İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’te Hamas savaşçıları karşısında kaçarak insanları ölüme terk eden Golani Tugayı askerlerini cezalandırmada başarısız olduğunu kabul etti.

YDH- The Jerusalem Post'a göre, İsrail işgal ordusu, 7 Ekim 2023'te Zikim Sahili'ndeki Hamas savaşçıları karşısında “geri çekilerek” halkı terk eden Golani Tugayı'na bağlı yedi askeri cezalandırmada “başarısız” olduğunu kabul etti.
Donanma ve Piyade birlikleri, Hamas'ın deniz savunma hattından kaç deniz aracının geçtiği konusunda birbirleriyle çelişen açıklamalar yaptı.
İsrail ordusu, Şubat 2024'te The Jerusalem Post ve diğer askeri muhabirlere gösterilen ve ardından Zikim Üssü soruşturmasında tekrar gündeme gelen video görüntülerinde, sayıca az Hamas güçleri karşısında kaçan Golani askerlerinin davranışının "sorunlu" olduğunu resmen açıkladı.
İsrailli Albay Tal Koritzky, yaptığı sunumda, askerlerin beklenen şekilde hareket etmediğini itiraf etti. Askerlerin sahilde hâlâ halkın olduğunu görmelerine ve Hamas savaşçılarının 100 metre kadar yakından ateş açmasına rağmen, Golani birliğinin ilerlemek yerine “geri çekilmesi”, halkın korunması ve kurtarılması görevini “ihmal” ettiği bildirildi.
Koritzky, askerlerin "taktiksel geri çekilme" iddialarını dinlese de bu hareketin insanların ölümüne yol açtığını kabul etti.
The Jerusalem Post’a göre, Koritzky, askerlerin “geri çekilmesini” iki şekilde yorumladı: Birinci yorum, askerlerin korkudan değil, daha yüksek bir konumdan avantaj sağlamak için “taktiksel” olarak geri çekildiği yönündeydi. Askerler, Hamas'ın hem kuzeyde hem de güneyde konuşlandığını bildiklerini ve sayıca üstün güçler tarafından kuşatılmaktan “endişe” duyduklarını belirtti. Ayrıca, ilk konumlarının sahildeki savaşçılara kıyasla daha alçak bir yükseklikte olduğunu ve temiz bir ateş hattına sahip olmadıklarını iddia ettiler. Yeni bir konuma geçmenin, yüksek zemini tutmalarına yardımcı olabileceğini düşündüler.
Koritzky ayrıca, donanmanın sahildeki Hamas savaşçılarına bir mermi ateşlediğini ve bu merminin Golani askerlerinin yakınına düştüğünü açıkladı. Golani askerlerinin donanma ile iletişim kurmadığını (sahili korumakla görevli olmaları nedeniyle bu durumun yalnızca bir hata değil, ciddi bir eksiklik olduğunu vurguladı) ve Hamas'ın kendilerinden daha ağır silahlar kullanıyor olabileceğinden “korktuklarını” ekledi. Ancak Koritzky, askerlerin “korkudan kaçmış olma ihtimalini” de dışlamadı, fakat askerlerin bu yönde bir ifade kullanmadığını belirtti.
Sonuç olarak Koritzky, halkı terk etmenin ve “geri çekilmenin”, teoride yüksek zemin avantajı sağlasa bile yanlış bir hareket olduğunu ve bu kararın ek insan ölümlerine yol açtığını kabul etti.
İşgal ordusunun “geri çekilen” Golani askerlerine uyguladığı yaptırımlar sorulduğunda Koritzky, bir askerin fiziksel yaralanma nedeniyle, bir diğerinin ise tam bir “psikolojik çöküş” yaşaması sonucu görevden alındığını, diğerlerinin ise soruşturma sonuçlanmadan terhis edildiğini açıkladı.
Koritzky, 7 Ekim'in genel koşullarının ve özellikle bu çatışmanın “özel dinamiklerinin”, askerlere karşı “hoşgörülü” davranılmasında ve Golani Tugayı'nda (Gazze işgali dahil) görevlerine devam etmelerine izin verilmesinde rol oynadığını söyledi. Site ancak nihai soruşturma raporlarının çoğunun bu yıl Şubat ayında ve bu özel raporun 7 Ekim'den 18 ay sonra yayınlanmasının, birçokları tarafından İsrail ordusunun ek bir “hatası” olarak görüldüğünü belirtti.
The Jerusalem Post’a göre, ordunun soruşturma raporlarını yayınlaması ne kadar uzun sürdüyse, işgal ordusu yetkililerinin görev sürelerini birkaç ay, hatta bir yıl daha uzatarak 7 Ekim hataları nedeniyle disiplin cezası almaktan kaçınmalarına o kadar izin verdi.
Nitekim, 7 Ekim'den sorumlu oldukları için istifa eden hemen hemen tüm üst düzey İsrail ordusu yetkilileri, ancak birkaç ay sonra istifa ettiler ve görevlerine istedikleri zaman son verdiler. Örneğin, 7 Ekim dönemi İsrail ordusu İstihbarat Şefi Aharon Haliva, Nisan 2024'te istifa etti ve resmi olarak görevi ancak Ağustos 2024'te bıraktı.
Bazı gözlemciler, eski Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin bu yıl Mart ayına kadar görevde kalmasını, orduya genel olarak “yanlış bir mesaj” göndermekle ve diğer birçok ordu yetkilisinin 7 Ekim “başarısızlıkları” konusunda “aşırı hoşgörülü” davranmasını teşvik etmekle eleştirdi.
Bazıları, Başbakan Benyamin Netanyahu'yu bir devlet soruşturmasını engellemek ve görevden ayrılmayacağını ve yeniden seçilmek isteyeceğini açıklayarak, ordunun ve ülkenin 7 Ekim'in sorumluluğundan kişisel olarak kaçınmanın kabul edilebilir olduğu mesajını vermekle suçladı.
The Jerusalem Post’a göre, işgal ordusunun Zikim Sahili çatışmasına ilişkin soruşturmasında ortaya çıkan bir diğer “sorun”, dört ila beş Hamas deniz aracının sahile ulaşmasıydı. Soruşturmanın daha önceki aşamalarında daha az araç olduğuna dair işaretler belirdiği açıklandı. Araçlardan birinin sahile ulaşır ulaşmaz “imha” edildiği ve bazılarının da karaya çıkar çıkmaz terk edildiği bildirildi.
Site, başlangıçta 38 olan Hamas deniz komandolarından yalnızca 16'sının Zikim Sahili'nde önemli bir süre hayatta kaldığını, ancak bu 16 komandonun, çeşitli bölgelerde birçok İsrailli “sivil” ve askeri öldürdüğünü ileri sürdü.