Somaliland: Britanya'nın yeni sömürgesi ve toplama kampı

img
Somaliland: Britanya'nın yeni sömürgesi ve toplama kampı YDH

"Somaliland'ın İsrail ve onun Batılı kukla ustaları için Gazzelilerin atılacağı bir çöplük olarak cazibesi aşikar."




YDH - Son aylarda Batı medyasının ilgisini çeken Somaliland, İsrail ve Amerikalı yetkililer tarafından Gazze nüfusunu tehcir etmek için potansiyel bir yer olarak görülüyor. Britanya'nın eski bir sömürgesi olan ve şu anda fiilen Londra tarafından yönetilen Somaliland, Britanya tarafından eğitilmiş güvenlik güçleri tarafından kontrol ediliyor. İngiliz araştırmacı gazeteci Kit Klarenberg'e göre bölgenin jeopolitik konumu ve ABD'nin burada bir askeri üs kurma olasılığı, Filistinlilerin buraya yerleştirilmesi durumunda bir açık hava toplama kampı riskini artırıyor. Bu durum, Gazzelilerin Mısır ve Ürdün'e sürülme planlarına benzer şekilde, Filistinliler için yeni bir insani kriz potansiyeli taşıyor.

Son aylarda Somaliland, Batı basınının yoğun ve benzeri görülmemiş ilgisinin odağı hâline geldi.

İsrailli ve ABD'li yetkililer, Gazze nüfusunu paramparça olmuş vatanlarından zorla yerinden etmek için bir yer bulmaya çalışırken, pek tanınmayan, ayrılıkçı devletçik giderek daha cazip bir seçenek olarak görülüyor.

Çok sayıda ana akım medya haberi, Tel Aviv ve Washington'daki yetkililerin bu konuda Hargeisa ile gizli temaslarda bulunduğunu gösteriyor.

14 Mart'ta Financial Times şunları ortaya çıkardı:

"Washington'un Somaliland başkanlığıyla yaptığı ilk temaslar hakkında bilgi veren bir ABD'li yetkili, fiili devletin tanınması karşılığında Kızıldeniz kıyısındaki Berbera limanı yakınlarında bir askeri üs kurulması yönünde olası bir anlaşma hakkında görüşmelerin başladığını söyledi."

Somaliland Cumhurbaşkanı Abdurrahman Muhammed Abdullahi, uluslararası tanınmayı önemli bir öncelik hâline getirdi ve ayrılıkçı bölgeyi Somali'yi düzenli olarak saran şiddetli istikrarsızlıktan koruyacak kalıcı bir ABD askeri varlığı olasılığı da şüphesiz son derece cazip.

Washington açısından da böyle bir düzenleme, milyonlarca Filistinlinin zorla yerinden edilmesinin çok ötesinde, Trump'ın hayalini kurduğu 'Gazze-Lago'ya yer açmak için bol miktarda jeopolitik kazanım sunuyor.

Örneğin, Somaliland'ın Arap Yarımadası'na yakınlığı, bölgeyi Yemen'e yönelik saldırılar için ideal bir harekat üssü yapıyor.

Bu durum, Fransız ve Amerikan işgal güçlerinin kıta genelindeki ülkelerden giderek artan bir hızla çıkarıldığı bir dönemde, imparatorluk açısından Afrika'da hayati yeni bir stratejik dayanak noktası anlamına gelecektir.

Dahası, sürekli büyüyen Çin ve Rusya'nın yereldeki etkisine karşı bir denge unsuru olarak hizmet edebilir.

Pekin, 2017 yılında ilk denizaşırı askeri üssünü Somaliland'ın komşusu Cibuti'de kurdu.

O zamandan beri ülke, bölgedeki Batı politikasının dişli bir karşıtı oldu ve İran gemilerinin limanlarına yanaşmasına izin verdi.

Somaliland'ın devlet olarak tanınmasının jeopolitik ve askeri faydası Washington'da uzun zamandır anlaşılmıştı.

Sağcı Heritage Foundation düşünce kuruluşu tarafından hazırlanan ve Donald Trump'ın ikinci başkanlık dönemi için bir taslak olarak algılanan uzun "liderlik için yetki belgesi" olan Proje 2025, Afrika'da "hasmane Çin faaliyetleri" üzerine özel bir bölüm içeriyordu.

Özellikle "ABD'nin Cibuti'deki kötüleşen konumuna karşı bir önlem olarak Somaliland devletinin tanınmasını" tavsiye ediyordu.

Trump'ın Somaliland'ı tanımaya hazır olduğu, potansiyel ülkenin Filistinlilerin yeniden yerleştirilmesi için olası bir aday hâline gelmesinden çok önce, Kasım 2024'te duyurulmuştu.

Eski Britanya Savunma Bakanı Gavin Williamson, konuyla ilgili olarak Başkan'ın "siyasi liderler" ile "gerçekten iyi toplantılar" yaptığını açıkladı ve Beyaz Saray'ın buna göre hareket edeceğine dair güvenini dile getirdi.

