İsrail ateşkeste kendi kurallarını dayatmak istiyor

img
İsrail ateşkeste kendi kurallarını dayatmak istiyor YDH

İsrail işgal ordusu, Refah’ta yaşanan tartışmalı “güvenlik olayını” bahane ederek Gazze’ye kapsamlı saldırılar düzenledi. Ateşkese rağmen insani yardım geçişlerini kapatan İsrail, Hamas’a kırmızı çizgiyi aşmaması uyarısı yaptı. Yüzlerce hava saldırısında onlarca kişi hayatını kaybederken, işgal güçleri direnişi ve işbirlikçileri hedef almaya devam ediyor.




YDH- El-Ahbar muhabiri Yusuf Faris'in aktardığına göre, İsrail işgal ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehrinde yaşanan bir "güvenlik olayını", Şeridi kuşatma gerekçesi olarak kullanmaya başladı.

İsrail ordusu, ateşkes sonrası ortaya çıkan güvenlik zaafiyetinden faydalanarak hedeflerini güncelledi. Netanyahu’nun mesajları, İsrail’in Şarm el-Şeyh’te imzalanan anlaşmanın mahiyetini açıklama ve Hamas’a “kırmızı çizgiyi aşmaması” uyarısı içeriyordu. İşgal ordusu ayrıca, direnişe yönelik operasyonlar sonrası moral bozukluğu yaşayan işbirlikçilere destek verdi.

Gerilimin artması, arabulucuların ve ABD’nin sınırlarını test etti. İsrail ordusu o akşam ateşkese bağlı kaldı, ancak Netanyahu’nun ofisi insani yardım geçişlerini kapatamadı. Bu durum, Ben-Gvir’in öfkesine yol açtı ve durumu “utanç verici” olarak nitelendirdi.

İbrani medyası, El-Kassam Tugayları’ndan bir grubun, Refah'ta işbirlikçi Yaser Ebu Şebab’ın saklandığı yere baskın düzenlemek üzere yola çıktığını ve İsrail askerleri tarafından pusuya düşürüldüğünü iddia etti.

İddialara göre, güç bir “Bagger” askeri aracında tanksavar füzesi ateşledi veya patlayıcıyı infilak ettirdi ve ardından İsrail askerleriyle çatıştı. Çatışmada iki asker hayatını kaybederken, üçü yaralandı.

Ancak El-Kassam Tugayları, yaptığı basın açıklamasında bu iddiaları yalanlayarak, söz konusu “güvenlik olayıyla” hiçbir bağlantılarının bulunmadığını açıkladı.

Tugay, Gazze’nin tüm bölgelerinde ateşkesin korunmasına dair mutabık kalınan her şeyin uygulanmasında kararlı olduklarını vurguladı.

Refah’ta yaşanan olay hakkında bilgileri olmadığını, söz konusu bölgelerin işgalin kontrolündeki kırmızı alanlar olduğunu ve bu yılın Mart ayında başlayan çatışmalardan bu yana diğer gruplarıyla iletişimlerinin kesildiğini ifade etti.

Öte yandan, İsrail hükümeti yetkilileri, özellikle Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Hamas’ı tamamen ortadan kaldırma, Filistinlileri Gazze’den çıkarma ve bölgenin İsrail için tehdit oluşturmamasını sağlama hedefiyle savaşa kitlesel dönüş çağrısı yaptı.

Savaş uçakları, çeşitli hedeflere saldırılar düzenlerken, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ofisi, Gazze’ye insani yardımı sağlayan tüm geçişlerin bir sonraki duyuruya kadar kapatıldığını açıkladı.

İddia edilen olayın güvenilirliğiyle ilgili soru işaretleri, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Hamas’a yönelik “Gazze halkına saldırı” uyarısıyla daha da arttı.

Açıklamada, işgal güçlerinin himayesindeki Sarı Hat’a komşu bölgelerde faaliyet gösteren işbirlikçiler hedef alınırken, Filistinli sivillere yönelik planlı saldırının ateşkesin ağır bir ihlali olacağı ve arabuluculukla elde edilen ilerlemeyi baltalayacağı vurgulandı.

Garantör devletler, Hamas’ın ateşkese uyumunu talep ediyor.

Bu uyarılar, direnişin sorumluluğu reddettiği gizemli olayla ve yoğun, önceden planlanmış baskınların hedef aldığı kritik kitlenin kesiştiği bir noktada ortaya çıktı.

Analistler, Amerikalıların İsrail’in sahadaki eylemlerine siyasi kılıf sağlamak için önceden hazırlanmış bir senaryoyu yürürlüğe koymuş olabileceğini belirtiyor.

İsrail hava saldırılarının ilk saatlerinde, Cibaliye Taburu’ndaki seçkin güçlerin komutanı Yahya el-Mabhuh, yardımcısı Mustafa el-Sevaliha ve iki yardımcıları Zekeriya Ebu Habl ile Muhammed Ebu Rafi suikastle öldürüldü.

Saldırı, Deyr el-Belah sahilinde insansız hava araçlarıyla gerçekleştirildi. Dört şehit, yaklaşık iki yıldır süren savaş boyunca onlarca suikast girişiminden kurtulmuş ve Cebeliye kampındaki üç muharebeye aktif olarak katılmıştı.

Bu suikastın ardından hava saldırıları yoğunlaştı. Gazze Şehri’nin merkezindeki Nuseyrat kampında yerinden edilmiş kişilerin barındığı çadırı hedef alan insansız hava aracı üç kişiyi öldürdü, diğerlerini yaraladı.

Savaş uçakları, Bureyc kampındaki Abdul Hadi ailesinin evini, Han Yunus’un Mawasi bölgesindeki çadırları bombalayarak kadın ve çocukları öldürdü; Orta Ez-Züveyda'da ise Filistin Medya Prodüksiyon Şirketi’ni hedef alarak gazeteci Muhammed Matar ve oğlu Muhammed el-Zanin’i katletti.

Kuzeyde, Kemal Advan Hastanesi yakınlarındaki bir sivil topluluk saldırıya uğradı, bir kişi öldü, birkaç kişi yaralandı.

Batıda Ebu Hasira Caddesi’ndeki başka bir sivil alan bombalandı, üç kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. Güneyde Han Yunus’ta, İsrail Hava Kuvvetleri, direnişçilerin tutuklu İsraillileri kullandığı tüneli hedef alarak 120’den fazla hava saldırısı düzenledi.

Nuseyrat kampında el-Sardî Okulu, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan altı yerinden edilmiş kişiyi öldürdü. Gazze merkezindeki el-Züveyda semtinde ve Nuseyrat’ta başka çadırlara saldırılar düzenlendi. Akşam saatlerinde, Panda Mall’daki bir apartman dairesine saldırı yapıldı, üç kişi yaşamını yitirdi.

Gazze Sağlık Bakanlığı, Gazze Şeridi genelinde yaklaşık 120 hedefe yönelik yüzlerce hava saldırısında 44 kişinin hayatını kaybettiğini, onlarca kişinin yaralandığını bildirdi. Bu saldırılar, İsrail ordusunun ateşkese dönüleceğini ve yardım geçişlerinin kapatılacağını açıklamasından hemen önce gerçekleşti.



Makaleler

Güncel