Jeoloji, ABD’nin hava gücünü alt etti

img
Jeoloji, ABD’nin hava gücünü alt etti YDH

ABD’nin gelişmiş GBU-57 sığınak delici bombalarıyla İran’ın Fordo nükleer tesisine düzenlediği hava saldırısı, tesisin dağ altındaki sağlam jeolojik yapısı nedeniyle hedeflenen yıkımı gerçekleştiremedi.




YDH- NPR’nin kıdemli editörü ve bilim muhabiri Geoff Brumfiel tarafından hazırlanan ayrıntılı bir rapora göre, pazar sabahı şafak öncesi saatlerde İran’ın Fordo nükleer tesisine düzenlenen hava saldırısı öncesinde Pentagon’un verdiği mesaj netti: Amerika Birleşik Devletleri, en korunaklı hedefleri bile delip geçebilecek teknolojik üstünlüğe sahipti.

Yaygın olarak paylaşılan bilgi grafiklerinde, B-2 bombardıman uçağından bırakılan 13  bin 600 kiloluk “sığınak delici” GBU-57 bombasının kaya katmanlarını delip dağ yamacındaki güçlendirilmiş yapının içine girerek infilak ettiği gösteriliyordu.

Ancak Brumfiel’in yazdığına göre, son yılların en iddialı ABD bombardıman operasyonlarından biri olarak lanse edilen bu saldırı, hedeflenen sonuca ulaşmamış olabilir. Yaklaşık 90 metre kalınlığında yoğun kaya tabakasının altına gömülü olan Fordo tesisi, dağın jeolojik dayanıklılığı sayesinde saldırıdan sağ çıktı.

ABD ve İsrail güçleri için en zor hedeflerden biri olarak uzun süredir kabul edilen, Kum kenti dışında, bir dağın altına inşa edilen Fordo’nun, yalnızca GBU-57 gibi özel olarak bu tür hedefler için geliştirilen bir bombayla vurulabileceği düşünülüyordu.

Ancak Savunma İstihbarat Ajansı’nın (DIA) gizli değerlendirmesine göre, Başkan Donald Trump’ın aksi yöndeki iddialarına rağmen, bomba Fordo’yu “yok edemedi.”

İsminin gizli kalması koşuluyla NPR’ye konuşan bir ABD yetkilisi, tesisin yalnızca “sınırlı hasar” aldığını ve İran’ın nükleer faaliyetlerinde yalnızca birkaç aylık bir gecikmeye neden olduğunu doğruladı.

Beyaz Saray, sızdırılan bu değerlendirmeyi hızla reddetti. Beyaz Saray Basın Sekreteri Karoline Leavitt, X platformunda yaptığı paylaşımda, “Bu sözde değerlendirmeyi sızdırmak, Başkan Trump’ı küçük düşürmeye yönelik açık bir girişimdir,” dedi. “Herkes bilir ki, 14 adet 13.600 kiloluk bomba hedeflerine mükemmel şekilde isabet ettiğinde olan şey tam bir yok oluştur.”

Ancak fizik, daha karmaşık bir hikâye anlatıyor. Brumfiel’in belirttiğine göre, dünyanın en gelişmiş sığınak delici bombalarının bile özellikle katı kaya ile karşılaştıklarında sınırlamaları var.

Matematik ve dağ mekaniği

GBU-57, derinlemesine gömülü hedefleri delmek için tasarlandı. Ancak uzmanların uzun zamandır uyardığı gibi, gerçek dünyadaki performansı birçok faktöre bağlıdır: bombanın hızı, toprak yoğunluğu ve en önemlisi hedefin jeolojisi.

UC Berkeley’den jeofizikçi ve 2005 tarihli Ulusal Bilimler Akademisi’nin yer delici silahlar hakkındaki çalışmasına katkıda bulunan Raymond Jeanloz şöyle diyor: “Bu büyük ölçüde kaya türüne bağlıdır.”

Söz konusu çalışmaya göre, GBU-57 yumuşak materyallerde, örneğin siltli kilde, yaklaşık 80 metreye kadar nüfuz edebilir. Ancak Fordo’nun dağ yamacında bulunan yoğun, kırıklı kayalarda etkili derinlik yaklaşık 7,5 metreye düşer. Bunun, santrifüjlerin yer aldığı yaklaşık 90 metrelik derinliğe ulaşmak için gerekenin yalnızca küçük bir kısmı olduğu belirtildi.

Kaya içindeki doğal çatlakların veya boşlukların durumu daha da karmaşıklaştırdığı kaydedildi. Jeanloz NPR’ye, “Eğer çatlaklar veya boşluklar varsa, bu bombanın yörüngesini saptırabilir veya enerjisini dağıtabilir, böylece etkisini azaltır.” dedi.

Şok dalgaları, yapısal yıkımdan daha zayıf kalır

22 Haziran tarihli uydu görüntülerinde, Fordo sahasına yakın yüzeyde kraterler görüldü; muhtemelen GBU-57’lerin çarpma noktalarıydı. ABD’nin bombaları çiftler halinde attığı, ilk bombanın kayayı kırmak, ikinci bombanın ise içeriye nüfuz etmek için tasarlandığı bildirildi. Bazı saldırıların tesisin havalandırma sistemlerini hedef aldığı düşünülüyor; bu sistemler olası bir zayıf nokta olarak görülmüş olabilir.

Saldırılar şüphesiz sarsıcıydı. Ancak kaya içindeki şok dalgaları hızla zayıflar ve Fordow’un sırttan gömülü, dağ yamacının derinliklerindeki konumu, patlamanın etkisini büyük ölçüde azalttı.

Jeanloz, “Dağ bir şok emici gibi davranıyor.” diyerek Fordo’nun konumunun maksimum jeolojik koruma sağladığını vurguladı.

Tanıdık bir ders: doğa, teknolojiyi yener

ABD geçmişte daha uç seçenekleri de araştırdı. 11 Eylül saldırılarından sonra kısa bir süreliğine, Nükleer Sığınak Delici (Robust Nuclear Earth Penetrator) geliştirmeyi düşündü, ancak radyoaktif serpinti kontrolü konusundaki endişeler nedeniyle bu fikirden vazgeçildi. O zaman bile temel matematik netti: Katı kayayı delmektense daha derine kazmak daha kolay ve ucuz.

Jeanloz’un 2005’te söylediği ve bu hafta yinelediği gibi: “Birinin daha derine kazması, bir başkasının o derinliğe nüfuz etmeye çalışmasından daha kolay ve ucuz.”

Fordo saldırısı, yıkımın kendisinden çok ortaya çıkardıklarıyla hatırlanabilir. Amerika’nın benzersiz askeri yeteneklerine rağmen, bu görev nihayetinde ne düşmanın gücü ne de stratejik bir hata yüzünden değil, jeoloji tarafından sınırlandı.

Brumfiel raporunu şu sözlerle bitiriyor:

“Sonuçta, jeoloji son yılların en cüretkâr Amerikan hava operasyonlarından birini boşa çıkarmış olabilir.”

 



Makaleler

Güncel