İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekai, ABD’nin İran’a yönelik çelişkili tutumlarını “psikolojik savaş” olarak nitelendirerek güvenilmez buldu ve UAEA’nın taraflı tutumunu kınayarak iş birliğinin sürdürülmesinin koşullara bağlı olduğunu açıkladı.
YDH- İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekai, Amerika Birleşik Devletleri’nin İran’a yönelik politikalarını sert ifadelerle eleştirerek bu tutumların “çelişkili, istikrarsız ve güvenilmez” olduğunu belirtti.
Bekai, haftalık basın toplantısında yaptığı açıklamada, ABD’nin pozisyonlarının günlük olarak değiştiğini vurgulayarak, bu çelişkinin İran’a karşı yürütülen kapsamlı bir psikolojik savaşın parçası olduğunu ifade etti.
Ayrıca, “ABD Başkanı Donald Trump’ın İranlı liderlere yönelik gülünç ve hakaret içeren açıklamalarını” şiddetle kınayan Bekai, söz konusu ifadelerin milyonlarca İranlının ve Müslümanın duygularını incittiğini söyledi.
Bekai, bu yaklaşımın yalnızca bölgedeki ve İslam dünyasındaki Amerikan karşıtlığını daha da artıracağını dile getirdi.
Almanya ve Fransa’nın, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarına ilişkin tutumlarına da sert tepki gösteren Bekai, Almanya’nın bu süreçte “Hitler’in ırkçı dilini yeniden kullandığını” savundu.
Bu tavrın “tarihsel ve ebedi bir utanç” olarak kalacağını kaydeden Bekai, Alman halkını ve uluslararası toplumu bu dili kınamaya çağırdı.
Bekai, İsrail’in İran’a dönük saldırganlığının hiçbir gerekçesi olmadığının altını çizerek, İran Dışişleri Bakanlığı’nın Birleşmiş Milletler ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nezdinde bu saldırıların sorumlularının cezalandırılması amacıyla hukuki girişim başlattığını duyurdu.
Bu çerçevede, Tahran’da, İsrail’in saldırılarının İran’a verdiği zararlar ve uluslararası hukukun açık ihlalleri hakkında rapor hazırlayıp uluslararası mercilere sunmak üzere bir hukuk komitesi oluşturulduğunu aktardı.
Nükleer faaliyetlere ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Bekai, İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na (NPT) bağlı kaldığı sürece nükleer haklarını sürdürme hakkına sahip olduğunu vurguladı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) İran’dan önceki kapsamda denetim talep etmesini eleştiren Bekai, bugüne kadar tesislere verilen zararla ilgili net bir değerlendirmenin ellerinde bulunmadığını kaydetti.
UAEA ile iş birliğini askıya almanın İran Parlamentosu’nun hükümeti bağlayıcı kararı olduğunu ve bu kararın, yeniden iş birliğine başlanması için belirli şartlar içerdiğini hatırlattı.
Bekai, “Mevcut koşullarda UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi’nin, İran’ın nükleer tesislerinin güvenliği sağlanmadan ajansla nasıl iş birliği yapabileceğini açıkça ortaya koyması gerekir” dedi.
Ayrıca, UAEA’nın İran’ın nükleer tesislerine yapılan saldırıları kınamaktan kaçındığını ve hatta bu saldırılara gerekçe üretmeye çalıştığını öne süren Bekai, bu durumda ajansın İran’dan iş birliği talep etme hakkı bulunmadığını ifade etti.
UAEA’nın siyasi baskılardan uzak bir şekilde, yasalar ve kararlar çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini belirtti.
