Mısırlı gazetecinin araştırması, Yasir Ebu Şebab liderliğindeki grubun Refah’ta hala aktif olduğunu ve İsrail’in bölgedeki güvenlik politikalarıyla uyumlu hareket ettiğini ortaya koydu. Bu durum, Gazze’deki İsrail destekli milisler ile Filistin Yönetimi arasındaki karmaşık işbirliklerini tekrar gündeme getirdi.
YDH- Mısırlı araştırmacı Ömer Said, Refah'ta faaliyet gösteren Yasir Ebu Şebab liderliğindeki suç çetesinin IŞİD, İsrail ve çeşitli istihbarat birimleriyle bağlantılı çok boyutlu casusluk ve operasyonel faaliyetlerde bulunduğunu, 2017 tarihli bir raporda da bu isimlerin açıkça yer aldığını açıkladı.
2017 tarihli raporda, İsam el-Nebahin ve beraberindeki grubun Sina’da Mısır ordusu, polis ve sivillere yönelik silahlı operasyonlara katıldığı, ayrıca el-Nebahin ile Fadi el-Haccar, Mustafa Nevaf, Nadir Bessam, Muhammed Şahda el-Dalu, Abdurrahman Ebu Muğisab ve Muhammed Cemal Ebu Dalal gibi isimlerin 2015’te el-Kassam Tugayları komutanlarına ait araçlara düzenlenen bombalı saldırılarla bağlantılı olduğu vurgulandı.
Saldırıların ardından adı geçen çete üyelerinin Sina Yarımadası’na kaçıp IŞİD’in "Sina Vilayeti"ne katılması üzerine Hamas ile Mısırlı güvenlik güçleri sınır kontrolü ve istihbarat paylaşımı için iş birliği başlattı ancak Hamas’ın yakalama girişimleri başarısız oldu.
Mısır ordusunun kapsamlı operasyonları sırasında, Refah ve Sina bölgelerinde faaliyet gösteren Yaser Ebu Şebab liderliğindeki suç çetesinin önemli üyelerinden İsam el-Nebahin’in akıbeti uzun süre bilinmezlik içinde kaldı.
El-Nebahin, İsrail’e hizmet mi ediyor?
33 yaşındaki el-Nebahin, Nuseyrat kampında yaşıyor ve Yaser Ebu Şebab’ın silahlı milisleri arasında önde gelen isimlerden biri. Sina’da Mısır ordusuna karşı IŞİD saflarında savaşmış, 2015’te Kassam Tugayları araçlarına düzenlenen bombalı saldırılarda rol oynamıştı. Ebu Dalal, el-Dalu ve el-Haccar gibi grup üyelerinin büyük çoğunluğu operasyonlarda etkisiz hale getirilirken, El Nebahin’in Haziran 2023’e kadar nerede olduğu netlik kazanmadı.
Haziran 2023’te Gazze polisi, Nuseyrat bölgesinden aldığı istihbaratla İsam el-Nebahin’i yakalamak istedi. Operasyon sırasında el-Nebahin, bir güvenlik görevlisini öldürüp kaçtı. Daha sonra yakalanarak idam cezasına çarptırıldı ancak Gazze’de savaş çıkınca hapishaneden kaçtı ve izini kaybettirdi.
El-Nebahin, kayboluşunun ardından Refah bölgesinde Yaser Ebu Şebab liderliğindeki çeteyle tekrar ortaya çıktı. Güvenlik raporları, el-Nebahin ve grubunun dolaylı olarak İsrail işgal güçleriyle iş birliği içinde olduğunu ve Gazze’ye gönderilen insani yardımların kaçakçılığına karıştığını doğruluyor.
7 Ekim öncesinde Gazze’ye dönerek İsrail’e roket saldırıları düzenleyen grupların komutasında olduğu görüntüler yayınlandı. Tutuklanıp hapiste tutulurken, savaş başlayınca hapishaneden kaçtı ve şu anda İsrail’e hizmet ettiği ileri sürülüyor.
El-Nebahin’in ailesi, tıpkı Ebu Şebab ailesi gibi, suçlamaları reddeden açıklamalar yaptı.
