ABD, İsrail-İran gerilimi üzerine Ortadoğu’ya iki uçak gemisi grubu ve çok sayıda yakıt ikmal uçağı göndererek askeri varlığını artırırken, resmi olarak savunma amaçlı açıklanan bu yığınak, olası “misillemeye” hazırlık olarak görülüyor.
YDH- Indian Defense Review’e göre, Amerika Birleşik Devletleri, İsrail-İran savaşında tırmanan gerilim ortamında “savunma amaçlı” olduğu belirtilen büyük çaplı bir askeri yığınak başlattı.
Bu kapsamda USS Nimitz Uçak Gemisi Taarruz Grubu ile onlarca Hava Kuvvetleri havadan yakıt ikmal uçağı bölgeye sevk edildi. The War Zone’un detaylandırdığı bilgilere göre, bu adım; gelişmiş savaş gemileri, güçlendirilmiş füze savunma kapasitesi ve uzun menzilli taarruz imkânlarının bölgeye, büyük çaplı çatışmalar dışında “nadiren görülen” bir hızla konuşlandırılmasını sağladı.
Yetkililer, sevkiyatın hızlanmasının Washington’ın “birden fazla senaryoya” hazırlandığına işaret ettiğini belirtiyor.
Habere göre, buna hem savunma hatlarının güçlendirilmesi hem de olayların tırmanması halinde nokta atışı taarruz operasyonlarının dahil olduğu ifade ediliyor.
İki uçak gemili nadir güç gösterisi
USS Nimitz’in planlanandan önce bölgeye gönderilmesiyle, “bir süreliğine” USS Carl Vinson ile Ortadoğu’da “eş zamanlı” görev yapacağı bildirildi.
Indian Defense Review’e göre, bu nadir durum, bölgedeki hava gücünü ve operasyonel esnekliği iki katına çıkarıyor. Her iki taarruz grubu da F-35C Joint Strike Fighter savaş uçakları, elektronik harp uçakları ve deniz devriye kabiliyetleriyle donatılmış durumda. Bu sayede komutanlar, farklı cephelerde eş zamanlı operasyonlar yürütebiliyor.
Nimitz’in görev paketinin, dört Arleigh Burke sınıfı destroyer ve en az bir hızlı saldırı denizaltısını içerdiğini söyleyen Indian Defense Review, Aegis Savaş Sistemi ile donatılmış bu destroyerlerin, balistik füzeler dahil olmak üzere hava tehditlerini izleme ve etkisiz hale getirme konusunda optimize edilmiş durumda olduğunu bildirdi. Bu deniz gücünün müttefik varlıkların korunmasından, tartışmalı bölgelerde derin keşif faaliyetlerine ve uçak gemisi çevresinin çok ötesinde güç projeksiyonuna kadar geniş bir görev yelpazesi sunduğu kaydedildi.
32 tankerlik yakıt ikmal hareketliliği
Yığınağın en dikkat çekici unsurlarından biri, 24 saat içinde Atlantik’i geçen 32’den fazla KC-135R ve KC-46A havadan yakıt ikmal uçağı oldu. Bu uçaklar İspanya, İngiltere, Almanya, İtalya’daki kilit üsler ile Yunanistan ve CENTCOM bölgesindeki ileri üslere konuşlandırıldı.
Habere göre, resmi açıklamalarda bu hareketlilik doğrudan taarruz planlarıyla ilişkilendirilmemiş olsa da konumlandırmaları uzun menzilli hassas vuruş senaryolarıyla örtüşüyor.
Yetkililer, özellikle İran’daki güçlendirilmiş hedeflere yönelik olası operasyonlarda bu yakıt ikmal ağının, bölgedeki hava gücünün üs altyapısına bağımlı olmadan yüksek tempolu operasyonlarını sürdürebilmesini sağladığını belirtti.
Füze savunmasında deniz unsurları
ABD’ye ait Aegis donanımlı destroyerler, Doğu Akdeniz’de İsrail üzerindeki füze savunmasına katkı vermeye başladı. SM-3 anti-balistik füze sistemiyle yapılan önleme faaliyetleri, saldırıların İsrail hava sahasına ulaşmadan durdurulmasını sağladı.
Indian Defense Review’e göre, bölgeye yeni ulaşan balistik füze savunma konfigürasyonlu USS Thomas Hudner destroyeri de bu kabiliyeti güçlendiriyor. “SM-3 stoklarının sınırlı olması” ve denizde ikmal yapılamaması nedeniyle bu gemilerin konuşlandırılması, “yüksek değerli savunma” görevlerine öncelik verildiğini gösteriyor.
Stratejik mesaj ve siyasi baskı
Habere göre, yetkililer bu yığınağı resmî olarak “savunma amaçlı” tanımlasa da kuvvetin ölçeği ve donanımı hem savunma hem de muhtemel “misilleme” için hazır olunduğunu gösteriyor. ABD varlığı, aynı zamanda İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehditlerine karşı caydırıcı bir unsur olarak görülüyor.
Washington’da İsrail’in İran’a yönelik kampanyasına daha doğrudan katılım yönünde siyasi baskının arttığını söyleyen Indian Defense Review, bunun, özellikle Fordo nükleer zenginleştirme tesisini hedef alan operasyonlar için gündeme gelebileceğini öne sürdü.
Indian Defense Review’e göre, ABD’nin sadece havadan yakıt ikmali desteği bile İsrail’in operasyonel menzilini ciddi ölçüde uzatacak. İki uçak gemili varlık, böyle bir karar alınması halinde caydırıcılıktan fiili harekâta hızlı bir geçişi mümkün kılıyor.
