İran, ABD kontrolündeki Küresel Konumlandırma Sistemi (GPS) yerine Çin'in Beidou seyrüsefer sistemini kullanma kararı aldı. İran İletişim Bakan Yardımcısı da yabancı operasyonların neden olduğu kesintiler sebebiyle yeni sistem arayışında olduklarını bildirdi.

YDH - İran, ABD kontrolündeki Küresel Konumlandırma Sistemi'ne (GPS) olan bağımlılığını sonlandırmak ve stratejik özerkliğini artırmak amacıyla Çin tarafından geliştirilen Beidou seyrüsefer sistemine geçme kararı aldı.
Son yıllarda özellikle Fars Körfezi'nde GPS sinyal kesintileri yaşandığı gündeme gelmişti.
İranlı yetkililer, bu adımı hem ulusal güvenliklerini güvence altına almak hem de Batı teknolojisine olan bağımlılığı kırmak için atılmış stratejik bir adım olarak nitelendiriyor.
İran İletişim Bakan Yardımcısı İhsan Çitsaz, GPS sisteminde yaşanan kesintilerin dış kaynaklı operasyonlardan kaynaklandığını teyit ederek, ülkenin Beidou gibi alternatif sistemlere yöneldiğini resmen açıkladı.
Batı teknolojisine bağımlılığın riskleri
Son yıllarda yaşanan gelişmeler, modern savaşların sadece silah ve askeri stratejilerle değil, aynı zamanda teknolojik üstünlükle de şekillendiğini gösterdi.
İran, özellikle ABD ve İsrail ile yaşadığı gerilimlerde, insansız hava araçları ve sızma operasyonları gibi yeni savaş yöntemleriyle karşılaştı.
Bu süreçte, GPS sinyallerindeki kasıtlı kesintiler, İran'a ait gemilerin ve askeri unsurların seyrüsefer kabiliyetini ciddi ölçüde etkiledi.
Söz konusu zafiyet, Tahran yönetimini, güvenilirliği ve kontrolü tamamen kendi elinde olmayan sistemlere alternatif aramaya itti.
Stratejik bir hamle olarak Beidou
İran'ın Çin'in Beidou sistemini benimseme kararı, sadece teknik bir soruna karşı bulunan taktik bir çözüm değil, aynı zamanda küresel güç dengelerindeki derin değişimin de göstergesi.
Yıllardır Batı'nın yaptırımları altında olan İran, bu adımla ABD kontrolündeki teknoloji altyapısına olan bağımlılığını azaltma yolunda önemli bir mesafe kat ediyor.
Bu hamle, kriz anlarında baskı ve gözetim aracına dönüşebilen Batı merkezli sistemlere tamamen güvenilemeyeceği mesajını diğer ülkelere de veriyor.
ABD'nin GPS sisteminden bağımsız çalışan "Beidou", İran gibi ülkelere dijital güvenliklerini ve egemenliklerini yeniden tanımlama fırsatı sunuyor.
Küresel rekabet ve "teknoloji soğuk savaşı"
Tahran'ın bu tercihi, küresel teknoloji rekabetinin de bir parçası. Avrupa Birliği'nin Galileo ve Rusya'nın Glonass sistemleri gibi, Beidou da GPS'in hegemonyasına meydan okuyan alternatiflerden biri. Bu durum, ülkelerin teknolojik sistem seçimlerinde artık yalnızca teknik yeterliliği değil, siyasi ve güvenlik kaygılarını da önceliklendirdiği yeni bir "teknoloji soğuk savaşı" döneminin habercisi olabilir.
İran'ın Ulusal Bilişim Ağı projesi de bu stratejinin bir uzantısı. Çin'in Büyük Güvenlik Seddi modeline benzetilen bu proje, Tahran'a internet ve iletişim sistemleri üzerinde daha fazla kontrol imkânı tanıyarak dış kaynaklı teknolojik zafiyetleri en aza indirmeyi hedefliyor.