ancak Sudani'nin bir yandan uluslararası ve bölgesel dengeler kurmaya, diğer yandan komşu ülkeyle, özellikle güvenlik alanında, ülkenin çıkarlarını güvence altına almaya çalıştığını" da sözlerine ekledi.
Buna karşılık, Iraklı direnişini destekleyen siyasi gruplar, hükümetin bu yönelimine destek verdiklerini açıkladı. Bu gruplar, Suriye'nin Arap dünyasına dönüşünü, on yılı aşkın süredir devam eden dışlanma ve marjinalleştirme sürecini düzelten bir adım olarak görüyor.
Ancak Nuceba Hareketi dahil bazı silahlı gruplar, lideri hakkında Iraklıların katledilmesinde parmağı olduğu yönünde ciddi iddialar ve tartışmalar bulunan bir yönetimle normalleşmeye gidilmesine şaşkınlıklarını dile getirdi.
Hareketin liderlerinden Mehdi el-Kaabi, el-Ahbar'a yaptığı açıklamada, "Irak, uluslararası alanda tanınmayan Suriye'deki otoriteyle normalleşme konusundaki tutumunda temkinli olmalı. Biz nasıl onlarla normalleşebiliriz?" diye sordu.
El-Kaabi, "Suriye'deki mevcut durumu destekleme yönündeki çabaların arkasında Türkiye veya Amerika'nın çıkarları olabilir," diye ekledi.
Yetkili, "vatanı savunurken Nusra Cephesi, el-Kaide ve IŞİD teröristlerine karşı savaşırken düşen şehitlerin kanlarına saygı gösterilmesi ve korunması gerektiğini" belirterek, "mevcut rejimin bu aşırılıkçı yapının bir parçası olduğuna" işaret etti.
Bağdat Zirvesi, karmaşık bölgesel koşullar ve rakip eksenler arasındaki hassas dengeler ortamında, Irak için önemli bir sınav olarak görülüyor.
Sudani, zirvenin, Irak'ın hasımlar arasında bile görüşleri yakınlaştırabilen ve diyalog kanalları açabilen merkezi bir devlet olarak konumunu güçlendirmek için bir fırsat olmasını umuyor.
Bu durum, Suriye'nin zirveye katılım meselesini birçok başkentin ilgi odağı hâline getiriyor.
Iraklı kaynaklar ayrıca, Türkiye'nin Sudani ile Şaraa arasında bir görüşme ayarlamak için hazırlık yaptığını bildirdi.
Kaynaklar, "Irak Başbakanı ve hükümetinden yetkililerin, önümüzdeki dönemde Ankara, Bağdat ve Şam'ı ilgilendiren çeşitli konuları düzenlemek amacıyla Türkiye'yi ziyaret edeceğini" dile getirdi.