Çin ve İran’a karşı ABD-Körfez ittifakı

img
Çin ve İran’a karşı ABD-Körfez ittifakı YDH

Göreve döndükten sonra ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan, BAE ve Katar’a yapacak olan ABD Başkanı Donald Trump’ın, bu ziyaretle Körfez ülkeleriyle ilişkileri güçlendirmeyi ve Çin ile İran etkisine karşı koymayı hedeflediği bildirildi.




YDH- Başkan Donald Trump, görevine yeniden döndükten sonra ilk yurt dışı ziyaretine başlarken, Körfez ülkeleri diplomatik ilişkilerini yoğunlaştırıyor.

Amerikan Newsweek dergisine göre, bu çabalar, üst düzey görüşmelerle birlikte Washington’la bağları güçlendirmeyi hedefleyen büyük yatırım taahhütlerini de içeriyor.

Başkan Trump’ın 13–16 Mayıs tarihleri arasında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar’ı ziyaret etmesi planlanıyor.

Trump’ın yalnızca “iyi niyet jestlerini” kabul etmediğini; aynı zamanda bunlara “güvendiğini” ileri süren Newsweek, ABD başkanının Ortadoğu’ya dönüşünün, “Çin ve İran etkisine karşı koymayı amaçlayan bir gündemle” gerçekleştiğini belirtti.

Newsweek, konuyla ilgili haberini şu cümlelerle devam ettirdi: “Trump, Körfez yatırımlarını ‘Önce Amerika’ yaklaşımıyla uyumlu hale getirerek, somut faydalar elde etmeyi ve ABD öncülüğünde anlaşma odaklı bir Ortadoğu politikası yürütmeyi hedefliyor. Ancak bu yaklaşım, Trump’ın özel iş ilişkileriyle bağlantılı olması nedeniyle ABD’de şeffaflık ve etik konularında eleştiriler alıyor.”

Amerikan dergisine göre, “Arap ortaklar, ticari bağları derinleştirmek ve savunma anlaşmaları yapmak istiyor; ancak Gazze'deki siyasi karmaşa ve İsrail ile olan gerginlikler, Trump’ın bölgesel hedefleri önünde ciddi bir engel oluşturuyor.”

Trump’ın ziyaretiyle aynı gün olan 13 Mayıs'ta Riyad’da ABD-Suudi Yatırım Forumu düzenlenecek. BlackRock CEO’su Larry Fink, Citigroup CEO’su Jane Fraser ve Google CFO’su Ruth Porat gibi üst düzey ABD yöneticileri ile Suudi yetkililer enerji, finans, teknoloji ve altyapı konularında anlaşmalar görüşecek.

Trump mart ayında, Suudi Arabistan’ın “1,3 trilyon dolarlık yatırım” yapacağını ve bunun Amerikan askeri ekipmanı alımlarını da kapsadığını duyurdu. Ayrıca, Suudi Veliaht Prensi önümüzdeki dört yıl boyunca ABD’ye “600 milyar dolar yatırım” yapmayı taahhüt etti. Beyaz Saray’a göre, BAE ise önümüzdeki 10 yılda ABD’ye “1,4 trilyon dolar” yatırım yapmayı planlıyor.

Suudi Arabistan ve BAE’nin, yapay zeka teknolojilerine “büyük ilgi” gösterdiği kaydedildi.

Her iki ülke de milyarlarca dolarlık “AI” altyapı ve araştırma projeleri başlatırken, Trump bazı Körfez ülkeleri için ABD çip ihracatı kısıtlamalarının hafifletilebileceğini belirtti.

Axios’a göre, Katar “300 milyar” dolara kadar çıkabilecek anlaşmalar açıklamaya hazırlanıyor; bunlar arasında “2 milyar dolarlık drone alımı” ve “Boeing’ten büyük uçak siparişi” bulunuyor. Körfez havayolları ise toplamda yaklaşık “3 trilyon dolarlık büyük anlaşmalara” imza atabilir.

