Filistin’e destek veren profesörler görevden alındı

img
Filistin’e destek veren profesörler görevden alındı YDH

Brooklyn College’da görevli dört öğretim görevlisi, Filistin yanlısı tutumları nedeniyle siyasi gerekçelerle ani ve açıklamasız şekilde görevden alındı.




YDH- New York merkezli The Intercept platformunun haberine göre, New York Şehri Üniversitesi (CUNY) bünyesinde görev yapan dört yarı zamanlı öğretim görevlisi, Filistin'e verdikleri destek nedeniyle üniversite tarafından işten çıkarıldıklarını söyledi.

The Intercept’e göre, üniversite yönetiminin bu kararı, hem öğretim üyeleri hem de bölüm başkanları için sürpriz oldu. Çünkü söz konusu akademisyenlerin yeniden görevlendirilmesi onaylanmış ve sonbahar dönemi dersleri belirlenmişti; bazı derslerde öğrenci bekleme listeleri dahi bulunuyordu.

Görevden alınan öğretim üyeleri ve onları destekleyen akademik personel, kendi bölümlerinde olumlu değerlendirmeler aldıklarını ve öğrenciler tarafından yüksek puanlarla değerlendirildiklerini belirtti. Üniversite yönetimi, Brooklyn College bünyesinde ders veren dört öğretim görevlisinden birinin sözleşmesini yenilemediğini, üçüyle ise yeniden anlaşma yapılmadığını açıklarken, görevden alma kararına dair resmi bir gerekçe paylaşmadı.

İsmini açıklamak istemeyen öğretim üyelerinden biri, “Bize hiçbir şey söylemedikleri için boşlukları biz dolduruyoruz. Bildiğimiz tek ortak noktamız Filistin’e verdiğimiz destek.” ifadelerini kullandı. Görevine iade edilmek isteyen dört akademisyen, Brooklyn College’a resmi şikâyet dilekçesi sundu.

Profesyonel Personel Kongresi (PSC) ile CUNY Filistin İçin Adalet Fakülte Topluluğu, bu kararın ifade özgürlüğü ve adil yargılama ilkesine aykırı olduğunu savundu. PSC, üniversite yönetimine en az dört kez yazılı başvuru yapmasına rağmen herhangi bir açıklama alamadığını bildirdi.

PSC Başkanı James Davis, 30 Haziran’da CUNY Rektörü Félix V. Matos Rodríguez’e gönderdiği mektupta, öğretim üyelerinin görevden alınmasının “olağan dışı” olduğunu belirtti. Davis, öğretim görevlilerinin derslerinin hâlâ programda yer aldığını hatırlattı ve şu ifadeleri kullandı: “Hiçbir öğretim üyesinin performansı yetersiz olarak değerlendirilmedi. Hiçbir bölüm başkanı önceden bilgilendirilmedi. Hepsi kamuoyuna açık bir şekilde İsrail karşıtı görüş belirtmiş ve Filistin haklarını savunmuş kişiler.”

Yüzün üzerinde Yahudi kökenli CUNY akademisyeni de Rektör’e hitaben kaleme aldıkları mektupta, işten çıkarmaların akademik özerkliğe aykırı olduğunu vurgulayarak, “Bu meslektaşlarımızın işten çıkarılması, Yahudiler için daha güvenli bir ortam yaratmaz, tehlikeli bir emsal oluşturur.” ifadelerine yer verdi.

The Intercept’in bildirdiğine göre, CUNY'deki bu görevden almalar, salı sabahı Kongre’de gerçekleştirilen ve üniversite kampüslerindeki “antisemitizm” iddialarını inceleyen bir oturum öncesinde geldi. CUNY, UC Berkeley ve Georgetown üniversitelerinin yöneticileri, Temsilciler Meclisi Eğitim ve İş Gücü Komitesi huzurunda ifade verdi.

New York Belediye Meclis Üyesi Inna Vernikov, dört öğretim üyesinin görevden alınmasını ve Filistin yanlısı öğrenci lideri Hadika Arzu Malik’in uzaklaştırılmasını “itibar kurtarma çabası” olarak nitelendirdi. 2023’te Brooklyn College’daki bir Filistin yanlısı gösteride silah taşıdığı için gözaltına alınan Vernikov hakkındaki suçlamalar daha sonra düşürülmüştü.

Söz konusu duruşmada Temsilci Elise Stefanik, CUNY öğretim üyesi Remzi Kasım’i, Mahmud Halil’i temsil etmesi nedeniyle ve CUNY’nin çeşitlilik sorumlusu Sali Abdullah’ı geçmişte Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi’nde çalışmış olması sebebiyle hedef aldı. Stefanik, “New York vergi mükellefleri neden Halil’in savunma masraflarını karşılıyor?” sorusunu yöneltti.

