ABD'nin Lübnan ordusuna yönelik askeri desteği, ülkenin egemenliğini güçlendirmek yerine İsrail'in güvenliğini önceleyen bir stratejiye dayanıyor. Milyarlarca dolarlık yardımlar, orduyu caydırıcı bir güç yapmaktan çok, Hizbullah'a alternatif bir iç güvenlik mekanizması olarak konumlandırıyor ve sıkı siyasi şartlarla ordunun bağımsız hareket etme kabiliyetini kısıtlıyor.

YDH - Amerika'nın desteği, Lübnan'daki güvenlik ve siyaset sahnesinin her zaman merkezi bir parçası oldu. Washington, bugün İsrail'in güvenliğine hizmet edecek şekilde Lübnan'ın jeopolitik konumunu yeniden şekillendirmek için devletin zafiyetinden, iç ayrışmalardan ve "desteğe" olan ihtiyaçtan faydalanıyor.
Bu çabalar, sınırlı yardımlarla başlayıp Hizbullah'ın silahsızlandırılması talebine kadar uzanan şartlar dayatırken, Lübnan ordusunun diğer uluslararası ve bölgesel aktörlerden yardım almasının önünde de engel teşkil ediyor.
Caydırıcılık için değil, iç denge için tasarlandı
1990'da iç savaşın sona ermesinden bu yana Lübnan ordusunun askeri doktrini, egemen bir caydırıcı güç olarak değil, mezhepsel dengeleri gözeten ve yerel çatışmaları yatıştıran bir iç güvenlik aracı olarak tasarlandı.
Financial Times gazetesinin Ekim 2024'te yayımladığı makalede, İsrail'in Lübnan'a yönelik son saldırısında ordunun hiçbir etkinlik göstermediği ve "kenarda" kaldığı, Hizbullah militanlarının ise saldırıya doğrudan karşılık verdiği belirtildi.
Makalede, ordunun "topraklarını savunacak kaynaklara sahip olmadığına" işaret edildi. Bu durum, ordunun ulusal görevler için değil, "iç istikrarı korumak" amacıyla donatıldığı gerçeğini yansıtıyor.
Yaklaşık 80 bin askerden oluşan Lübnan ordusunun hava kuvveti, tahkimatı veya sığınak ağı bulunmuyor ve karargâhları her türlü hava ve topçu bombardımanına karşı savunmasız.
Center for American Progress tarafından hazırlanan raporlar, ordunun geleneksel bir savunma yapısına değil, yalnızca sınırlı terörle mücadele kabiliyetlerine sahip olduğunu teyit ediyor.
Ordu, bu kabiliyetini de Lübnan'ın güneyinde değil, 2017'de Suriye sınırında IŞİD'e karşı tek bir başarılı operasyonda kullandı.
ABD desteğinin mekanizmaları ve sınırları
ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, Washington 2006'dan bu yana Lübnan ordusuna 3 milyar dolardan fazla yatırım yaptı ve bu meblağın 1,4 milyar doları sadece 2005-2016 yılları arasında sağlandı.
2021'de ise Yabancı Askeri Finansman (FMF), Uluslararası Askeri Eğitim ve Öğretim (IMET) ve Savunma Bakanlığı fonları gibi çeşitli programlar aracılığıyla yapılan yardımların toplamı 236 milyon dolara ulaştı.
Defense Security Cooperation Agency raporlarına göre Lübnan ordusu, bu destek kapsamında A-29 Super Tucano uçakları, Humvee zırhlı araçları ve Hellfire havadan karaya füzelerin yanı sıra gözetleme teçhizatı ve hafif silahlar temin etti.
Washington ayrıca, 1970'ten bu yana 6 binden fazla Lübnanlı askerin ABD'de eğitim almasını sağlayan IMET programını da yürüttü.
Ancak bu destek, yalnızca belirli birimlere, özellikle de İngiltere, Kanada ve ABD'nin dördünün kuruluşunu desteklediği Suriye sınırındaki Sınır Alaylarına yönlendiriliyor.