Gazze’ye giren ''insani yardımları koruma'' görevini Ebu Şebab üstlendi
Mısırlı araştırmacı Ömer Said, Yaser Ebu Şebab çetesi ile İsrail işgal güçleri arasındaki iş birliğinin, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun onayıyla daha karmaşık hale geldiğini söyledi. Hamas’ın resmi sorgularında yakalanan bir Mossad casusunun Sina’ya giderek cihatçı gruplara katılma görevi aldığı ortaya çıktı.
Hamas sözcüsü Fevzi Barhum, çok sayıda İsrailli casusun tutuklandığını ve önceki propaganda sayılan iddiaların gerçek olduğunu açıkladı.
İsrail destekli milis lideri Yaser Ebu Şebab ise Filistin Yönetimi ile temas halinde olduklarını doğruladı. Refah’ın doğusundaki kontrol ettikleri bölgelerde güvenlik denetimleri yaptıklarını belirten Ebu Şebab, iş birliğinin “Filistin ulusal çıkarları” doğrultusunda olduğunu savundu.
Hamas’tan kurtarılan bölgelerde direniş güçlerinin girişini engellemek için Filistin İstihbarat Servisi ile iş birliği yaptıklarını ve faaliyetlerini İsrail ordusunun gözetiminde sürdürdüklerini söyledi.
İsrail’in i24NEWS kanalında yayımlanan röportajda, Ebu Şebab çetesinden bir üyenin Gazze’ye giren insani yardımları güvence altına alma görevini üstlendiği iddia edildi. Filistinli siyasi ve güvenlik kaynakları, bunun İsrail’in Gazze’de milis güçler kurarak güvenlik kuşağı oluşturma çabalarını doğruladığını belirtti. Bu durum, Güney Lübnan’daki “Antun Lahad Ordusu” deneyimini akıllara getiriyor.
Haberde, Ebu Şebab çetesinin eğitimini üstlenen bir Arap ülkesi olduğu ve Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın danışmanı Mahmud el-Habaş’ın doğrudan bağlantılı olduğu öne sürüldü. Ramallah’tan üst düzey bir siyasi kaynak da bu iş birliğinin Abbas’ın bilgisi ve koordinasyonuyla yürütüldüğünü doğruladı. Ebu Şebab, Refah’taki kontrolündeki bölgelere halkı taşınmaya çağırırken, İsrail ordusunun koruması altında faaliyet gösterdiği dikkat çekiyor.
Şin Bet Gazze’de milis güçleri kuruyor
İsrail Kanal 12 televizyonu, Şin Bet’in Gazze’de silahlı grupları destekleyip Hamas’a alternatif güç olarak kullanma planını ortaya koydu.
Plan, Başbakan Netanyahu, Savaş Bakanı Israel Katz ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in onayıyla hayata geçirildi.
Eski Savunma Bakanı Avigdor Lieberman da bu grupların silahlandırılmasını onayladığını açıkladı.
Başbakanlık Ofisi ise “Hamas’ı yenmek için güvenlik kurumlarıyla koordinasyon sağlandığını” belirtti.
Yediot Ahronot gazetesi, İsrailli yetkililerin savaş sonrası Refah’ın yönetimini bu gruplara devretme planı olmadığını, ancak son aylarda silahlandırmanın Şin Bet’in yönetiminde ve Netanyahu’nun onayıyla gizlice yapıldığını bildirdi.
Bu süreçte direniş güçlerinden ele geçirilen onlarca hafif silah milislere aktarıldı.
İsrailli yetkililer, bu çetelerin uyuşturucu kaçakçılığı, fuhuş ve gasp gibi suçlarla uğraştığını ve Filistin ulusal mücadelesiyle bağlarının olmadığını kabul ediyor.
Özellikle Yaser Ebu Şebab’ın grubu, İsrail’den ele geçirilen silahlarla Gazze’deki güvenlik ve siyasi projelerde araç haline geldi.
Buna karşılık, Ketaib el-Kassam Tugayları kısa süre önce, Ebu Şebab çetesinin İsrail gözetiminde Refah’ın doğusunda bomba ve tünellerden temizleme operasyonları yürütürken, direniş güçlerinin bombalı tuzağına düşüp en az dört milisin öldüğünü gösteren bir video paylaştı.
