Suriye'nin kuzeyindeki Özerk Yönetimin Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı İlham Ahmed, İsrail dahil komşu ülkelerle barış için çalıştıklarını söyleyerek Amerika'nın Suriye'nin kuzeyinden çekilmesi durumunda B planlarını açıkladı.
YDH- Suriye'nin kuzeyinde PYD öncülüğünde kurulan Özerk Yönetimin Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı İlham Ahmed ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri eski Yardımcısı Peter Galbraith Süleymaniye Amerikan Üniversitesi tarafından düzenlenen 9. Süleymaniye Forumu’nda “Kuzey Suriye ve Bölge Üzerindeki Etkileri” oturumunda Özerk Yönetim üzerine değerlendirmelerde bulundu.
İlham Ahmed, "İsrail ve Kürtler arasında bir işbirliği öngörüyor musunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
‘’Suriye'nin yeni krizlerin merkezi olmamasını umuyoruz. Huzur olmasını umuyoruz, bu bizim umudumuz ve bunun için çalışıyoruz. Komşu ülkelerle ittifaklar kurmak çok önemli. Gerçekte onlar kendi aralarında çatışma halindeler. Suriye'nin çatışma ve kriz alanı olmaması için komşularla ilişkiler çok önemlidir. Tüm komşu ülkelerle, İsrail dahil, barış olması için çalışıyoruz. Barışı arıyoruz, barışa hizmet eden her proje önemlidir.’’
Amerika'nın iki ay içinde Suriye'nin kuzeyinden çekileceği şeklinde ortaya atılan iddialarla ilgili olarak İlham Ahmed, "Amerika Suriye’nin kuzeyinden çekilirse Özerk Yönetim'in B planı nedir?" sorusunu şöyle yanıtladı:
‘’Bazen bu tür bilgiler yayılıyor ve Amerika'nın çekileceği söyleniyor. Yıllardır Koalisyon çerçevesinde IŞİD’e karşı savaşıyoruz. Şu anda varlar ama sayıları az, sembolik olarak oradalar. Öz savunma ve siyaset konularında her zaman kendi gücümüze güvendik ve bundan sonra da seçeneğimiz bu olacak. Ancak şunu da söyleyeyim ki koalisyonlar kurmak bizim için önemlidir. Yeni ittifaklar ve anlaşmalar olabilir ve Türkiye dahil komşu ülkelerle anlaşmazlıkları ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Türkiye her zaman bizim için en büyük tehdit olmuştur. Belirtmeliyim ki, doğrudan olmasa da diyaloğumuz var, bazen doğrudan diyalog da oluyor. Sorunların çözülmesi önemlidir ve karşılıklı anlayış bizim için önemli bir seçenektir. Suriye'nin yeni iktidarıyla bir sonuca ulaşmak da bizim için bir seçenektir ve bu da gerçekleşebilir. Elbette başka seçenekler de olabilir.’’
"Ademi merkeziyetçiliğin reddi yeni krizler doğurur" diyen Ahmed, anayasa yapım süreci ve yönetimde yer alma taleplerini yineleyerek, Suriye’de Dürziler, Aleviler, Hristiyanlar, laikler ve liberal Sünnilerin merkezi yönetime karşı olduğunu belirtti, ayrıca toplumsal çeşitliliğe dayalı yeni bir yönetim biçimi gerektiğini ifade etti.
Ahmed, Suriye'nin geleceğinin tek taraflı olarak şekillendirilmesine dair endişelerini dile getirerek, yeni anayasanın hazırlanması ve yönetime katılım süreçlerinde yer almak istediklerini vurguladı.
İlham Ahmed, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye'de faaliyet gösteren Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütü arasında Halep'teki Kürt mahalleleri ve Tişrin Barajı hakkında imzalanan anlaşmaya değinerek, "SDG ve Colani arasındaki anlaşma çok önemli. Bizi ayrılıkçılıkla suçluyorlardı ama bu anlaşma bu iddiaları tamamen çürüttü” dedi.
Kürtlerin kendi temsilcilerini belirlemeleri gerektiğini ve Colani'nin Kürtlerin temsilcilerini belirleyemeyeceğini vurgulayan Birleşmiş Milletler Genel Sekreter eski Yardımcısı Peter Galbraith şöyle konuştu:
‘’Kürtlerin Kuzey Irak’taki başarısı birlik sayesinde oldu, Suriye'de de Kürtlerin birliği için kapasite ve fırsat var. Suriye Demokratik Güçleri, HTŞ’den daha güçlüdür ve Suriye'deki en güçlü ve sistemli güç SDG'dir’’.
