İngiltere merkezli bir güvenlik ve savunma düşünce kuruluşunun raporunda, Haşd Şabi’nin daha sert pozisyonlar almalarını önlemek için açık reform olmadan dağıtılmaması, hassas kurumlardan uzaklaştırılması ve Batı’nın Irak merkezi otoritesini güçlendirmeye odaklanması gerektiği vurgulandı.

YDH- İngiltere merkezli bir güvenlik ve savunma düşünce kuruluşu olan “Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü”nün (The Royal United Services Institute-RUSI) dün yayımladığı bir rapor, Irak hükümeti ve Batılı ülkeleri, açık bir güvenlik reform planı olmadan Haşd Şabi’yi (Halk Seferberlik Güçleri) dağıtma girişiminde bulunmamaları konusunda uyardı.
Raporda, bu tür bir girişimin “İran destekli” grupları daha sert pozisyonlar almaya iterek Irak’ın istikrarını sarsabileceği belirtildi.
Raporda ayrıca, Haşd Şabi üyelerinin “Ulusal Güvenlik Teşkilatı ve istihbarat gibi hassas kurumlardan uzaklaştırılması ve maaş ödemelerinde şeffaflığın artırılması” tavsiye edildi.
Söz konusu raporda, “Beklentilerin aksine, İran destekli Iraklı gruplar, 13 Haziran’da İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının ardından Irak’taki ABD askeri tesislerine saldırmaktan kaçındı. Ancak savaşın ardından geçen haftalarda, insansız hava araçları ve roketlerle gerçekleştirilen bir dizi saldırı, Irak’ın orta ve kuzey bölgelerindeki kritik altyapı ve petrol tesislerini hedef aldı” ifadeleri yer aldı.
Raporda, bu grupların İran-İsrail çatışmasına uzak durmayı tercih ettiği, çünkü stratejik hedeflerinin Irak içinde İran etkisini yeniden tanımlamak ve kendi çıkarlarını maksimize etmek olduğu öne sürüldü.
Rapor ayrıca, ABD veya İsrail hedeflerine yönelik bir tırmanışın bu stratejiyi riske atacağını, kaynakları kaydıracağını ve liderlerini hedef alabilecek orantısız misillemelere yol açabileceğini belirterek, “İran destekli Irak’taki yarı askeri grupların” odaklarını Kasım 2025’te yapılacak parlamento seçimlerine yönlendirdiğini bildirdi.
Raporda, “Bu kontrol, şiddeti reddetmek anlamına gelmiyor; aksine, şiddetin seçici olarak kullanıldığı ve yerel otoriteyi pekiştirmek için sınırlandırıldığı, dışarıdan maliyetli misillemeler yaratabilecek eylemlerden kaçınıldığı bir yaklaşımı yansıtıyor.” denildi.
Raporda, liderliğin zayıflatılması senaryolarına ilişkin endişelere, Lübnan Hizbullahı ve Hamas’a karşı yürütülen kampanyalara, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’ye merkezi hükümet tarafından sabır çağrısına ve İran’ın caydırılmasına dikkat çekildi.
Tartışmalı Haşd Şabi yeniden yapılandırma yasasının, Sudani tarafından desteklenip ABD tarafından Irak Parlamentosu’nda engellendiği belirtilerek, yasanın örgütün yasal statüsünü pekiştirdiği kaydedildi. Bu nedenle reformların teşvik edilmesi gerektiği ve ilerlemek için iki olası yol bulunduğu vurgulandı: Haşd Şabi’nin tamamen dağıtılması veya taviz politikası izlenmesi.
Rapor, İsrail’in İran’daki askeri ve nükleer tesislere saldırıları sonrası Iraklı yarı askeri grupların liderlerinin saklandığına dair “makul bir neden” bulunduğunu ifade etti.
Raporda, güvenilir kaynaklara dayanılarak, Hadi el-Amiri’nin muhtemelen Necef’te, diğerlerinin ise Kum’a sığındığı belirtildi. Ayrıca, İran destekli ve Irak devletiyle bağlantılı olan Hizbullah Tugayları, Seyyidü’ş-Şüheda Tugayları ve Asaib Ehl-i Hak Tugayları gibi grupların, devletle ilişkili yarı bürokratik yapılar haline geldiği ve hem devlete meydan okumayı hem de devleti etkilemeyi ve yeniden şekillendirmeyi amaçladığı iddia edildi.
Raporda, bu grupların gölgelerden çıkarak sadece ABD karşıtı elit silahlı güçler olmaktan, Irak devletinin politika yapımında etkin aktörler haline geldiği ve bu durumun son savaşta gösterilen ihtiyatlılığın ve liderliğin zayıflatılmasından kaçınmanın anlaşılmasına büyük katkı sağladığı ifade edildi.
