Suriye'de sağlık sistemi çöküşün eşiğinde

img
Suriye'de sağlık sistemi çöküşün eşiğinde YDH

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü ve saha kaynaklarının verilerine göre, Suriye’de kamu hastanelerinde sağlık hizmetleri ciddi bir çöküş içinde. İlaç ve malzeme kıtlığı, personel göçü ve yetersiz ekipman, milyonlarca insanın temel sağlık ihtiyaçlarını karşılamasını neredeyse imkânsız hale getiriyor.




YDH- Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü, Suriye sağlık sisteminin tamamen çökme riskiyle karşı karşıya olduğunu duyurdu.

Örgüt, tıbbi altyapının yıkılmış, ilaç ve malzeme kıtlığının ciddi, sağlık çalışanı sayısının azaldığı ve birçok tesisin kapandığı bir ortamda, milyonlarca insanın hayatının risk altında olduğunu belirtiyor.

Kuruluş, yaklaşık 15,8 milyon kişinin acil sağlık yardımına ihtiyaç duyduğunu ve temel sağlık hizmetlerinin sağlanmasının ciddi şekilde tehdit altında olduğunu ifade ediyor.

Suriye’de kamu hastanelerinde sağlık hizmetleri, eski rejimin devrilmesinin ardından ciddi bir çöküş yaşadı. Rejimin başındaki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütü yetkililerinin hizmetlerin ücretsiz olduğu yönündeki iddialarına rağmen, ilaç ve malzeme kıtlığı ile çok sayıda tıbbi ve idari personelin göç etmesi, sağlık hizmetlerinin nüfusun temel ihtiyaçlarını karşılamasını neredeyse imkânsız hale getirdi.

Günlük kullanım için temel ilaç ve malzemelerin eksikliği, ailelerin çoğunu tedaviyi kendi imkanlarıyla karşılamaya zorluyor.

El-Ahbar’a konuşan Ravida, annesinin ani bir sağlık krizi geçirmesi üzerine devlet hastanesinde karşılaştığı durumu anlattı:

"En yakın hastaneye gittim, doktor acil testler ve bazı röntgenler istedi, ama bunlar mevcut değildi. Acil servis, iğne, gazlı bez, dezenfektan, enfeksiyon önleyici ilaçlar ve ağrı kesicileri bile kendimden temin etmemi istedi. Neyse ki bir hayır kurumu masrafları karşıladı."

Ravida’nın annesi, on yıl önce ölen babasının emekli bir subay olduğunu hatırlatarak, “Eskiden askeri hastanelerde hem iyi hem de ücretsiz tedavi alırdık, şimdi mevcut yetkililer hastaneleri kapattı ve çalışanları sınır dışı etti” dedi.

 

Özel hastaneler yoksullar için ulaşılmaz durumda

Lazkiye’de yaşayan Faris Emin, hasta babasını devlet hastanesinden özel bir hastaneye nakletmek zorunda kaldı; babası vefat etmesine rağmen, yalnızca bir haftalık tedavi masrafları 9 milyon Suriye lirasını aştı.

Yine de yoksul ve düşük gelirli kesimler hâlâ kamu hastanelerini tercih ediyor.

Hizmet kalitesi düşse de, tıp öğrencileri tarafından yapılan muayeneler ve ikamet ücretleri ücretsiz olmaya devam ediyor.

Şam’daki bir halk sağlığı merkezinde eski doktor Ziad, kamu hastanelerinde çöküş belirtilerinin belirginleştiğini; ekipmanların arızalandığını, ilaç, malzeme ve kalifiye personel eksikliğinin giderek arttığını söylüyor.

Bir uzman, “Çalıştığım hastane, göç, tazminatsız emeklilik ve düşük maaşlar nedeniyle tıbbi ve idari personelinin %60’ından fazlasını kaybetti. Klinikleri ve acil servisler gerçek kapasitelerinin iki katından fazla çalışıyor, bu da aşırı kalabalıklaşmaya, müdahale gecikmelerine ve birçok hastanın erken taburcu edilmesine yol açıyor” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü verileri, Suriye’de sağlık çalışanlarının yaklaşık %70’inin yerinden edildiğini, tıp öğrencileri ve asistan doktorların ise hâlâ Avrupa, Amerika veya Körfez ülkelerine gitmeyi düşündüğünü gösteriyor.

Yeni rejimin dışlama, ötekileştirme ve ücretli izin politikaları bu durumu daha da derinleştiriyor.

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü ayrıca, sağlık hakkının sağlanmasında birincil sorumluluğun HTŞ yetkililerine ait olduğunu ve sağlık altyapısının iyileştirilmesi ile sektöre sürdürülebilir finansman sağlanması için kapsamlı bir ulusal strateji geliştirilip uygulanması gerektiğini belirtiyor.

Bu sayede dış yardıma aşırı bağımlılığın sona erdirilmesi mümkün olacak.

Öte yandan, geçiş hükümeti hastanelerdeki kötüleşen durumu eski rejime bağlamaya devam ediyor ve tesisleri yeniden geliştirme sözü veriyor.

HTŞ'nin Sağlık Bakanlığı’ndan bir yetkili, uluslararası yardım kuruluşları ve derneklerle koordinasyon içinde tüm hastanelerde tıbbi ekipmanların temini ve iyileştirilmesine odaklandıklarını belirtti.

Hassas ameliyatlar için yurt dışından uzman ekipler getiriliyor, rutin hizmetler ise mevcut kaynaklarla yürütülüyor. Personel eksikliklerinin giderilmesi ve çalışan tazminatlarının artırılması da planların bir parçası.

Yükseköğretim Bakanlığı, sağlık hizmetlerindeki yetersizliğin eski rejimden kalan birikmiş sorunlardan kaynaklandığını vurguluyor.

HTŞ bakanlığı, öncelikle tıbbi ekipman kalitesini iyileştirerek açığı kapatmaya çalışıyor ve acil ihtiyaçları karşılamak için sivil toplum kuruluşlarıyla koordinasyonu sürdürüyor.

İlgili Haberler