İngiltere hükümeti, Suriye'deki 12 kurum ve sektöre yönelik yaptırımları kaldırarak HTŞ rejimine yönelik yaptırım politikasında önemli bir adım attı.
YDH - Suriye'ye uygulanan yaptırımlar konusunda önemli bir adım atan İngiltere hükümeti, 12 kurum ve sektöre yönelik yaptırımları kaldırdığını duyurdu.
Fakat Beşşar Esed hükümetiyle bağlantılı bazı şahıslara yaptırımlar devam edecek. Bu karar, Suudi Arabistan'ın Suriye'deki siyasi varlığını genişlettiği ve "yeniden yapılanma" sürecinde rol almaya hazırlandığı bir dönemde geldi.
Suudi Arabistan'ın bu adımları, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejiminin Washington'a giden yolunu açmada önemli bir katkı olarak değerlendiriliyor.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın dün açıkladığı karar, Savunma ve İçişleri bakanlıkları ile aralarında Genel İstihbarat Teşkilatı, Hava İstihbarat Genel Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü, Ulusal Güvenlik Ofisi ve Askeri İstihbarat Müdürlüğü'nün de bulunduğu beş güvenlik kurumunu kapsıyor.
Bu güvenlik kurumlarının bir kısmı feshedilmiş ve yerine yeni bir güvenlik yapısı kurulmuştu, ancak bu yapının teşkilatlanması hâlâ devam ediyor.
Ayrıca, Savunma Bakanlığı'na bağlı bir altıncı kurum (Ordu Tedarik ve Lojistik Kurumu) ve dört medya kuruluşu (devlet televizyonu, Sama TV, el-Vatan gazetesi, vs.) da yaptırım listesinden çıkarıldı.
Bu medya kuruluşlarının tamamı, HTŞ rejimi tarafından devralınmıştı.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Yaptırım listesindeki bu değişiklikler, Esed'in düşüşünün ardından Suriye halkının ülkesini ve ekonomisini yeniden inşa etmesine yardımcı olacaktır," denildi.
Açıklamada ayrıca, "Bu değişiklikler, Birleşik Krallık'ın Esad ve yardımcılarını insan hakları ihlallerinden sorumlu tutmasına olanak tanımaktadır," ifadelerine yer verildi.
Bakanlık, "Suriye'de uzun vadeli istikrarın sağlanması, Birleşik Krallık ve bölgenin güvenliği için elzemdir; bu, İngiliz hükümetinin değişim planının temelini oluşturmaktadır," vurgusunu yaptı.
Yaptırımların kaldırılmasının yanı sıra İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Suriye finans sisteminin Esed'in düşüşünün ardından yeniden yapılanma ve dışa açılma sürecine destek verileceğini duyurdu.
Öte yandan Orta Doğu'dan Sorumlu Bakan Himish Faulkner, bu kararın mart ayında alınan ve Suriye Merkez Bankası, Suriye Hava Yolları ve enerji şirketleri dahil olmak üzere 24 Suriye kuruluşunun varlıkları üzerindeki tedbir kararının kaldırılmasını içeren önceki karara dayandığını belirtti.
Faulkner, "Birleşik Krallık, insan haklarının korunması, insani yardımların engelsiz dağıtımı, kimyasal silah cephaneliğinin güvenli bir şekilde imhası, terör ve aşırıcılıkla mücadele dahil olmak üzere Suriye'de kapsayıcı bir siyasi geçişi desteklemek için Suriye hükümeti ve uluslararası ortaklarla çalışmaya kararlıdır," diye konuştu.
Faulkner, "Suriye hükümetinin yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamak için baskı yapmaya devam edeceğiz," diye ekledi.
Bakan, ayrıca İngiltere'nin "hayat kurtaran insani yardımlara devam ettiğini, Suriye'nin toparlanması ve istikrarı için 2025 yılında 160 milyon sterlin taahhüt ettiğini" dile getirdi.
İngiltere'nin HTŞ rejimine yönelik bu önemli desteği, HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Colani'nin (şimdiki adıyla Ahmed eş-Şaraa) Suudi Arabistan ve Türkiye'nin teşvikiyle ABD'ye açılma çabalarıyla eş zamanlı olarak gerçekleşiyor.
Bu çabalar, Amerika'daki Suriye lobisinin yürüttüğü aktif faaliyetlerin yanı sıra birçok paralel kanal aracılığıyla yürütülüyor.
Bu hafta başında iki ABD Kongre üyesi Şam'ı ziyaret ederek Colani ile bir araya geldi.
Kongre üyesi Cory Mills, bu "keşif gezisi" sırasında Colani ile pek çok konuyu görüştüğünü ve Colani İsrail ile barış anlaşması imzalamaya açık olduğunu belirttiğini açıkladı.Colani ayrıca Mills'e ABD Başkanı Donald Trump'a hitaben yazılmış bir mektup teslim etti, ancak mektubun içeriği açıklanmadı.
