Lübnan'da her an sürpriz olabilir

img
Lübnan'da her an sürpriz olabilir YDH

Lübnanlı yetkililer, ABD'nin sunduğu yeni teklifi 'tam bir teslimiyet' olarak değerlendirirken, müzakerelerin zaman kazanma amaçlı bir oyalama taktiği olduğundan şüpheleniyor. Beyrut'ta, Washington ve Tel Aviv'in diplomasiyi bir kılıf olarak kullanarak ani bir askeri tırmanış için gizlice anlaştığına dair endişeler giderek artıyor.




YDH - Lübnan'da üst düzey yetkililer, ABD'nin sunduğu yeni teklifi tartışırken, bu süreci bir 'zaman kazanma' taktiği olarak görüyor ve Washington ile Tel Aviv'in her an sürpriz bir askeri tırmanışa geçebileceğinden endişe ediyor.

Beyrut yönetimi, Amerika'nın İsrail karşısında 'tam bir teslimiyet' anlamına geldiğini belirttiği taleplerini kabul etmenin mümkün olmadığını değerlendirirken, diplomasinin bir oyalama aracına dönüştüğü kanısı güçleniyor.

Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Jozef Aun, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevaf Selam tarafından görevlendirilen komite, Lübnan'ın yanıtına ABD'den gelen karşılığı görüşmek ve resmi tutumu belirlemek üzere yeniden toplandı.

Washington'dan daha sert koşullar

Lübnan'ın yanıtına karşılık ABD'den gelen yeni metnin, ABD Özel Temsilcisi Tom Barrack'in Beyrut'a ilk ziyaretinde getirdiği ilk belgeden daha katı olduğu belirtiliyor.

Yeni teklifin, Hizbullah'ın silahlarının teslimi için belirli bir takvim ve mekanizma dayattığı, ayrıca bu kararın bakanlar kurulunda hiçbir tarafın çekince kaydına izin verilmeksizin oybirliğiyle alınmasını şart koştuğu ifade ediliyor.

Lübnan'daki siyasi çevrelerde, Amerikalıların müzakerelerde ciddi olmadığı ve asıl hedefin, İsrail'in istediği gibi sahada daha sert bir çatışma turu başlatarak taleplerini kendi eliyle hayata geçirmek olduğu yönündeki kanı giderek yaklaşıyor.

Beyrut'un karşı talepleri yanıtsız kaldı

El-Ahbar gazetesine konuşan konuya aşina kaynaklara göre, Lübnan hükümeti 'Amerikalıların istediklerini kabul etme imkanı olmadığını' kendi içinde de kabul ediyor.

Zira Amerika'nın son yanıtında, Lübnan'ın talep ettiği, İsrail'in işgal ettiği noktalardan çekilmesini zorunlu kılacak garantiler, ihlallerin durdurulması ve 'adım adım' ilkesine bağlılık gibi hususlara değinilmedi.

Kaynaklar, Lübnan'ın 'ülkedeki özel durum ve bu konuda iç diyalog gerekliliğini' gerekçe göstererek silahların teslimi için net bir takvim vermekten kaçındığını, ancak ABD tarafının Hizbullah'ın ağır silahlarının alınması için net bir zaman çizelgesinde ısrar ettiğini belirtiyor.

'Diplomasi bir oyalama taktiği'

Görüşmeleri yürüten komitenin çalışmalarını takip edenler, "atmosferin güven verici olmadığını" ve "yaşananların, Lübnanlıları diplomasi görüntüsüyle meşgul etme girişimi olduğu, arka planda ise her an sürpriz bir şekilde gerçekleşebilecek Amerikan-İsrail anlaşması bulunduğu" hissiyatının hakim olduğunu aktarıyor.

Bu durum, Amerikalıların pratik adımlarında daha da sertleşmesiyle kendini gösteriyor.

Washington'un, Lübnan ordusunun Hizbullah'tan teslim aldığı tüm silahları denetlemeye ve tamamının imha edildiğinden emin olmak için ekipler göndermeye özen gösterdiği kaydediliyor.

Suriye'deki gelişmeler Lübnan'ı bekliyor

Barrack'in on gün içinde Beyrut'a dönmesi beklenirken, Lübnanlı komitenin yanıtını bu tarihten önce tamamlaması öngörülüyor.

Ancak kaynaklar, Suriye'deki gelişmeler nedeniyle Barrack'in ziyaretini erteleyebileceğini tahmin ediyor.

ABD elçiliğinden bir yetkilinin aktardığına göre Washington, Lübnan'ın ilk yanıtını 'ciddi olmayan bir manevra' olarak değerlendirdi ve Hizbullah'ın işbirliğine yanaşmadığına inanıyor.

Lübnan'da yıl sonuna kadar tanınan sürenin dolmakta olduğuna dair söylemler artarken, takip eden çevreler, "Suriye'de yaşananların güvenlik ve askeri olarak Lübnan'a yansıyacağını" ve şu anki odak Suriye'de olsa da "Lübnan'da her an bir sürpriz beklenmesi gerektiğini" belirtiyor.