Avustralya-İsrail arasında 20 milyon dolarlık füze anlaşması

img
Avustralya-İsrail arasında 20 milyon dolarlık füze anlaşması YDH

Avustralya, piyade araçları için “demir yumruk” sisteminde kullanılacak mühimmatları İsrailli Elbit Systems’tan temin etti; sözleşme, insan hakları uzmanlarınca “ahlaki açıdan sorgulanabilir” bulundu.




YDH- The Guardian’ın aktardığı habere göre, Avustralya'nın piyade araçlarında kullanılan "demir yumruk" silah sistemi için İsrailli bir silah şirketinden 20 milyon dolar değerinde füze satın alması, "ahlaki açıdan sorgulanabilir" ve İsrail'in Gazze'deki davranışlarının "rahatsız edici bir şekilde kabul edildiğinin" bir yansıması olarak kınandı.

Avustralya-Elbit sözleşmesi

Haberde, Avustralya Savunma Bakanlığı’nın, Birleşmiş Milletler’in Gazze’de İsrail’in soykırım işlediğini belirlediği rapordan iki hafta önce, 1 Eylül’de İsrail’in en büyük silah şirketi Elbit Systems ile sözleşme imzaladığı bildirildi. Sözleşme detayları, Avustralya hükümetinin sözleşme veri tabanında geçen haftaya kadar yayımlanmadı.

Sözleşmenin 19,8 milyon dolar değerinde olduğu ve rekabetçi ihale yapılmadan imzalandığı, Elbit Systems tarafından tasarlanan “demir yumruk” koruma sisteminde kullanılabilecek “karşı tedbir mühimmatları” için olduğu belirtildi. İsrail silah şirketi, geçen yılın başında bu sistemi kurmak için 917 milyon dolarlık bir sözleşme kazanmıştı.

Uzmanlardan sert eleştiriler

Avustralya Savunma Bakanlığı sistemin askerleri korumak için gerekli olduğunu savunsa da BM soruşturma komisyonu üyesi olan Avustralyalı insan hakları uzmanı Chris Sidoti, Elbit Systems ile yapılan sözleşmeyi sert bir şekilde eleştirdi.

Sidoti, “Elbit, İsrail ordusunun ana tedarikçisi ve son iki yılda Gazze’de Filistin halkına karşı savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım işlenmesini sağlayan temel aktördür.” dedi.

Sidoti, “Hiçbir Avustralya şirketi Elbit ile iş yapmamalı ve kesinlikle Avustralya hükümetinin hiçbir birimi Elbit ile iş yapmamalıdır.” ifadesini kullandı.

Elbit Systems, kendisini Gazze’ye yönelik saldırılarda yaygın olarak kullanılan İsrail ordusu insansız hava araçları filosunun “belkemiği” olarak tanımladı.

Hukuki ve ahlaki sorunlar

Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden uluslararası hukuk uzmanı Prof. Donald Rothwell, Elbit Systems gibi İsrail savunma şirketlerinin “Gazze’deki iddia edilen soykırım eylemlerinde doğrudan sorumlu” olduğunu belirtti.

Rothwell, “Bu nedenle Avustralya, bu tür faaliyetleri destekleyen herhangi bir ticaretin içinde olmamalıdır.” dedi.

Rothwell, Avustralya’nın soykırım sözleşmesi uyarınca İsrail’e silah tedarik etmemesi gerektiğini ancak İsrail şirketlerinden silah satın almasının yasal olarak mümkün olabileceğini söyledi.

Rothwell, “İsrail’den Avustralya’ya tek yönlü silah ticareti, soykırım sözleşmesinin veya Uluslararası Adalet Divanı’nın 2024 geçici önlemler emirlerinin kapsamına girmiyor. Ancak bu silah ticareti, İsrail’in askeri sanayi kompleksini desteklediği için ahlaki açıdan tartışmalıdır.” dedi.

Sidoti, eski Avustralya İnsan Hakları Komiseri olarak, “Elbit’ten herhangi bir ürün veya teknoloji satın almak, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırımı işlemek için daha sofistike yöntemlerin araştırma ve geliştirilmesini finanse ediyor.” ifadelerini kullandı.

Sidoti ayrıca, “Bu, Avustralya’nın soykırımı önleme, uluslararası insancıl hukuka saygıyı sağlama ve İsrail’in yasadışı faaliyetlerini herhangi bir şekilde desteklememe uluslararası yükümlülüklerini ihlalidir. Sadece silah ve mühimmat sağlamamakla sınırlı değildir; Avustralya’nın Elbit ile hiçbir ticari ilişkisi olmamalıdır.” dedi.

Uluslararası hukuk ve toplumsal tepki

Avustralya Savunma Bakanlığı sözcüsü, “demir yumruk” mühimmatlarını sağlayacak başka bir silah şirketi bulunmadığı için hükümetin Elbit dışında tedarikçi arayamadığını iddia etti. Sözcü, “Avustralya, bu ülkede silah veya mühimmat üretmiyor ve bunları İsrail’e tedarik etmiyor.” dedi.

Avustralya Uluslararası Adalet Merkezi’nin geçici genel müdürü Lara Khider, hükümetin Elbit Systems ile yaptığı sözleşmelerin “soykırımı önleme yükümlülüklerinin açık bir ihlali” olduğunu söyledi. Khider, “Önleme yükümlülüğünün yorumu sadece silah transferini kapsayacak kadar yüzeysel olmamalıdır.” dedi.

Güney Avustralya Üniversitesi’nden uluslararası mahkemeler uzmanı Dr. Juliette McIntyre, Avustralya’nın İsrail’in Filistin topraklarını işgalini sürdürmesini destekleyecek herhangi bir yardım veya desteği sağlamama yükümlülüğü bulunduğunu belirtti. McIntyre, “Süregelen işgali destekleyen ekonomik ilişkiler sona ermelidir.” dedi.

McIntyre ayrıca, “Savaş suçları ve soykırım işlemekle suçlanan bir devletle silah ticareti yapmak, kurallara dayalı uluslararası düzenin güvenilirliğini zedeler ve Avustralya’nın İsrail’in uygulamalarına yönelik rahatsız edici bir kabullenmesini gösterir.” ifadelerini kullandı.

Siyasi tepkiler

Başbakan ve üst düzey hükümet yetkilileri İsrail’in Gazze’deki uygulamalarını defalarca kınadı. Mayıs ayında Anthony Albanese, Gazze’ye yardım girişlerinin engellenmesini “bir rezalet” olarak nitelendirdi. Geçen ay ise resmen Filistin devletini tanıdı.

Yeşiller Partisi senatörü David Shoebridge, uluslararası hukukun “çok açık” olduğunu ve “tüm ülkelerin Gazze’deki soykırım nedeniyle İsrail ile çift yönlü silah ticaretini durdurması gerektiğini” belirtti.