Williamson, uzun süredir Somaliland'ın bağımsızlığının ateşli bir savunucusu oldu, düzenli olarak ayrılıkçı bölgeye tüm masrafları karşılanan geziler yaptı ve lobi faaliyetleri nedeniyle fahri vatandaşlık aldı.

Williamson'ın Somaliland'a yönelik belirgin ilgisi, az bilinen bir gerçeğin benzersiz derecede nadir bir kamusal tezahürü.

Resmi olarak 1960 yılında Londra tarafından bağımsızlık verilmiş ve 1991'den beri Somali'nin egemen, özerk bir bölgesi olduğunu iddia etmiş olsa da, Somaliland modern bir Britanya sömürgesi.

Filistinliler iradeleri dışında oraya yerleştirilirse, aşırı şiddet eğilimli, Britanya tarafından eğitilmiş yerli güvenlik güçlerinin dikkatli gözleri altında başka bir açık hava toplama kampına gömülmüş olacaklar.

‘ASI Yönetimi’

Nisan 2019'da, üretken Britanya hükümetinin yüklencisi Aktis Strategy iflasını açıkladı, çok sayıda personel maaşsız kaldı ve denizaşırı tedarikçilere büyük meblağlar borçlu kalındı.

Şirketin ani çöküşü, Afrika ve Batı Asya'daki "kalkınma" projeleri için Britanya Dışişleri Bakanlığı'ndan on milyonlarca sterlin almasına rağmen gerçekleşti.

Bu, Batı basını tarafından büyük ölçüde görmezden gelinirken, Somaliland Chronicle skandala ilişkin ayrıntılı bir araştırmaya yer verdi; zira Aktis, çöküşü sırasında devletçikte bir "adalet ve güvenlik sektörü reform projesi" yürütüyordu.

Resmi kayıtlar, Londra'nın yalnızca Somaliland'daki bu çaba için 2017-2022 yılları arasında 18 milyon sterlinin üzerinde kaynak ayırdığını gösteriyor.

Bu, Somaliland'ın hükümeti, ordusu, yargısı, hapishaneleri, polisi, güvenlik ve istihbarat aygıtı da dahil olmak üzere tüm devlet yapısının Londra tarafından yönetilmesi, eğitilmesi ve yönlendirilmesiyle sonuçlanan, Britanya tarafından finanse edilen pek çok projeden sadece biri.

Britanya'nın bu hassas alanlardaki yaygın gizli etkisi, sızdırılan çok sayıda İngiliz istihbarat dosyasının içeriğiyle açıkça ortaya çıkıyor.

Örneğin, bir belge, Britanya istihbaratının kötü şöhretli paravan şirketi Adam Smith International'ın (ASI), Somaliland'ın Ulusal İstihbarat Teşkilatı ve Hızlı Müdahale Birimi'nin "kapasitesini geliştirmek" için nasıl "daimi eğitim ve mentorluk" sağladığını, aynı zamanda bölgenin "adli tıp hizmetini", "sınır karakollarında veri yakalayan" bir "Kişisel Kimlik Tespiti ve Kayıt Sistemini" ve "Başsavcılık tarafından yönetilen savcılık prosedürlerini" denetlediğini tartışıyor.

Dahası, Somaliland'ın özel Terörle Mücadele Birimi, 2012 yılında Britanya Dışişleri Bakanlığı finansmanıyla "ASI yönetimi altında" kuruldu.

Başka bir yerde ASI, Somaliland'daki üst düzey hükümet, silahlı kuvvetler, polis, "güvenlik alanı" ve Savunma Bakanlığı yetkilileriyle "yakın profesyonel ilişkiler kurma konusunda kanıtlanmış bir geçmişe" sahip olmakla övünüyor.

Bir dosya, söz konusu yüklenicinin ordu ve sahil güvenlikteki "askeri istihbarat birimlerinin" "kabiliyetini geliştirmek" üzere bir program yürütmek için "uzman eski Britanyalı askeri danışmanlar görevlendirdiğini" belirtiyor.

ASI "ayrıca Somaliland'ın Subay Adayı kursunun geliştirilmesine yardımcı oldu, üst düzey subaylara liderlik, yönetim ve askeri doktrin konularında mentorluk yaptı".

Yüklenici, daha sonra hükümet tarafından benimsenen yasaları bile taslak hâline getirdi.

Bu arada, başka bir Britanyalı yüklenici olan Albany, Somaliland yetkililerine propaganda ve medya savaşı sanatını öğretmekle görevlendirildi.

Bu, "kilit hükümet bakanlarının ve diğer üst düzey isimlerin medya ile çalışma konusunda yapılandırılmış eğitim ve mentorluğunu" içeriyordu; onlara "hükümetin çalışmalarını detaylandıran istikrarlı bir bilgi akışı üretmelerine" ve "gazetecilerle proaktif olarak ilişki kurmalarına" yardımcı oluyordu.

