İsrail’de esir aileleri, yedek askerlere “göreve gelmemeleri” çağrısında bulunurken muhalefet de hükümetin esirleri kurtarmayı değil, “iktidarını korumayı” hedeflediğini belirtti.
YDH- Times of Israel’de yer alan habere göre, İsrail “Esirler ve Kayıp Aileleri Forumu” pazartesi günü yaptığı açıklamada, hükümeti "bölgeyi, esirlere tercih etmekle" suçlayarak, "bu, halkın yüzde 70'inden fazlasının iradesine aykırı" ifadelerini kullandı.
Anketler, İsrail halkının büyük çoğunluğunun, savaşı sonlandırsa bile Gazze'de tutulan tüm esirlerin serbest bırakılmasını sağlayacak bir anlaşmayı desteklediğini gösteriyor.
Forum, "Kabinenin onayladığı plan, esirlerden vazgeçmesi ve ulusal güvenliği terk etmesi nedeniyle 'Smotrich-Netanyahu Planı' adını hak ediyor" dedi.
Asker annelerinden sert tepki
Pazartesi günü Knesset'te söz alan esir Matan Zangauker'in annesi Einav Zangauker, koalisyon milletvekillerine "Bunu yaparken ne düşündüğünüzü bilmek istiyorum" diye bağırarak, yedek askerlere göreve gelmemeleri çağrısında bulundu.
Zangauker "Kabine, kahraman askerleri esirlerin öldürülmesine ve asker kayıplarına yol açacak bir operasyona göndermeye karar verdi. Milletin buna sessiz kalacağını mı sanıyorsunuz?" dedi.
Son günlerde genişletilen operasyon öncesinde on binlerce yedek askerin çağrılmasına da değinen Zangauker, "Dün, yedek çağrılan askerlerin annesi bana onlara ne söylemesi gerektiğini sordu. Nasıl cevap vermeliydim?" diye ekledi.
Likud milletvekili Simcha Rothman ise "Onlara tabii ki gitmeleri gerektiğini söylerdim. Reddetme çağrıları konusunda dikkatli olalım" yanıtını verdi.
Bu sözler Zangauker'i öfkelendirdi: "Reddetme çağrısı yapmıyorum! Ağzıma laf koymayın, ahlaki ve etik nedenlerle yedeklere gitmemelerini söyledim!" Ayrıca kızının da yedekte görev yaptığını belirtti.
Ölü esirlerin aileleri: Tabut bile bir ayrıcalık
Times of Israel’in, Hamas'ın hâlâ cesedini tuttuğunu iddia ettiği öldürülen esir Inbar Haiman'ın halası Hannah Cohen, "İnsanlar 'onları tabutlarla geri alacağız' diyor, ben de tabutlarla bile alamayacağımızı söylüyorum. Bu savaşta tabut bir ayrıcalık. İnsanlar bana Inbar'ı gömmek için iyi şans diliyor, çünkü bunun mümkün olmayabileceğini biliyorlar" dedi.
Esir Bar Kuperstein'in halası Ora Rubenstein de Ynet haber sitesine verdiği röportajda, Gazze'de savaşın genişletilmesi kararına tepki gösterdi: "500 günden fazla yedekte görev yapan bir oğlum ve eşim var ve yine çağrı aldılar. Onları nasıl gönderebilirim? Eskiden 'gidin, Bar'ı ve diğer esirleri kurtarın' derdim. Ama bugün bunu söyleyemiyorum."
Rubenstein şöyle devam etti: "Çünkü bir yedi aylık süreden sonra bu hükümetin esirleri kurtarmaya niyeti olduğuna inanmıyorum. Her gün yeni bir tokat yiyoruz."
Yair Golan: Hükümet siyasi çıkarlar için canları feda ediyor
Demokrat Parti lideri Yair Golan, Pazar gecesi “X” hesabından yaptığı paylaşımda şunları yazdı: “Kabine bu gece Gazze'deki askeri operasyonu genişletmeye karar verdi; İsrail'in güvenliği için değil, Netanyahu ve aşırılıkçı hükümetini kurtarmak için."
"Bu geçici bir operasyon değil, [aşırı sağcı Güvenlik Bakanı] Ben Gvir ve Smotrich'in hayallerini gerçekleştirmek için bölgede kalıcı varlığı meşrulaştıran bir süreç." diyen Golan şöyle devam etti: "'Hükümetin hayatta kalması' uğruna Şeridi fiilen işgal etmek bize kan bedeline mal olacak; askerlerin hayatlarına, tükenmişliğe ve nihayetinde, yolumuzu kaybetmemize."
Eleştirilerine devam eden Golan, "Hükümet utanmazca, savaşın başından beri yüzlerce gün görev yapan on binlerce yedek askeri çağırıyor; ne için? Esirlerin kurtarılmasını hızlandırmayan, aksine engelleyen, güvenlik amacı olmayan bir süreç için." dedi.
Liberman: Netanyahu, Yahudilerin ölümüne seyirci kalan II. Dünya Savaşı müttefikleri gibi
Aşırı sağcı Yisrael Beytenu partisinin lideri Avigdor Liberman, Netanyahu'nun II. Dünya Savaşı'nda Nazi ölüm kamplarını bilen, ancak Yahudileri kurtarmayı askeri zaferden daha düşük önceliğe alan müttefikler gibi davrandığını öne sürdü.
Liberman, Knesset'teki parti toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu güvenlik için değil, kontrol için bir savaş" diyerek, hükümetin iktidarı korumak için "esirlerin ve askerlerin hayatları pahasına her şeyi yapacağını" iddia etti.
Hükümetin "Hamas'ı yok etme kapasitesinin olmadığını" söyleyen Liberman, esirlerin dönüşünün “askeri zafer” için ön koşul olduğunu ve mevcut stratejinin "siyasi hesaplarla" motive edildiğini belirtti.
