Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Mısır'ın da aralarında bulunduğu 20 Arap ve İslam ülkesi, İsrail'in İran'a yönelik saldırganlığını kınayan ortak bir bildiri yayımladı. Bildiride, bu tehlikeli gerilimin bölge güvenliği için vahim sonuçlar doğurabileceği uyarısı yapılarak İsrail'in düşmanca eylemlerinin durdurulması talep edildi.

YDH - Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 20 Arap ve İslam ülkesi, İsrail'in İran'a yönelik saldırganlığını kınayan ortak bir bildiri yayımlayarak, bu "tehlikeli tırmanıştan duyulan derin endişeyi" dile getirdi.
Ülkeler, gerilimin tüm bölgenin güvenliği ve istikrarı açısından vahim sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunarak İsrail'in düşmanca eylemlerinin durdurulması gerektiğini vurguladı.
Ortak bildiri; Türkiye, Irak, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Kuveyt, Bahreyn, Ürdün, Mısır, Sudan, Cezayir, Komorlar, Cibuti, Somali, Libya, Moritanya, Pakistan, Çad ve Brunei dışişleri bakanları tarafından yayımlandı.
Nükleer tesislere yönelik saldırı uyarısı
Bildiride, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) güvencelerine tabi olan nükleer tesislerin hedef alınmaması gerektiğinin altı çizildi.
Bu tür bir eylemin, hem uluslararası hukukun hem de uluslararası insancıl hukukun "açık bir ihlali" olacağı belirtildi.
20 ülkenin dışişleri bakanları, ilgili uluslararası kararlar uyarınca ve ayrım gözetilmeksizin bölgenin nükleer silahlardan ve diğer kitle imha silahlarından arındırılmasının önemini teyit etti.
Ayrıca, bölgedeki tüm ülkelerin Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'na bir an önce katılmaları gerektiği vurgulandı.
'Tek yol diplomasi ve diyalog'
Bildiride, İran'ın nükleer programı hakkında sürdürülebilir bir anlaşmaya varmanın tek yolu olarak görülen müzakere sürecine "mümkün olan en kısa sürede" geri dönülmesi çağrısı yapıldı.
Bölgedeki krizleri çözmenin "tek yolunun" uluslararası hukuk kuralları ve Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'na uygun olarak "diplomasi, diyalog ve iyi komşuluk ilkelerine bağlılık" olduğu ifade edildi. Mevcut krizin askeri yollarla çözülemeyeceği de eklendi.
Bakanlar ayrıca, ilgili uluslararası hukuk kuralları uyarınca uluslararası su yollarında seyrüsefer özgürlüğüne saygı gösterilmesinin ve uluslararası denizciliğin güvenliğinin baltalanmamasının önemini vurguladı.
Bildirinin sonunda, İsrail'in İran'a yönelik saldırıları ve uluslararası hukuku ile BM Şartı'nı ihlal eden her türlü uygulama reddedilerek, gerilimin düşürülmesi ve kapsamlı bir ateşkes ile sükunete ulaşılması için çalışmanın önemi teyit edildi.