Save the Children, Gazze’de 20 binden fazla çocuğun öldüğünü, on binlercesinin yaralandığını ve kıtlık nedeniyle hayatta kalanların da ölüm riski altında olduğunu belirterek derhal ateşkes ve insani yardım çağrısı yaptı.
YDH- Save the Children, cumartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin yaklaşık 23 aydır süren savaş boyunca Gazze’de ortalama her saat başı en az bir Filistinli çocuğu öldürdüğünü bildirdi. Örgüt, ölen çocuk sayısının 20 bini aştığını ve bu rakamı “devam eden soykırımın en dehşet verici dönüm noktalarından biri” olarak nitelendirdi.
Gazze Hükümet Medya Ofisi tarafından yayımlanan verilere göre, Ekim 2023’ten bu yana en az 20 bin çocuk, yani Gazze’deki çocuk nüfusunun yaklaşık %2’si öldürüldü. Bunların arasında en az 1.009 bebek bulunuyor; bebeklerin neredeyse yarısı savaş sırasında doğdu ve yine savaşta hayatını kaybetti.
Gazze Sağlık Bakanlığı, en az 42.011 çocuğun yaralandığını, BM Engelli Hakları Komitesi’nin ise 21 bin çocuğun kalıcı olarak sakat kaldığını bildirdi. Habere göre, binlerce çocuk hâlâ kayıp durumda ve çoğunun enkaz altında olduğu tahmin ediliyor.
Çocuklar yetersiz beslenme ve kıtlık tehdidi altında
Save the Children, hayatta kalan çocukların kıtlığın tüm Gazze Şeridi’ne yayılmasıyla her gün ölüm riski altında bulunduğunu belirtti. Bir milyondan fazla insan –bunların yaklaşık yarısı çocuk– halihazırda IPC’nin 5. aşamasıyla tanımlanan “felaket düzeyinde açlık”la karşı karşıya.
Sağlık Bakanlığı, beş yaş altı en az 132 bin çocuğun akut yetersiz beslenme nedeniyle ölüm riski taşıdığını, en az 135 çocuğun açlıktan öldüğünü, bunların 20’sinin 22 Ağustos’ta kıtlık ilanından sonra hayatını kaybettiğini açıkladı.
Okullar ve hastaneler yıkıldı
Örgüt, Gazze’deki sivil altyapının ağır şekilde tahrip edildiğini vurguladı. İsrail güçlerinin saldırılarında okulların %97’si, hastanelerin ise %94’ü hasar gördü. Çocukların, fiziksel kırılganlıkları ve artık neredeyse erişilemeyen özel tedavi ihtiyaçları nedeniyle, patlama yaralanmalarından yetişkinlere göre yedi kat daha fazla öldüğü kaydedildi.
Aileler travma ve yasla mücadele ediyor
Save the Children’ın Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek ekibi, yas tutan ailelerden alınan ifadeleri paylaştı. Anne ve babaların, hava saldırılarında parçalanan çocuklarını kaybetmenin “dayanılmaz bir acısı” içinde yaşadıkları, aynı zamanda açlık, yerinden edilme ve sürekli bombardımanla mücadele ettikleri aktarıldı.
“Çocukları paramparça olan ebeveynler, kimsenin taşımak zorunda kalmaması gereken bir acıyı yaşadıklarını, çocuklarına son bir kez sarılamadıklarını, bir veda hakkından mahrum bırakıldıklarını ifade ediyor.” denildi.
Savaş suçları ve soykırım uyarısı
Save the Children’ın Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Doğu Avrupa Bölge Direktörü Ahmed el-Hendevi, rakamları “utanç verici bir istatistik – bu savaşın ardı arkası kesilmeyen korkunç seyrinde yeni bir dip noktası” olarak nitelendirdi.
El-Hendevi, “Bu savaş, Gazze’nin çocuklarına ve geleceklerine karşı acımasız, insanlık dışı ve kasıtlı bir savaştır; çalınmış bir nesil. Uluslararası toplum harekete geçmezse, gelecekteki Filistinli toplulukların tamamen yok edilmesiyle karşı karşıyayız.” dedi.
Save the Children, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları da dâhil olmak üzere vahşet suçlarının işlendiğini vurguladı. Uluslararası Adalet Divanı’nın soykırım ihtimalini incelediğini, soykırım ihtimalinin dahi devletleri harekete geçmeye hukuken mecbur kıldığını belirtti.
Ateşkes ve küresel eylem çağrısı
Örgüt, çocuklar ve ailelere hayat kurtarıcı yardımların ulaştırılabilmesi için derhal ve kesin bir ateşkes ile engelsiz insani erişim talep etti.
Uluslararası insancıl hukuk kapsamında çocukların, çatışmalardan orantısız biçimde etkilenmeleri nedeniyle özel koruma hakkına sahip olduğu hatırlatıldı. Save the Children ayrıca devletlere, çocuklar ve sivillere karşı kullanılan silah, yedek parça ve mühimmat transferlerini durdurma çağrısında bulundu.
“Bu kurallara uymak insanlığa uymaktır ve bu, bir tercih değil zorunluluktur.” denildi.
