Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Derneği, oyların %86’sıyla Gazze’deki saldırıların BM Soykırım Sözleşmesi kapsamına girdiğini ilan etti.
YDH- Dünyanın önde gelen soykırım uzmanları derneği, Gazze’deki soykırıma ilişkin bir karar kabul ederek, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki askeri harekâtının uluslararası hukuka göre soykırımın yasal tanımını karşıladığını ilan etti.
Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Derneği’nin (IAGS) oy kullanan üyelerinin %86’sı, “İsrail’in Gazze’deki politika ve eylemleri, Birleşmiş Milletler’in Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin (1948) II. Maddesinde yer alan soykırımın yasal tanımını karşılamaktadır.” ifadesini içeren kararı destekledi.
Bu karar, Güney Afrika tarafından açılan ve Lahey’de Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) devam eden Gazze soykırımı davasının ayrı bir aşamasında gündeme geldi. İsrail, saldırılarının meşru müdafaa olduğunu öne sürerken, eleştirmenler sivillerin sistematik biçimde hedef alınması, evlerin yıkılması ve yardım ile gıdadan mahrum bırakılmasının soykırım fiillerini oluşturduğunu savunuyor.
Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in yürüttüğü soykırımın yaklaşık 63.000 Filistinliyi öldürdüğü, nüfusun neredeyse tamamını yerinden ettiği ve Gazze’nin altyapısının büyük bölümünü yok ettiği bildirildi.
IAGS kararında, “çocuklar da dahil olmak üzere sivillere yönelik kasıtlı saldırılar; aç bırakma; insani yardım, su ve yakıttan mahrum bırakma; cinsel ve üreme temelli şiddet; zorla yerinden etme” gibi çok sayıda eylem soykırımın ölçütlerini karşılayan fiiller arasında sıralandı.
Bu koşulların, geniş çaplı yıkımla birleşerek krizin ciddiyetini gözler önüne serdiğini belirten uzmanlar, insani bilançonun sadece toplu sivil ölümlerini değil, aynı zamanda süregiden açlık ve zorunlu göçü de yansıttığını belirtti.
Batı Avustralya Üniversitesi’nde uluslararası hukuk profesörü ve IAGS başkanı Melanie O’Brien, “Bu, soykırım çalışmaları alanındaki uzmanlardan gelen kesin bir açıklamadır; Gazze’de sahada yaşananların soykırım olduğunu ortaya koymaktadır.” dedi.
Diğer akademisyenler de kararın önemine dikkat çekti. Hollanda Açık Üniversitesi’nden Sergey Vasiliev, soykırım tespitinin “özellikle soykırım çalışmaları alanında akademi içinde artık ana akım haline geldiğini” kaydetti.
