Hamas lideri Üsame Hamdan, Filistin devletinin tanınmasını halkın direnişinin bir kazanımı olarak değerlendirirken, asıl ihtiyacın işgale yaptırım uygulanması olduğunu vurguladı. İsrail’in Katar’daki saldırılarından Gazze’deki oyalama girişimlerine, Mısır’a yönelik baskılarından Hizbullah’la kurulan stratejik bağa kadar birçok başlıkta konuşan Hamdan, direnişin geri çekilmeyeceğini ve Nasrullah’ın mirasının bu mücadeleyi daha da güçlendirdiğini söyledi.

YDH- Hamas lideri Üsame Hamdan, el-Meyadin'e Salı günü verdiği özel röportajda, Filistin Devleti’nin uluslararası alanda tanınmasını “doğru yönde atılmış bir adım” olarak nitelendirerek bunun özellikle Aksa Tufanı sırasında halkın direnişinin bir sonucu olduğunu vurguladı.
Hamdan, asıl ihtiyaç duyulanın “pratik adımlar” olduğunu belirtti.
Bu adımların “Filistin halkına emir dayatmakla değil, işgalcilere yaptırım uygulamakla” mümkün olacağını söyledi.
Hamdan’a göre, bazı Batılı ülkelerin Filistin’i tanıma kararı “savundukları değerlerin güvenilirliğinin aşındığını gösteriyor.”
Bu ülkeler, işgale yaptırım uygulamak yerine tanıma adımıyla sorumluluktan kurtulmaya çalışıyor.
“Katar’daki suikast girişiminden sonra Trump’a mesaj göndermedik”
Hamdan, İsrail’in Katar’a yönelik saldırganlığını ve Hamas liderlerine düzenlenen suikast girişimini de değerlendirdi.
O tarihten bu yana hareketin ne ABD Başkanı Donald Trump’a ne de başka birine herhangi bir mesaj iletmediğini söyledi.
İsrail’in saldırısının, Trump’ın Katar Başbakanı ile Hamas heyeti arasında yapılan görüşmenin ertesi günü gerçekleştiğine dikkat çekti.
Ona göre bu saldırı, işgalin sınır ve egemenlik tanımadığının en açık göstergesiydi.
“Ateşkesle vakit kazanmaya çalışıyorlar”
Hamdan, Gazze’deki İsrail saldırılarının müzakere önerileriyle örtbas edilmeye çalışıldığını ifade etti.
Ancak işgalcilerin ne ateşkese ne de uzlaşıya ilgi duyduğunu söyledi.
İsrail’in, iki yıl süren saldırılarla elde edemediği siyasi kazanımları, oyalama taktikleriyle sağlamaya çalıştığını öne sürdü.
“Taviz vereceğimizi ya da direnişin zayıflayacağını düşünenler yanılıyor” diyen Hamdan, tarihin direnişin geri çekilmediğini gösterdiğini vurguladı.
Netanyahu’nun Gazze’yi işgal ederek zafer kazanacağına inanmasının da “büyük bir yanılgı” olduğunu dile getirdi.
“İşgal varlığının tehditleri ciddiye alınmalı”
Hamas lideri, İsrail tehdidinin artık sadece Filistinliler ve onların yerinden edilmesiyle sınırlı olmadığını belirtti.
İşgal varlığının aynı zamanda komşu ülkelere de kendi şartlarını dayatmaya çalıştığını, bölge üzerinde kontrol kurma niyetinin açık olduğunu söyledi.
İsrail’in Mısır’a karşı başlattığı baskının, Kahire’nin yerinden edilmeyi reddetmesinden kaynaklandığını ifade eden Hamdan, Mısır’ın tutumunu takdir ettiğini açıkladı.
Ancak İsrail’in Washington’la anlaşarak Tony Blair’in girişimini, Mısır’ın Gazze’yi yeniden inşa planının yerine koymaya çalıştığını söyledi.
“Filistin ve Lübnan direnişi aynı safta”
Hamdan, Filistin direnişi ile Lübnan’daki İslami direniş arasındaki ilişkinin derinliğine de dikkat çekti.
Bu bağın, Hizbullah’ta Şehit Seyyid Hasan Nasrullah’ın öncülük ettiği stratejik bir ilişki olduğunu belirtti.
Direnişin önemli başarılar elde ettiğini ve henüz açıklanması için uygun zaman gelmeyen gizli kazanımlar bulunduğunu dile getirdi.
Filistin direnişi ile Hizbullah’ın üç konuda tam bir mutabakat sağladığını açıkladı: İsrail işgaline karşı direniş, ümmetin birliği ve Filistin davasının merkeziliği.
Şehit Nasrullah’ın yokluğunun büyük bir boşluk bıraktığını söyleyen Hamdan, bunun direnişi kırmadığını; aksine, hareketi daha ileriye taşıma sorumluluğu yüklediğini vurguladı.
Nasrullah’ın 8 Ekim 2023’teki mesajını hatırlatarak, “Destek savaşını vermeye karar verdik ve bu savaşı sürdüreceğiz” sözlerini onun mirası olarak nitelendirdi.
Hizbullah’ın daha önce Genel Sekreter Abbas el-Musevi’yi kaybettiğini ancak hareketin büyüyerek 2000’de kurtuluşa ulaştığını, 2006’da da işgale karşı tarihi bir mücadele verdiğini hatırlattı.
“Düşmanlarınızı tanımlamanın yolu, kendinizi iyi tanımaktan geçer. Şehit Seyyid Nasrullah bunun en açık örneğiydi. Yolun, Şeyh Naim Kasım ve kardeşlerinin liderliğinde kararlılıkla süreceğine inanıyoruz” dedi.