Suriye’deki çatışmaların arka planında, büyük güçlerin bölgedeki nüfuz mücadelesi yatıyor. İsrail’in stratejisi, bölgedeki direniş eksenini zayıflatmak ve kendi güvenliğini garanti altına almak. ABD ise bölgedeki askeri ve siyasi varlığını korumaya devam ediyor. Uzmanlar, Suriye’yi kontrol edenin, Batı Asya’daki büyük güç dengesini belirleyeceğini vurguluyor.

YDH- Middle East Eye’da yayımlanan analizin yazarı İstanbul Zaim Üniversitesi İslam ve Küresel İlişkiler Merkezi (CIGA) Direktörü Sami el-Aryan’a göre, Suriye, Batı Asya’nın kalpgâhı konumunda olup, bölgesel güçlerin hakimiyet mücadelesinin merkezinde yer alıyor.
İsrail'in, Suriye’yi güçlü bir direniş merkezi olmaktan çıkararak, bölgesel tehdidi ortadan kaldırmayı hedeflediğini yazan el-Aryan, Halford Mackinder’in “kalpgâh” teorisi bağlamında, Suriye’yi kontrol edenin, Batı Asya'daki güç dengesini belirleyeceğini ortaya atıyor.
İsrail’in 2024 Aralık’ından bu yana sürdürdüğü hava saldırılarıyla, Şam, Humus ve Süveyda bölgeleri hedef alınarak ülke parçalara ayrılıyor.
Bu saldırılar, Suriye’yi etnik ve mezhepsel küçük devletlere bölerek, İsrail’in bölgedeki hegemonya stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
İsrail’in hedefi, Suriye’yi zayıflatıp yeniden toparlanmasını engellemek, aynı zamanda Filistin direnişine destek verebilecek güçlü bir aktör olmasını önlemek.
ABD ise bölgedeki nüfuzunu korumak için Kürt güçlerini desteklerken, Rusya Suriye kıyılarını himaye ediyor.
ABD-İsrail’in politikaları, Suriye’nin egemenliğini zayıflatarak bölgeyi kendi çıkarlarına uygun hale getiriyor.
El-Aryan, ''Türkiye'nin kuzey Suriye’de Sünni Arap bölgelerini kontrol altında tutmaya çalıştığını'' iddia ederek, bu bölgesel güç mücadelesinin, Suriye’nin parçalanmasına yol açabileceğini ve bunun Batı Asya’da kalıcı istikrarsızlık yaratacağını belirtiyor.
Yinon Planı gibi eski stratejilerin günümüzdeki etkisiyle, Suriye’nin bölünmesi, İsrail’in bölgesel hâkimiyet planının temel taşı olarak görülüyor.
İsrail’in stratejisi, Yinon Planı doğrultusunda Suriye’yi etnik ve mezhepsel küçük devletlere bölerek zayıflatmak ve Arap dünyasını Balkanlaştırmak.
Bu strateji, Suriye’yi dört ana bölgeye ayırıyor: İsrail nüfuzu altındaki Dürzi bölgesi, Rusya korumasındaki Alevi bölgesi, ABD destekli Kürt bölgesi ve Türkiye etkisindeki Sünni Arap kuşağı.
Bölgede işbirliği eksikliği devam ederse, Suriye’nin parçalanmasının kalıcı bir jeopolitik gerçekliğe dönüşmesi bekleniyor.