Lübnan'da yayımlanan el-Ahbar gazetesine konuşan Hamas'a yakın kaynaklar, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın Gazze konusunda perde arkasında İsrail'in taleplerine paralel bir tutum sergilediğini ifade etti. Habere göre Riyad, Hamas'tan İsrail'i tanımasını isterken, Ankara'nın da yardım filolarını engellediği ve direniş liderlerine yönelik baskı uyguladığı öne sürüldü.

YDH - Lübnan'da yayımlanan el-Ahbar gazetesinin Hamas'a yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Türkiye ve Suudi Arabistan, kamuoyundaki açıklamalarının aksine, perde arkasında Hamas'a İsrail'in şartlarını kabul etmesi yönünde baskı yapıyor.
Haberde, Ankara ve Riyad'ın tutumlarının İsrail'in pozisyonuyla örtüştüğü iddia edildi.
Kaynaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İsrail ile ticari ilişkileri kesme ve hava sahasını kapatma gibi adımlarına rağmen, iki ülke arasındaki ilişkilerin devam ettiğini belirtti.
Kaynaklara göre Erdoğan, Aksa Tufanı harekâtının başında Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'ye bir elçi göndererek "savaşı dışarıdan yönetmesi" gerekçesiyle Türkiye'yi terk etmesini istedi. Bu talebin arkasında, Ankara'yı İsrail ile doğrudan bir çatışmaya sürükleyecek eylemlerden kaçınma hassasiyetinin yattığı ifade edildi.
"Ankara, yardım filolarını engelliyor"
El-Ahbar'a konuşan kaynaklar, Gazze'ye destek amacıyla hazırlanan uluslararası yardım filoları için pek çok liman seferber edilirken, Türkiye'nin farklı bir tavır aldığını öne sürdü. Ankara'nın, "Mavi Marmara benzeri bir durumun tekrarlanmasından duyulan endişeyi" gerekçe göstererek limanlarının bu tür faaliyetler için kullanılmasını engellediği ve vatandaşlarının filolara katılımını önlediği iddia edildi.
Aynı kaynaklar, Türkiye'nin bu tutumunun arkasında Filistin meselesinin Ankara'nın dış politikasında artık bir öncelik teşkil etmemesinin yattığını belirtti.
Kaynaklara göre, Türkiye için halihazırdaki en öncelikli dış politika konusu Suriye dosyası.
Bu bağlamda Ankara'nın, son esir takaslarında serbest bırakılan Filistinlileri kabul etme konusunda da çekimser davrandığı ve yalnızca Kudüs'ten sürgün edilen bazı kişileri kabul ettiği kaydedildi.
2017'deki "Yüzyılın Anlaşması" teklifi
Haberde, Türkiye'nin bu tutumunun 2017'de Donald Trump'ın başkanlığı döneminde ortaya atılan "Yüzyılın Anlaşması" planına kadar uzandığı ileri sürüldü.
O dönemde Hamas'a, Gazze'de bir liman ve havaalanı inşası karşılığında direnişi sonlandırmasını içeren yaklaşık 15 milyar dolarlık bir Amerikan teklifi sunulduğu hatırlatıldı.
Kaynaklar, Hamas liderliğinin reddettiği bu teklifin bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından iletildiğini öne sürdü. Teklifin, silahların depolanması, Batı Şeria ve Kudüs'teki direnişe verilen desteğin kesilmesi gibi şartlar içerdiği belirtildi.
Riyad'dan Hamas'a 'İsrail'i tanıyın' şartı
Kaynaklara göre, Riyad yönetimi de Gazze'deki saldırıların durdurulması için girişimde bulunmadan önce Hamas'a bazı şartlar sundu. Riyad'ın, Hamas'tan uluslararası dörtlü grubun "İsrail Devleti'ni tanıma" şartını kabul etmesini istediği kaydedildi.
Buna karşılık Suudi Arabistan'ın, soykırımın durdurulması için ABD ve Batılı ülkeler nezdinde Başbakan Binyamin Netanyahu'ya baskı yapma taahhüdü verdiği ifade edildi.
Bu sürecin sonunda ise Kudüs dışında ve Batı Şeria'da kantonlara bölünmüş bir Filistin devleti kurulmasına yönelik siyasi bir sürecin başlatılmasının vadedildiği kaydedildi.