Bu arada Trump, Katar Kraliyet Ailesi’nden Air Force One olarak kullanılacak lüks bir uçağı "hediye" olarak kabul etti; bu da eleştirilerin hedefi oldu.

Trump ailesinin Körfez ülkeleriyle yalnızca siyasi değil, “kişisel ve ticari bağlara” da sahip olduğunu söyleyen Newsweek’ göre, “Trump Organization, Suudi Arabistan ve BAE’de lüks projeler yürütüyor. Suudi Arabistan’da Dar Global ile Riyad ve Cidde’de konut kuleleri inşa ederken, Dubai’de Trump International Golf Club faaliyet gösteriyor ve yeni bir Trump markalı kule daha planlanıyor.”

Dergi, bu projelerin, iş ve siyaset ilişkilerinin iç içe geçtiği bu bölgede “çıkar çatışması” ihtimalini gündeme getirdiğini ve eleştirmenlerin, bu ilişkilerin ABD dış politikasını “etkileyebileceği” konusunda uyarıda bulunduğunu iddia etti.

Newsweek, “İbrahim Anlaşmaları” ile ilgili ise şöyle dedi: “İsrail ile ilişkileri normalleştirmek uzun süredir ABD’nin önceliği. Trump, ilk döneminde başlattığı İbrahim Anlaşmaları’nı genişletme konusunda daha fazla istekli. Ziyaretinden bir gün önce, Trump’ın Hamas ile sessizce Amerikalı-İsrailli bir rehinenin serbest bırakılması konusunda anlaştığı bildirildi; bu da Gazze konusunda umutları artırdı.”

Suudi Arabistan’ın, henüz bu anlaşmalara katılmadığını söyleyen dergi, Filistin devletine giden “inandırıcı” bir yol haritası olmadan da katılmayacağını belirttiğini kaydetti.

BAE, 2020’de İsrail ile ilişkileri normalleştirdi ve ilişkilerini derinleştirdi. Reuters’a göre, BAE liderlerinin HTŞ rejimi Colani ile yaptığı görüşmeler, Abu Dabi’nin “daha geniş çaplı normalleşme” süreçlerinde arabuluculuk rolü üstlendiğini gösteriyor.

Katar’ın ise “önemli ABD üslerine ev sahipliği” yaptığını belirten Newsweek, İsrail-Hamas arasında arabuluculukta Washington’la yakın çalıştığını söyledi.

Nisan ayında Katar ve BAE, İsrail ve ABD kuvvetleriyle birlikte Yunanistan’da düzenlenen çok uluslu hava tatbikatı Iniochos 2025’e katıldı.

Suudi Arabistan, Trump için diplomatik değerini artırmak adına Rusya ile Ukrayna konusunda ilk görüşmelere ev sahipliği yaptı. Trump’ın seyahat planında olmayan Umman ise ABD-İran nükleer görüşmelerinde arabuluculuk yapıyor.

Bu bağlamda, Arab News Genel Yayın Yönetmeni Faysal J. Abbas şöyle dedi: “ABD’nin bıraktığı stratejik boşluklar hızla rakipler tarafından dolduruldu. Bu ziyaret sırasında milyarlarca dolarlık anlaşmalar imzalanacak; çünkü Suudi Arabistan artık geleceğe yatırım yapan, modernleşen bir ülke.”

“Eğer Suudi Arabistan İsrail ile ilişkileri normalleştirirse, Arap dünyasının çoğu da bunu takip edecektir” iddiasında bulunan Chatham House Ortadoğu Uzmanı Lina Hatib de “Bu, ABD’nin Suudi Arabistan’la birlikte büyük bir jeopolitik atılım yapma fırsatıdır” dedi.

Newsweek’e göre, “İş anlaşmalarının ötesinde, bölgesel liderler daha açık, çeşitlendirilmiş dış politikaya bağlı kalacaklarını vurguluyor. Bu da Körfez ülkeleriyle ilişkileri Trump için hayati hale getiriyor.”



Makaleler

Güncel