İran Cumhurbaşkanı Mesud Pizişkiyan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için geldiği New York’ta, Amerikalı savaş karşıtı isimlerle bir araya geldi. İsrail’in yeni bir saldırı hazırlığında olduğunu kaydeden Pizişkiyan, ülkesinin kendisini kararlılıkla savunacağını vurguladı.

YDH - İran Cumhurbaşkanı Mesud Pizişkiyan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için New York’ta bulunduğu günler, yoğun diplomasi trafiğine ve sert mesajlara sahne oldu.
24 Eylül 2025’te Amerikalı savaş karşıtları, gazeteciler ve uzmanlarla bir araya gelen Pizişkiyan, toplantıya Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı kritik görüşme nedeniyle gecikti.
Avrupa’dan ekonomik baskı artıyor
Pizişkiyan'ın Macron ile görüşmesinin merkezinde, nükleer anlaşmanın (JCPOA) süresinin uzatılması ve otomatik yaptırımların (snapback) devreye sokulmaması çabası vardı. Ancak bu girişim sonuçsuz kaldı. Avrupalı liderler, Tahran’a yönelik ekonomik baskıyı artırma kararı alırken, İran yönetimi Washington’un desteğiyle İsrail’in yeni bir saldırı hazırlığında olduğunu değerlendirdi.
Manhattan’daki bir otelde, etrafta kamuflajlı bomba imha ekipleri nöbet tutarken ve federal görevliler koridorlarda gezerken bir araya geldiği yaklaşık 25 kişilik gruba seslenen Pizişkiyan, olası bir saldırıya karşı net bir tavır koydu.
Cumhurbaşkanı, “İran’a saldıracaklarından kuşku yok. Biz de kendimizi kararlılıkla savunacağız,” diye konuştu.
İki turluk soru-cevap şeklinde ilerleyen toplantıda, çeviri sorunları nedeniyle Cumhurbaşkanının yanıtları genel ifadelerle sınırlı kaldı.
İlk soruyu yönelten gazeteci Max Blumenthal, bir gün önce İran’ın devrim lideri Ayetullah Ali Hamenei'nin yaptığı konuşmayı hatırlattı. Hamenei, ABD ile müzakereleri "onurlu bir milletin asla yapmayacağı, aklı başında hiçbir devlet adamının onaylamayacağı" bir taviz olarak nitelemişti.
Hamenei, bu tavrın nedenini açıklarken, “Böyle tehditler altında müzakereyi kabul etmek, İran İslam Cumhuriyeti’nin yıldırmalara açık olduğunu göstermek olur. Tehdit edildiğimiz her seferinde titrediğimizi ve teslim olduğumuzu ortaya koyar,” demişti.
Blumenthal, Pizişkiyan'a bu sözlerin kendi yönetiminin de görüşünü yansıtıp yansıtmadığını ve Trump’ın nükleer müzakereleri kullanarak İran’ı İsrail’in sebepsiz saldırısına karşı savunmasız hâle getirdiğini düşünüp düşünmediğini sordu. Cumhurbaşkanı, diğer soruların ardından söz alarak Trump’ın diplomasi yöntemlerini ağır bir şekilde eleştirdi: “Bu müzakere değil, dayatmaydı,” dedi.
“Böyle biriyle nasıl müzakere edebiliriz?”
Pizişkiyan, Trump yönetiminin Orta Doğu elçisi Steve Witkoff’u işaret ederek, "Witkoff’un söyledikleri kayda alınmalıydı. Bize bir şey söylüyor, sonra Washington’a dönünce başka bir şey anlatıyor. Böyle biriyle nasıl müzakere edebiliriz?" sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı ayrıca, ABD dış politikasının yıkıcı doğasını inceleyen bir kitaba da dikkat çekti. Making Endless War adlı derlemenin, Vietnam savaşı ve Arap-İsrail savaşlarını analiz eden makaleler içerdiğini ve kaynaklar ile jeopolitik kontrol uğruna verilen savaşların, ABD diplomasisinin kalıcı bir parçası hâline geldiğini savunduğunu aktardı.
"Uygun adım görebilirsek esneklik göstermeye hazırız"
Pizişkiyan'ın yanında oturan Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İsrail’in 2018’de Natanz Nükleer Tesisi’nde patlama gerçekleştirerek 4 bin santrifüjü yok ettiğini anımsattı.
Bu olaya rağmen İran’ın uranyum zenginleştirme seviyesini artırdığını fakat İsrail’in baltalamaya çalıştığı müzakereleri sürdürdüğünü vurguladı.
Arakçi, “Bugün bile, karşılığında uygun adım görebilirsek esneklik göstermeye hazırız,” dedi.
Ancak bakan ve beraberindeki heyet, Avrupalılardan hiçbir taviz alamadan New York’tan ayrıldı. Macron, otomatik yaptırımların "çoktan karara bağlandığını" bildirdi.
Saldırı tehdidi İran toplumunu kenetledi
İran yönetimi, Batı’nın bu tavizsizliğini, İsrail’e yeni saldırılar için verilmiş bir açık çek olarak değerlendiriyor. Buna karşın Pizişkiyan, geçen haziranda yaşanan 12 günlük savaşın ardından İran toplumunun daha da kenetlendiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı, “Son saldırı birliği artırdı. Devrimi eleştirenler bile rejim değişikliğine karşı çıktı. Hükümeti eleştirenler dahi ordumuzu destekledi,” diye konuştu.
Pizişkiyan, geçen haftalarda Katar’da, Hamas’ın tüm müzakere heyetini ortadan kaldırmayı hedefleyen İsrail suikast girişimine dikkat çekerek, “Artık kimsenin güvende olmadığını gören komşularımız sayesinde bölgedeki dayanışma artacak,” öngörüsünde bulundu.
İsrail’in İran’a yönelik son saldırısında suikast girişiminden kıl payı kurtulduğunu da hatırlatan Pizişkiyan, “Eğer beni ortadan kaldırırlarsa, sonrasına dair beş-altı adımı önceden hazırladık,” dedi.
İran’ın her türlü senaryoya hazır olduğunu vurgulayan Pizişkiyan, konuşmasını güven veren bir tonda noktaladı: “İran, Gazze değil. İran, Lübnan değil. İran, Suriye değil. İran bambaşka.”