Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD ile İran arasındaki anlaşmanın Barack Obama'nın dönemindeki anlaşmaya benzer olacağını söylese de Başkan Donald Trump'ın bu konuda nasıl bir yaklaşım izleyeceği hala belirsizliğini koruyor.

YDH- Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Pazar günü yaptığı açıklamada, ABD ve İran arasında Umman'da gerçekleştirilen görüşmelerin ardından Başkan Donald Trump'ın İran'ın nükleer hırslarını engellemek için yeni bir anlaşma yapabileceğini belirtti.
ABC News'in "This Week" programında konuşan Sullivan, Trump'ın, Barack Obama yönetiminin 2015'te kabul edilen ve Trump'ın iptal ettiği Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na benzer bir anlaşma yapabileceğine inandığını ifade etti.
Sullivan, Trump’ın olası anlaşmasının, Obama dönemindeki anlaşmaya benzer unsurlar taşıyacağını vurguladı:
“Bence bir anlaşma yapmaları mümkün. Bu anlaşma, unsurları itibariyle, Başkan Obama ve Bakan Kerry'nin Obama yönetimi sırasında hazırladığı ve Donald Trump'ın yırtıp attığı anlaşmadan çok da farklı görünmeyecektir.”
Ayrıca, Biden yönetiminin İran'ı müzakerelere hazırlamak için önemli adımlar attığını ancak Trump'ın, Biden’ın politikasının İran’a fayda sağladığını düşündüğünü belirtti.
Trump, anlaşma olasılığına inanıyor
Donald Trump, Time dergisine verdiği röportajda, İran ile olası bir nükleer anlaşma hakkında iyimser açıklamalarda bulunarak İran’la saldırı olmadan bir anlaşma yapabileceğine inandığını belirtti.
Cuma günü yayınlanan ve görevdeki ilk 100 gününü konu alan röportajında Trump, “İran nükleer silaha sahip olmayacaksa saldırmak zorunda kalmam,” diyerek anlaşmanın tercih edileceğini ifade etti.
Trump, İran ile doğrudan görüşme yapmaya da açık olduğunu vurgulayarak, “elbette görüşürüm” açıklamasını yaptı.
Trump'ın İranlı yetkililerle doğrudan görüşme isteği, Adalet Bakanlığı'nın İran Devrim Muhafızları'nı Trump'ı izleme ve öldürme çabasıyla suçlamasının üzerinden altı aydan az bir süre geçtikten sonra geldi.
Röportajda şu ifadeler yer aldı:
“Biden gelip tüm yaptırımları kaldırdığında yani Çin'in ve diğerlerinin onca petrolü satın almasına izin verdiğinde, İran dört yıllık bir süre içinde 300 milyar dolar nakit geliştirdi. Hamas da dahil olmak üzere terörü yeniden finanse etmeye başladı. İran'ın benim yönetimimde hiç parası yoktu, Hamas'ın işi bitmişti, Hizbullah'ın da. Biden yönetimini suçluyorum çünkü İran'ın bir anlaşma yapmadan oyuna geri dönmesine izin verdiler.’’
Arakçi: Sorunlar sürüyor, çözüme ulaşılmadı
Cumartesi günü, ABD ve İranlı yetkililer Umman’da Tahran’ın nükleer programı üzerine görüşmeler gerçekleştirdi.
Görüşmelerin ardından İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, müzakerelerin "çok ciddi ve iş odaklı" geçtiğini söyledi:
"Görüşmeler teknik konuları kapsadı. Bazı detaylarda hâlâ farklılıklar var, ancak aynı zamanda hem iyimserlik hem de büyük bir temkinlilik söz konusu,"
Arakçi, tartışmaların daha derinleştiğini ve geçmişteki müzakerelere göre daha ayrıntılı hale geldiğini belirtti ancak, tüm anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulmadığını da ifade etti.
ABD yönetimi, ek görüşmeler için söz vererek, diplomatik süreci sürdüreceklerini belirtti.
JCPOA olarak da bilinen 2015 tarihli Kapsamlı Ortak Eylem Planı İran'ın nükleer programına devam etmesine izin veriyor ancak diğer hususların yanı sıra uranyum zenginleştirme konusunda kısıtlamalar getiriyordu.
Trump 2015 yılında anlaşmayı protesto etmiş ve göreve geldikten sonra 2018 yılında ABD'yi anlaşmadan çekmişti.