El-Ahbar gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim el-Emin, ABD ve Suudi Arabistan'ın Lübnan'da direnişi gayrimeşru ilan ederek ülkeyi bir iç fitneye sürüklemeyi amaçlayan bir proje yürüttüğünü yazdı.
YDH - El-Ahbar gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim el-Emin, kaleme aldığı makalede, Lübnan'da direnişin meşruiyetini ortadan kaldırmayı ve ülkeyi bir iç fitneye sürüklemeyi hedefleyen bir Amerikan-Suudi projesinin devrede olduğu uyarısında bulundu.
El-Emin, Lübnan Bakanlar Kurulunun direnişin silahlarını elinden almaya yönelik bir karar hazırlığında olduğunu, ancak bu kararın uygulanabilirliğine kimsenin inanmadığını belirtti.
El-Emin, asıl hedefin farklı olduğunu vurgulayarak, "Lübnan'daki resmi ve diplomatik çevrelerde, Bakanlar Kurulundan çıkacak bir kararın, işgalin kendisi kadar eski olan direniş yürüyüşünü sona erdirebileceğine inanacak kadar saf kimse yok. Bu gerçek sadece yerel aktörler için değil, dış vesayetin sahipleri olan ABD yönetimi, Suudi Arabistan ve onların arkasındaki İsrail için de geçerli," diye yazdı.
"Karar, direnişi yasa dışı ilan etme ilanıdır"
El-Emin, bu kararın anlık bir uygulama adımı olarak değil, sonunun nereye varacağı kestirilemeyen uzun bir sürecin başlangıcı olarak görüldüğünü ifade etti.
Projenin tehlikelerine dikkat çeken el-Emin, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Mevcut hükümet, ülkedeki meşruiyetin ve anayasanın merkezi gibi davranmaya çalışıyor. Dolayısıyla, direnişin silahsızlandırılması yönünde alacağı bir karar, sadece idari bir adım olarak değil, bu silaha yönelik ulusal meşruiyetin kaldırılması ilanı olarak okunmalıdır. Bu, direnişi, halkının iradesini temsil eden devlet korumasına sahip bir ulusal kurtuluş hareketinden, takip edilmesi, suçlanması ve savaşılması gereken yasa dışı bir gruba dönüştürme hamlesidir."
"Vesayetin uşakları" devrede
Bu kararın, direnişin yararına olduğu düşünülen her kurumu hedef alacak kademeli bir tırmanışın başlangıcı olacağını belirten el-Emin, "Vesayetin uşakları neye bulaştıklarını anlamıyorlarsa, gitsinler Ramallah yönetimine, Ürdün kralına veya Şam'daki mevcut rejime kendilerine dayatılan ayrıntılı talepleri sorsunlar," ifadelerini kullandı.
Bu sürecin devamında yaşanabileceklere işaret eden el-Emin, "Yarın birilerinin çıkıp İçişleri Bakanlığından Karzu'l Hasen Derneğinin ruhsatını iptal etmesini istediğini, Şehit Kurumunun ve ona bağlı hastane, klinik ve eğitim merkezlerinin kapatılması çağrısında bulunduğunu duyacağız. Daha sonra 'yoldan çıkmış bir taraftan' fon alan okul ve üniversitelerin kapatılması gerektiğini söyleyenler ortaya çıkacak. Direnişe ait tüm sivil kurumların ruhsatlarının iptalini talep edenler türeyecek," diye yazdı.
Berri'ye yönelik doğrudan meydan okuma
Makalede, Cumhurbaşkanı Jozef Aun ve Başbakan Nevaf Selam'ın, kendilerini o makamlara getiren dış vesayet odaklarının tanıdığı "hoşgörü süresinin" bittiği bilinciyle hareket ettikleri belirtildi.
El-Emin, Meclis Başkanı Nebih Berri'nin ise farklı ve daha karmaşık bir meydan okumayla karşı karşıya olduğunu vurguladı.
El-Emin, Berri'nin Lübnan'daki Şiilerin birinci temsilcisi olarak hareket ettiğini ve mevcut projenin doğrudan Şiilerin devlet, ekonomi, toplum ve siyasetteki varlığını "budamayı" hedeflediğini bildiğini kaydetti.
El-Emin, "Meclis Başkanı, direnişin silahsızlandırılması hedefinin sadece İsrail'in güvenliğine yönelik tehdidi ortadan kaldırmakla sınırlı olmadığını biliyor. Bu hedef, aynı zamanda vesayet odaklarının ve onların Lübnan'daki uzantılarının, iktidarın tüm kilit noktalarını ele geçirmelerinin önündeki en büyük engel olarak gördükleri bu silahı ortadan kaldırma arzusunu da içeriyor," dedi.
El-Emin, Hizbullah liderliğinin bu konuda tavrının net olduğunu ve direnişin silahlarının müzakere veya pazarlık konusu olmadığını Berri'ye açıkça ilettiğini belirtti.
Son olarak el-Emin, direnişin kendisinin ve destekçi çevresinin bir iç fitne tuzağına düşmeyeceğini, ancak İsrail saldırganlığını durdurma, esirleri kurtarma ve yeniden imar sürecini başlatma gibi zorunlulukların, direnişi bugüne kadar sürdürdüğü "açılım ve işbirliği politikasını" gözden geçirmeye itebileceğini sözlerine ekledi.
