Güney Suriye’deki Kuneytra ve Golan Tepeleri çevresinde İsrail, askeri ve toplumsal müdahaleleri birleştiren yayılmacı bir stratejiyle kontrolü artırıyor. Gözetleme noktaları, altyapı çalışmaları ve nüfus politikalarıyla bölgeyi yeniden şekillendiren işgal güçleri, propaganda ve yardım faaliyetleriyle etki alanını genişletiyor.
YDH- Güney Suriye’deki son gelişmeler, İsrail’in yaklaşımında köklü bir değişimi ortaya koyuyor. Geçmişte basit güvenlik kaygılarıyla sınırlı kalan askeri karakolların kurulmasından, Kuneytra’yı doğrudan kontrol eden gözlem noktalarına yönelen yayılmacı bir stratejiye geçiş yaşanıyor.
Bu dönüşüm, askeri güç kullanımını toplumsal müdahalelerle birleştirerek Suriye coğrafyasını yeniden şekillendirmeyi hedefliyor. Son iki gündür Kuneytra, Golan Tepeleri’ndeki manevralarla eş zamanlı artan İsrail müdahalesine tanık oldu.
Rejimin devrilmesinden iki yıl önce başlatılan karakolların inşası, ek teçhizat ve saha çalışmalarıyla hızlandırıldı.
Cabata el-Haşab Koruma Alanı’nda “Tarım Kulesi” yakınında altıdan fazla ekskavatörün katıldığı kazı çalışmaları ve gözetleme teknolojisi ile toplam 133 hektarlık alanın yaklaşık 200 dönümü kontrol altına alındı.
İşgal güçlerinin Kuzey Kuneytra’daki Taranja köyünde çocuklarla temas kurduğu bir video, planlı propaganda çabası olarak değerlendiriliyor.
İsrail, bölgede tıbbi tesis kurma girişimlerini Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) üzerinden yürütüyor, ancak tesisin kontrolü İsraillilerde bulunuyor.
Çocuklara yapılan yardım faaliyetleri ve medya kısıtlamaları, işgal güçlerinin sınır sakinleri üzerindeki etkisini artırıyor.
Rejimin devrilmesinden sonra Kuneytra’da yapılan nüfus sayımı ve yardım girişimleri, halkın ihtiyaçlarını belirlemeye yönelikti; ancak bazı yardımlar geri çevrildi ve halk düzenli olarak yardım bekler hâle geldi.
Tarım ve hayvancılığın hedef alınması, zeytin ve buğday gibi ürünlerin ellerden alınması ve arazilerin tahrip edilmesi, yerel topluluklarda ayrışmayı derinleştiriyor.
Golan Tepeleri’nde ise işgal ordusuna katılımda %600 artış yaşandı.
Savaş sonrası yaklaşık 150 Dürzi orduda görev aldı; 120’si yedek, 30’u düzenli kuvvetlerde. “İsrail vatandaşlığı” başvurularında da rekor artış gözlemleniyor; Dürzilerin yaklaşık yarısının bir yıl içinde tam vatandaşlığa kavuşması öngörülüyor.
Ayrıca İsrail Knesset’i, Süveyda bölgesindeki Dürzilere daimi ikamet izni sağlayan yasa tasarısını görüştü. Yasa, belirli aile bağları olan Dürzilere ikamet, güvenlik hizmetleri veya sivil bağış imkânı tanıyor; tüm başvurular güvenlik ve siyasi değerlendirmelere tabi tutuluyor.