Fransız elçi Jean-Yves Le Drian, Lübnan'a destek için düzenlenmesi planlanan konferansa Riyad'ın katılımını sağlayamadı. Suudi Arabistan'ın Beyrut'a elçi göndermek yerine Lübnanlı siyasetçi ve gazetecileri Riyad'a çağırmaya başlaması, ülkede siyasi durgunluğu derinleştirdi.
YDH - Lübnan'da siyasi durum, ne bir patlamaya ne de bir çözüme izin verilen bir durgunluk dönemine girdi.
Geçici tedbirler sayesinde istenmeyen sonuçların önüne geçilirken, ülkeye yıl sonuna kadar uzanan uluslararası bir mühlet tanındı.
Bölgede "Yeni Orta Doğu" projesi olarak bilinen oluşumun şekillenme sürecinde İsrail'in Katar'a yönelik saldırısı gibi gelişmeler yaşanırken, Lübnan'da iç gerilimi düşürme havası hâkim oldu.
Hükümetin 5 Eylül'deki oturumunda yaptığı açıklamaya dış dünyadan nasıl bir tepki geleceği ve ABD ile Suudi Arabistan'ın, geçtiğimiz aylardaki baskıcı tutumlarının aksine, Lübnan ordusunun planına neden mesafeli yaklaştığı henüz netlik kazanmadı.
Fransız elçi Jean-Yves Le Drian'ın Beyrut'ta üç liderle görüşmesine rağmen Riyad'dan olumlu bir sinyal getirmemesi, değişen dinamiklere işaret ediyor.
Le Drian, Riyad'dan eli boş döndü
Konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklar el-Ahbar'a yaptıkları açıklamada, Le Drian'ın Lübnan'a gitmeden önce Suudi Arabistan'ı ziyaret ettiğini belirtti.
Kaynaklara göre Le Drian, Riyad yönetimini Fransa'nın Lübnan'a destek amacıyla hazırladığı bir konferansa katılmaya ikna etmeye çalıştı ancak başarılı olamadı.
Suudi yetkililerin, özellikle Katar'daki ciddi gelişmelerin ardından önceliklerinin değiştiğini gerekçe göstererek teklifi geri çevirdiği aktarıldı.
Aynı kaynaklar, Le Drian'ın Beyrut'a iki temel dosya ile geldiğini ifade etti: Birincisi Fransa'nın destek konferansı, ikincisi ise UNIFIL konusu.
Paris, Güvenlik Konseyinde "kalem sahibi" ülke sıfatıyla, Washington ile anlaşarak uluslararası gücün görev süresinin uzatılmasında önemli bir rol oynamıştı.
Kaynaklar, "Fransa, iç dengeleri ve bölgesel hesapları gözeten farklı yaklaşımlar formüle etmeye çalışsa da köklü bir çözüm sunmaktan aciz görünüyor," dedi.
Le Drian'ın ziyaretinin, Cumhurbaşkanı Jozef Aun ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında yapılan bir telefon görüşmesi neticesinde gerçekleştiği belirtildi.
Görüşmede Aun, 5 ve 7 Ağustos'taki hükümet oturumlarında ele alınan konuları aktararak uluslararası toplumun devleti destekleyecek bir adım atması gerektiğini vurguladı.
Ancak kaynaklara göre tüm bu söylemlerin sahada bir karşılığı bulunmuyor. 5 Eylül'deki oturumun ardından yaratılan olumlu hava, Başbakan Nevaf Selam'ın açıklamasıyla kısa sürede dağıldı.
Selam, Lübnan'ı çevreleyen tehlikelere veya düşman İsrail'in uyması gereken yükümlülüklere değinmeden, "Silahın devletin tekelinde olması geri dönülemez bir tercihtir," diye konuştu.
Selam'ın gündeminde altyapı ve konut için kaynak yaratmayı amaçlayan Yeniden İmar ve Ekonomik Toparlanma Konferansı, ordunun istikrarı sağlama kapasitesini artıracak Lübnan Ordusuna Destek Konferansı ve sermayeye yeni ufuklar açacak Beyrut Yatırım Konferansı gibi başlıklar yer aldı.
Ancak ABD ve Suudi Arabistan'ın tutumu değişmedikçe bu konferansların kâğıt üzerinde kalacağı değerlendiriliyor.
Suudi elçi Beyrut'a gitmiyor: Siyasetçiler Riyad'a çağrılıyor
Kaynaklar, Suudi elçi Yezid bin Ferhan'ın dün Beyrut'a yapması beklenen ziyarete de değinerek, "Aslında belirlenmiş bir tarih yoktu, bu hikâyeyi Lübnan'daki bazı çevreler uydurdu," ifadelerini kullandı.
Aynı kaynaklar, Faysal bin Ferhan'ın Lübnanlı siyasetçi ve gazetecileri doğrudan görüşmeler için Suudi Arabistan'a çağırdığını ortaya koydu.
Başlangıçta bin Ferhan'ın, hükümetin direnişin silahını gayrimeşru ilan etme kararından siyasi kazanım elde etmek için Beyrut'a gitme fikrinin masada olduğu, ancak mevcut koşulların değişmesiyle bu plandan vazgeçildiği belirtildi.