Ordunun güney sınırında tam teşekküllü silahlı konuşlanmasına veya mevzilenmesine ise ateşkes uygulamaları dışında izin verilmedi.
Direnişe alternatif bir güvenlik yapısı
Tüm bu yardımlar "devlet egemenliğini güçlendirme" adı altında yapılsa da esasen direnişin silahına tamamlayıcı değil, alternatif bir güvenlik yapısı kurmayı amaçlıyor.
Responsible Statecraft haber portalında yayımlanan makalede, yabancı parasıyla inşa edilmiş, ulusal iradeden yoksun ve ne egemenliği savunabilen ne de iç dengeleri koruyabilen Irak veya Afganistan modelinin tekrarlanmaması uyarısında bulunuldu.
ABD Savunma Bakanlığının, dondurulmuş 95 milyon dolarlık askeri yardımı özel bir istisna tanıyarak serbest bırakması, bu yaklaşımın somut bir örneği.
Bu fon, ateşkes anlaşmasını desteklemek ve ordunun on yıllardır ilk kez fiili olarak konuşlandığı, daha önce direnişin kontrolündeki güney bölgelerine yayılmasını kolaylaştırmak için tahsis edildi.
Bu durum, Amerikan yardımlarının muharebe doktrinini veya savunma kabiliyetlerini geliştirmekten ziyade, doğrudan belirli saha görevleriyle nasıl bağlantılı olduğunu gösteriyor.
Siyasi tasmalar: Leahy Yasası ve sıkı denetim
Bu yardımlar hiçbir zaman "karşılıksız destek" olmadı. Bilakis, "terör örgütleriyle" ilişkisinden şüphelenilen, yani Hizbullah ile kesişimi veya koordinasyonu olan hiçbir askeri birimin finanse edilmesini engelleyen Leahy Yasası gibi katı siyasi şartlara tabi tutuldu.
Bu yasa, Washington'un her bir silah ve askeri teçhizat parçası üzerinde uyguladığı "Nihai Kullanım Denetimi" (End-Use Monitoring - EUM) mekanizması aracılığıyla ordu subaylarını izlemek ve kurumun faaliyetleri üzerinde Amerikan istihbarat denetimi kurmak için fiilen kullanıldı.
Breaking Defense sitesinde yer alan bir habere göre ABD, bu denetimi Amerikan teknolojisi ve teçhizatının izinsiz transfer veya kullanım risklerini azaltmak amacıyla yürütüyor.
Diğer yandan Center for American Progress raporu, Lübnan ordusunun nihai kullanım denetimi konusunda "mükemmel" bir üne sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bu, Lübnan hükümetinin teçhizatı ABD'nin ön onayı olmadan sevk etmediği ve yalnızca amaçlanan hedefler için kullandığı anlamına geliyor.
Washington'un açıktan ödediği yardımlar karşılığında ordunun kendi doktrinini oluşturma veya bağımsız hareket etme kabiliyeti elinden alınıyor.
Beyaz Saray tarafından yayımlanan belgeler, desteğin amacının caydırıcı bir ordu inşa etmek değil, "Hizbullah'la mücadele etmek" olduğunu teyit ediyor. Bu durum, örneğin Donald Trump yönetiminin 2018'de siyasi baskı alanını genişletmek için yardımları 2016'ya kıyasla yüzde 80 oranında azaltma tehdidinde bulunmasıyla kendini gösterdi.
Sonuç olarak, Lübnan ordusunun direnişe alternatif bir güvenlik otoritesi olması, ancak caydırıcılık kabiliyetlerinden yoksun bırakılması isteniyor.
Ordu, Washington'un gözetiminde eğitilip donatılırken, İsrail'in üstünlüğüne tehdit oluşturabilecek her şeyden mahrum bırakılıyor.
Bu kurumdan beklenen, ülkesini savunmak için silahını kullanması değil, "ulusal silahı" olarak görülen direnişi kontrol altına alması.