Rektör Matos Rodríguez, bu isimleri tanımadığını söyledi, ancak üniversite kurallarını ihlal eden çalışanlara yönelik gerekli incelemelerin yapılacağını belirtti. Abdullah hakkında herhangi bir şikâyet bulunmadığını ve kendisinin öğrenci ya da personel şikâyetleriyle ilgilenmediğini aktardı.

Duruşma, Filistin yanlısı protestocuların sık sık müdahalelerine sahne oldu. Protestocular İsrail’in saldırılarını kınarken, bazı Cumhuriyetçi vekiller sert tepkiler gösterdi. Temsilci Randy Fine, “Defol buradan, ezik.” diye bağırarak bir protestocunun salondan çıkarılmasını istedi.

Matos Rodríguez, üniversitenin eylem kamplarına sıfır tolerans politikası uyguladığını, bu doğrultuda 150 tam zamanlı güvenlik görevlisi işe alındığını ve 250 dış güvenlik personeliyle sözleşme yapıldığını açıkladı. Kamp faaliyetleri nedeniyle üç öğrencinin disiplin cezası aldığını bildirdi.

Kuzey Karolina Temsilcisi Alma Adams ise yeniden görevlendirilmesi onaylanmış ders programlarına sahip bazı öğretim üyelerinin neden görevden alındığına dair bilgi istedi. Matos Rodríguez, komiteyle iş birliği yapmaya hazır olduğunu ifade etti.

Bu duruşma, 7 Ekim’den bu yana üniversitelerdeki antisemitizm iddialarına ilişkin Kongre’de düzenlenen dokuzuncu oturumdu. Şimdiye kadar İslamofobi ya da Filistin karşıtı ayrımcılık hakkında herhangi bir oturum yapılmadı.

Duruşma öncesinde, CUNY, Georgetown ve UC Berkeley’deki “Filistin İçin Adalet” akademik toplulukları, üniversite başkanlarının “akademik özgürlüğü ve ifade özgürlüğünü savunmaları” çağrısıyla ortak bir mektup yayımladı. Mektupta şu ifadelere yer verildi: “Yahudi güvenliğini, Filistin özgürlüğü savunucularını susturmakla eşitleyen antisemitizm söyleminin araçsallaştırılmasına karşı çıkılmalı.”

Georgetown Hukuk Fakültesi’nden Anayasa Hukuku Profesörü David Cole da bu duruşmaların “siyasi bir tiyatro” olduğunu savundu. Cole, “Gerçekte ne yaşandığı ya da hukukun sınırları aşılıp aşılmadığı araştırılmıyor.” ifadelerini kullandı.

Amerikan Üniversite Profesörleri Derneği (AAUP) da antisemitizmin, İsrail eleştirisiyle özdeşleştirilmesini eleştirdi. Yaklaşık 45.000 üyesi olan sendika, bu tanımın akademik ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini belirtti.

Görevden alınan öğretim üyeleri ise şu anda geçim kaynaklarını kaybettikleri için başka iş arayışına girdiklerini ve internet üzerinden yapılan tacizlere karşı korunmaya çalıştıklarını belirtti.

Bu öğretim üyelerinden biri, Brooklyn College kampüsündeki protestolarda öğrencileri korumak için polis ile öğrenciler arasına giren öğretim üyeleri arasında yer aldığını anlattı. Artık konuşmaktan korktuğunu ancak öğretmenliği özlediğini söyledi. “Geçim kaynağım ve yaşam amacım buydu. Ama yine de geri adım atmayacağım.” dedi. “Gazze’de olanlar bu kadar korkunçken, susmak mümkün değil. Soykırıma karşı çıkmak nedeniyle kimsenin işten atılması kabul edilemez. Tarih bu dönemi affetmeyecek.”

Bir diğer öğretim görevlisi ise çocuğunun üniversite masraflarını karşılayamama, sağlık sigortası kaybı ve aşırı sağcı grupların tehditlerini artırması ihtimalinden endişe duyduğunu belirtti. “Resmi olarak hiçbir gerekçe sunulmasa da bu kararın, öğrencileri desteklediğim ve sınıf dışında siyasi görüşlerimi açıkladığım için alındığı çok açık.” dedi. Bu akademisyen de aktivizme devam edeceğini belirtti: “Filistin halkı öldürülürken, hastaneler ve tarım arazileri yok edilirken susmak mümkün değil.”