13 Haziran savaşına Irak’ı sürüklememek için Sudani’nin, 14 Haziran’da Haşd Şabi ile bağlantılı silahlı grup liderleriyle bir toplantı yaparak onları savaşa katılmaktan vazgeçirdiği bildirildi.
Raporda, Sudani hükümetinin İsrail saldırısına karşı İran’a açık destek verdiği ve bu stratejinin nispeten başarılı olduğu belirtildi.
Sudani’nin görevine başladığı 2022 sonlarından itibaren hükümetin Haşd Şabi’yi ekonomik olarak güçlendirmek karşılığında milisleri kontrol altına aldığı ve bu sayede ABD askeri varlıklarına yönelik saldırıların 2020-2021 seviyelerine kıyasla belirgin şekilde azaldığı kaydedildi.
Raporda, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’a yönelik maksimum baskı politikasının Haşd Şabi’ye genişletildiği ve Sudani’nin Ekim 2022’den bu yana görev süresince ABD çıkarlarına yönelik saldırıları durdurmayı sağladığı, bunun da Irak’taki silahlı grupların taleplerini dengelemeye yönelik bir yaklaşım olduğu vurgulandı.
Sudani’nin Aralık 2022’de Haşd Şabi’nin mühendislik kolu olan Genel Mühendislik Şirketi’ni kurduğu ve bunun Mısır ordusunun kârlı mühendislik kurumu gibi faaliyet gösterdiği kaydedildi.
Rapor, ABD baskısının Haşd Şabi’nin mali esnekliğini etkilediğini, kaynaklarını sınırladığını ve bunun stratejik ihtiyatla şiddet kullanımı arasında maliyet-fayda hesaplarını etkileyebileceğini belirtti.
Örneğin, Haşd Şabi’nin maaş ödemeleri son aylarda gecikmiş, Haziran maaş gecikmeleri teknik bir sorunla ilişkilendirilmiş, medya raporları ise ABD baskısının ödeme platformuna etkisine işaret etmişti.
Buna ek olarak, rapor, Haşd Şabi’nin “Oi Kart” ile olan sözleşmesinin 2019’da sona erdiğini, yenilemek yerine Nehreyn İslami Banka ile yeni bir sözleşme yapmayı tercih ettiğini aktardı.
Rapor, İran nükleer tesislerine yönelik saldırılar öncesinde, İsrail’in Irak topraklarına önleyici saldırılar düzenleyebileceğine dair güvenilir bir değerlendirme olduğunu ve bu saldırıların Basra limanı dahil stratejik noktalara yapılabileceğini belirtti.
Bu durumun, İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah ve Yemen’deki Ensarullah’ın kontrolündeki altyapıyı hedef alma modelini yansıttığı ifade edildi. İsrail’in Irak’ta 38 hedef belirlediği ve bir saldırı durumunda milisleri hedef alacağı vurgulandı.
Rapor, Haşd Şabi’yi uygulanabilir bir güvenlik reform planı olmadan dağıtma girişiminin ters sonuçlara yol açabileceğini ve “İran destekli grupları” daha riskli eylemlere itebileceğini iddia etti.
Irak’ın istikrarını korumak ve Sudani’nin, Hizbullah Tugayları’na karşı aldığı son güvenlik önlemlerinin ivmesini sürdürmek için Batılı ülkelerin (AB Danışmanlık Misyonu, NATO Misyonu ve ABD ile İngiltere desteği aracılığıyla) güvenlik yardımlarını, Irak devletinin merkezi otoritesini güçlendirmeye ve silahlı grupların bağımsız hareketlerini sınırlamaya odaklaması gerektiği kaydedildi.
Rapor, Irak hükümeti ve Batılı ülkeleri Haşd Şabi’nin Irak güvenlik yapısındaki dengesini yeniden sağlaması konusunda uyardı. Haşd Şabi yanlısı unsurların, Ulusal Güvenlik Teşkilatı ve Ulusal İstihbarat Teşkilatı gibi hassas devlet kurumlarından çıkarılması gerektiği belirtildi. Güvenlik sorumluluklarının Haşd Şabi ve diğer devlet güçleri arasında yeniden dağıtılması tavsiye edildi.
Devlete bağlı Haşdi Şabi tugaylarına Batı kaynaklı eğitim sağlanması ve maaş ödemelerinde şeffaflığı artıracak önlemler alınması gerektiği ifade edildi. Ayrıca, Haşd Şabi bütçesinin değerlendirilmesi için bağımsız denetimlerin gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulandı.