Batı Şeria’da tutuklama dalgası devam ediyor

img
Batı Şeria’da tutuklama dalgası devam ediyor YDH

İsrail ordusu ve yerleşimciler, Batı Şeria genelinde eş zamanlı baskın ve tutuklama operasyonları düzenlerken, Filistinlilere ait evleri ele geçirip araçları ateşe verdi. Baskınlar, üniversiteler, mülteci kampları ve şehir merkezlerinde yoğunlaşırken, yaralanmalar, yıkımlar ve sürekli kısıtlamalar yaşandı.




YDH- İsrail ordusu, Pazartesi günü şafak vakti Ramallah’ın kuzeyindeki Birzeit Üniversitesi’ne baskın düzenledi.

Bu operasyon, Batı Şeria’nın Nablus, Cenin, Tulkarim, el-Halil ve Beytüllahim bölgelerinde eş zamanlı yürütülen geniş çaplı tutuklama kampanyasıyla paralel gerçekleşti.

Baskınlarda yaralanmalar, evlerin zarar görmesi ve kundaklamalar yaşandı.

Filistin TV, işgal güçlerinin Birzeit Üniversitesi’ne saldırdığını bildirirken, sosyal medyada aktivistler üniversite içinde ve çevresinde İsrail askerlerinin bulunduğu görüntüleri paylaştı.

Ayrıca, işgal güçlerinin Birzeit kasabasında öğrencileri Hamas’ın öğrenci kanadı İslami Blok’taki faaliyetlerden uzak durmaları konusunda uyaran tabelalar astığı görüldü.

Resmi Filistin verilerine göre, Aksa Tufanı'ndan bu yana İsrail ordusu ve yerleşimciler Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te en az bin 42 Filistinliyi öldürdü, yaklaşık 10 bin 160 kişiyi yaraladı ve 19 binden fazla kişiyi tutukladı.

Aynı bağlamda, Nablus’ta, Salfit’te evine dönerken Filistin Kızılayı’na bağlı bir sağlık görevlisi Sarra kontrol noktasında tutuklandı.

İşgal güçleri Balata ve Askar el-Kadim mülteci kamplarında tutuklama operasyonları başlattı ve doğu bölgelerindeki evlere baskın düzenledi.

Cenin’de ise İsrail’in Yabad kasabasına düzenlediği saldırıda iki genç, plastik kaplı metal mermilerle yaralandı ve hastaneye kaldırıldı.

Bölgeye yönelik saldırılar 245 gündür aralıksız sürüyor; yıkımlar devam ediyor, sokaklar yeniden asfaltlanıyor ve yerlerinden edilenlerin evlerine dönmesi engelleniyor.

Harekat, Tulkerim'e uzanarak Kaffin ve Anabta kasabalarına, Beytüllahim’e ise doğudaki el-Asakra köyüne yöneldi. Aynı zamanda Ramallah’ın kuzeydoğusundaki El-Muğayyir köyünde bir ev ateşe verildi.

El-Halil’de işgal güçleri, el-Halil Üniversitesi öğretim görevlisi Şeyh Mustafa Şaver’i tutukladı; şehrin kuzeyindeki Vadi el-Hariyye ve Surif kasabalarında evlere baskın düzenledi.

Filistin’in resmi haber ajansı WAFA, yerleşimcilerin Pazar akşamı Batı Şeria’nın güneyindeki el-Halil’de bir Filistin evini ele geçirdiğini bildirdi.

Eski Kent’teki el-Caberi Mahallesi’nde Akka Abdülmecid el-Caberi’ye ait tek odalı ev ve çevresi işgal edildi; evin üzerine İsrail bayrakları asıldı. Bu gelişme, yerleşimcilerin 3 Eylül’de Nasr ailesine ait bir başka evi ele geçirmesinden yaklaşık iki hafta sonra yaşandı.

İnsan Hakları Savunucuları Grubu üyesi Arif Caber, yerleşimcilerin valiz ve merdivenlerle eve yöneldiğini ve işgal ettiklerini aktardı. Ev, mahallenin ortasında bulunduğu için tehlike oluşturuyor.

Ayrıca, Pazartesi şafak vakti el-Halil’in Nataş Mahallesi’nde yerleşimciler bir Filistin aracını ateşe verdi ve üzerine İbranice yazılar yazdı. Mahalle sakini İshak İdris, ailesinin ve yakınlarının evlerinin sürekli yerleşimciler tarafından hedef alındığını belirtti.

1997’de Filistin Kurtuluş Örgütü ile İsrail arasında imzalanan el-Halil Anlaşması uyarınca şehir, H1 ve H2 olmak üzere iki bölgeye ayrıldı. H1, Filistin Yönetimi’nin denetiminde ve şehrin büyük bölümünü kapsarken, Eski Şehir ve İbrahim Camii’ni içeren H2 İsrail’in kontrolünde bulunuyor.

İsrailli insan hakları örgütü B’Tselem’e göre, H2 Bölgesi’nde yaklaşık 34 bin Filistinli yaşarken, çeşitli yerleşim yerlerine dağılmış yaklaşık 700 yerleşimci bulunuyor. Filistinlilerin yaklaşık 7 bini, Filistinlilerin evlerine ve kullandıkları sokaklara bitişik bölgelerde ikamet ediyor.



Makaleler

Güncel