Hükümetten "ulusal öneme sahip olaylar hakkında" "kamuoyunun karşılanmamış bilgi talebinin", bağımsız bilgi kaynaklarına yerel olarak önemli bir etki kazandırdığı ve bunun ne pahasına olursa olsun engellenmesi gerektiği belirtildi.

Ayrıca, Somaliland'da düzenli olarak "gazetecilerin tutuklanması ve bağımsız medya kuruluşlarının kapatılması" nedeniyle hükümete yönelik kamuoyu güvensizliği daha da artmıştı.

Önemli bakanlıklara ve devlet organlarına kapsamlı medya eğitimi sağlayarak ve "sözcüler ve medya görevlileri" atayarak, Albany yetkililerin "reform gündemlerini" "tek sesle" daha iyi iletmek için medyayı kullanmalarına yardımcı olacak, böylece ayrılıkçı bölgenin bilgi alanına hakim olacak ve muhalif yerli unsurları susturacaktı.

‘Uluslararası hukuk’

ASI'nin Somaliland silahlı kuvvetlerini ve polisini profesyonelleştirme ve reforme etme iddialarına rağmen, yüklenici Coffey'in faaliyetleriyle ilgili sızdırılan diğer dosyalar çok farklı bir tablo çiziyor.

Örneğin, bir belge devletçiğin ordusunun "devletin en büyük ve en maliyetli kurumu" olduğunu, fakat şeflerinin "Savunma Bakanlığı tarafından denetime direndiğini" ve "ordu bütçesinin ulusal savunma ve güvenlik dışındaki amaçlar için kullanılmasının muhtemel olduğunu" belirtiyor.

Dahası, ordunun suistimallerden sorumlu tutulma kapasitesi "sınırlı".

Başka bir yerde Coffey, Somaliland polisinin "düzensizliği kontrol altına almak için orantısız güç uygulama geçmişine" sahip olduğunu ve bölgenin "özel bir kamu düzeni biriminden" yoksun olduğunu belirtti.

Yüklenici, bu tür bir birimin, kalkınmakta olan ülkede faaliyet gösteren yabancı kuruluşları ve istihdam ettikleri kişileri korumak için oluşturulan paramiliter bir güç olan Özel Koruma Birimi saflarında oluşturulmasını önerdi.

Yazının kaleme aldığı sırada, "planlı ve spontane olaylara, barışçıl protestolara ve ciddi kamu düzeni bozukluklarına" profesyonelce veya orantılı olarak yanıt verme yetkisi yoktu.

Bu belge Temmuz 2015'te kaleme alınmıştı. Somaliland kolluk kuvvetlerinin Britanya'da "Britanya Ulusal Polisi tarafından eğitilmesini ve değerlendirilmesini" talep ediyordu.

Orada, "ilk yardım", "kalabalıklarla veya protestocularla etkili bir şekilde nasıl ilişki kurulacağını" öğrenecekler ve "uluslararası hukuka göre insan hakları anlayışı" kazanacaklardı.

Coffey, memurlara kamuoyu rahatsızlıklarıyla yapıcı, barışçıl yöntemlerle başa çıkma konusunda eğitim vermenin, Somaliland polis güçleri genelinde "orantılılık, yasallık [ve] hesap verebilirlik" sağlayacağını taahhüt etti.

Eğer böyle bir eğitim yapıldıysa, bunun gözle görülür hiçbir somut etkisi olmadı.

2022'nin sonlarında, tartışmalı Somali şehri Las Anod'da kitlesel protestolar patlak verdi. Somaliland güvenlik güçleri, ayaklanmayı ölümcül güç kullanarak bastırdı ve düzinelerce insanı öldürdü.

Huzursuzluk bundan sonra daha da yoğunlaştı ve ertesi yıl Somaliland ordusunun şehri vahşice bombalamasına yol açtı.

Nisan 2023 tarihli Uluslararası Af Örgütü raporu, saldırıyı son derece "gelişigüzel" olarak nitelendirdi; hastaneler, okullar ve camiler de dahil olmak üzere sivil altyapı vuruldu, yüzlerce kişi öldü ve yaralandı ve yüz binlerce kişi yerinden edildi.

Bu bağlamda, Somaliland'ın İsrail ve onun Batılı kukla ustaları için Gazzelilerin atılacağı bir çöplük olarak cazibesi aşikar.

İyi silahlanmış, baskıcı bir iç güvenlik aygıtı, her türlü yerli direnişi acımasızca bastırmaya her an hazır.

Bu arada, eğer ABD bölgeyi Yemen'e saldırmak için kullanırsa, yerinden edilmiş Filistinliler, Ensarullah'ın karşı saldırılarını caydırmak için rehineler ve canlı kalkanlar olarak kullanılabilir.

Bu iğrenç planın, Gazzelileri Mısır ve Ürdün'e sürme yönündeki önceki planlar kadar çabuk çökmesini ummaktan başka çaremiz yok.

Çeviri: YDH