Gazze savaşının devam ettiği süreçte, İsrail liderliğinin “strateji eksikliği ve siyasi başarısızlık” nedeniyle eleştirilerin odağı haline geldiğini söyleyen Ynet, liderlikte kargaşanın arttığını ve üst düzey yetkililerin sorumluluktan kaçındığını vurguladı.

YDH- Gazze savaşının devam ettiği süreçte, İsrail liderliği, "net bir strateji" eksikliği nedeniyle eleştirilerin hedefi haline geldi.
İsrail'in Ynet haber sitesi, savaşın başlangıcından bu yana ve özellikle son aylarda İsrail liderliği içinde “kargaşanın” arttığını yazdı.
Habere göre, savaşın “başarısızlıklarında” rol oynayan üst düzey yetkililer hâlâ görevde bulunuyor ve aynı zamanda sorumluluktan kaçmaya çalışıyor.
Bu yetkililer, şimdi Gazze'deki mevcut düzenlemelere karşı çıktıklarını iddia ediyorlar.
Haberde, bu sorumluluk reddinin daha “büyük bir siyasi başarısızlık” sorununa işaret ettiği, karar vericilerin özeleştiriden kaçındığı ve suçu başkalarına atarak gerçek bir sorgulama yapmadıkları vurgulandı.
Ynet’e göre, bu durum, “liderlikte köhnemiş düşünce yapılarının sürmesine neden oluyor ve hem düşmanı hem de sahadaki karmaşık gerçekliği anlamayı engelliyor.”
Haberde, İsrail hükümetinin politikasındaki “stratejik belirsizliğe” de dikkat çekildi.
Gazete, birçok kişinin, Hamas sınırda kaldıkça savaşın sona ermeyeceğine inandığını, ancak Netanyahu'nun Mayıs 2024'te sunduğu savaş sonrası planın bu senaryoyu hesaba katmadığını belirtti.
Ynet’e göre, buna karşın, “daha büyük tehditler, örneğin İran'ın nükleer programı konusunda benzer bir yaklaşım gösterilmiyor.”
Bazı liderlerin, zaferi mutlak şekilde elde etmek için baskı yaptığı, fakat bu tavrın karmaşık gerçekleri göz ardı eden “fanatik” bir zihniyeti yansıttığı ifade edildi.
Uluslararası tepkilere rağmen İsrail'in, 1956, 1967 ve 1982 yıllarındaki askeri saldırılarda ve Irak ile Suriye'deki nükleer tesislere yönelik saldırılarda küresel görüşleri hiçe saydığı hatırlatıldı.
Ynet ayrıca, işgal hükümetinin eylemlerinin, "stratejik zorunluluklar" kılıfı altında ideolojik motivasyonlarla yönlendirildiğini belirtti.
Özellikle "Araplar ancak toprak kaybederse anlar" ve "Yerleşim terörü önler" gibi fikirlerin Smotrich gibi isimler tarafından savunulduğu ve bu görüşlerin tarihi temellerinin zayıf olduğu kaydedildi.
Gazeteye göre, “bu ideolojik yaklaşım, hükümetin genel politikasını mı temsil ettiği yoksa yalnızca bazı aşırı grupların görüşleri mi olduğu konusunda toplumda ciddi soru işaretlerine yol açıyor.”
Yeni Gazze yerleşim planlarının da toplumsal bölünmeleri daha da derinleştirebileceği ifade edildi.
Aynı zamanda, Smotrich’in, işgal altındaki “Batı Şeria'nın dokusunu değiştirme ve İsrail’e fiilen ilhak etme” çabalarının sürdüğü vurgulandı.
Bu adımların, 2017 yılında sunduğu "karar planı" ile uyumlu şekilde, Ürdün Nehri ile Akdeniz arasında tek bir İsrail varlığı oluşturmayı amaçladığı kaydedildi.
Ynet'in analizine göre, “7 Ekim olaylarından çıkarılması gereken temel ders, liderlere sorgulamadan güvenmenin büyük tehlikeler doğurduğudur. Geçmişte yapılan uyarılara rağmen ciddi bir soruşturma yapılmadı ve İsrail, aynı hataları daha da ağırlaştırarak tekrar ediyor. Bu durum, yalnızca bugünü değil, İsrail’in geleceğini de tehdit ediyor.”