Hizbullah: Devlet görevini terk ederse direniş zorunlu olur

img
Hizbullah: Devlet görevini terk ederse direniş zorunlu olur YDH

Hizbullah milletvekili İbrahim el-Musevi, devletin halkı koruma görevini terk etmesi durumunda direnişin meşru bir zorunluluk haline geldiğini belirtti. Musevi, direnişin Lübnan'daki siyasi ve ekonomik baskılara karşı halkın yanında duran en samimi seçenek olduğunu vurguladı.




YDH - Hizbullah'ın Lübnan meclisindeki grubu Direnişe Vefa İttifakı üyesi milletvekili İbrahim el-Musevi, "Halkı koruma görevini terk eden bir devlet, güç tekelini elinde tutma anlamını yitirir. Bu durumda direniş, toprağı ve insanı savunmak için ulusal bir zorunluluk ve halk nezdinde meşru bir hak hâline gelir," dedi.

Musevi'nin bu açıklamaları, Hizbullah ve şehit Hasan Muhammed el-Mısri'nin (Bilal) ailesi tarafından düzenlenen anma töreninde geldi.

El-Mısri'nin birinci sene-i devriyesi münasebetiyle pazar günü Hurtala beldesindeki Şehitler Hüseyniyesi'nde düzenlenen törene, Bekaa bölgesi medya sorumlusu Malik Yaği, toplumsal ve siyasi şahsiyetler ile belde sakinleri ve şehidin yoldaşları katıldı.

"Şehitlerin kanı Lübnan'ın izzetini koruyor"

El-Menar kanalının aktardığına göre şehitlerin kanının Lübnan'ın izzetini koruduğunu ve ülkeye zorluklar karşısında direnç kazandırdığını vurgulayan Musevi, "Bizler, direnişin kurucu liderleri ve en başta Seyyid Abbas el-Musevi ile başlayan bu büyük şehitler mirasını sürdürüyoruz. Bu miras, bugün bu temiz toprakların evlatlarının kanlarıyla devam ediyor," diye konuştu.

Musevi, sözlerine şöyle devam etti:

"Allah'ın aramızdan fedakârlık sancağını taşıyacak erler seçmesi en büyük nimetlerdendir. Onlar bereket ve onur kaynağıdır ve biz de onların yolunda yürümeye devam edeceğiz."

"Direniş, halkın yanındaki en samimi seçenektir"

Lübnan'ın iç meselelerine de değinen Musevi, "Lübnan, halkına ve ulusal güçlerine karşı açıkça uygulanan boğucu siyasi ve ekonomik baskılarla karşı karşıyadır. Ancak direniş, halkın yanındaki en samimi seçenek olduğunu kanıtlamıştır. Geri adım atmaz, gizli alternatifler aramaz, bilakis halkıyla ve milletiyle birlik ve dayanışma ruhu içinde zorluklara göğüs gerer," ifadelerini kullandı.

Musevi, "Bugün bizler en yüce ve en onurlu konumdayız; vatan sevgisinin Allah'a, dine ve ilkelere olan inançla buluştuğu gerçek bir birleşme noktasındayız. Egemenliği ve onuru koruyacak, her türlü vesayeti ve zorbalığı engelleyeceğiz," diye ekledi.

"Düşman barış değil, Büyük İsrail projesini istiyor"

Son dönemdeki Siyonist tehditler hakkında ise Musevi, "Düşman barış ya da uzlaşı istemiyor, bilakis Lübnan, Suriye, Irak ve Mısır'a uzanan Büyük İsrail projesini açıkça ilan ediyor," değerlendirmesini yaptı.

Bu projenin kimliği, varlığı ve onuru hedef aldığını teyit eden Musevi, "Bugün, her zamankinden daha fazla sorumluluk üstlenmek, yücelik, emanet ve imanla bu yolda şehitlerle birlikte yürümekle mükellefiz; tıpkı onların bize ve bizim onlara söz verdiğimiz gibi," diyerek sözlerini tamamladı.



Makaleler

Güncel