2022’de Batı Şeria’da öldürülen Filistinli Amerikalı gazeteci Şirin Ebu Akile davasında, eski ABD’li askeri yetkili Steve Gabavics, İsrail askerinin ateşinin kasıtlı olduğunu savundu.
YDH- ABD Dışişleri Bakanlığı, 2022 yılında Batı Şeria’da öldürülen Filistinli Amerikalı gazeteci Şirin Ebu Akile olayında “İsrail askeri mevzilerinden ateş edilen mermilerin ‘muhtemelen sorumlu’ olduğunu” açıklamış, ancak Amerikalı yetkililerin “bunun kasıtlı olduğuna inanmak için bir neden bulamadığını” da belirtmişti. Açıklamada, ölümün “trajik koşulların bir sonucu” olduğu iddia edilmişti.
Bu açıklama, Filistinliler ve birçok kişi tarafından, “İsrail ordusunun Filistinlilerin ölümünden sorumluluktan kaçtığı son örnek” olarak değerlendirildi. ABD, Ebu Akile’nin öldürülmesi hakkında bir daha kamuoyuna resmi bir açıklama yapmadı.
Ancak olayı yakından inceleyen ABD’li yetkililer, Biden yönetiminin kamuoyuna yaptığı değerlendirmelerde ciddi şekilde bölünmüş durumda. Beş güncel ve eski ABD’li yetkili, bazılarının “ateşin kasıtlı olduğuna ikna olduğunu” belirtti. Yetkililer, “ateş açan kişinin bir gazeteciye nişan aldığını bilip bilmediğine dair kesin kanıt olmadığını” ifade etti, ancak mevcut deliller ve olayın koşullarına göre “İsrail askerinin bunun farkında olması gerektiğine inandıklarını” aktardı.
Gabavics ve Fenzel arasındaki çatışma
Söz konusu ölümün “kasıtlı olamadığı” değerlendirmeye katılmayanlar arasında, 30 yıllık askeri polis tecrübesine sahip ve Guantánamo Körfezi ABD askeri hapishanesinin komutanlığını yapmış olan Albay Steve Gabavics de bulunuyordu. O dönemde ABD Güvenlik Koordinatörü Ofisi’nde görev yapan Gabavics, “ABD hükümetinin bulguları İsrail hükümetini memnun etmek için yumuşattığını” söyledi.
Gabavics, mayıs ayında Zeteo News tarafından yayımlanan belgeselde, Ebu Akile’yi vuran İsrail askerini “ilk kez kamuoyuna açıkladı,” ancak belgeselde Gabavics’in adı geçmedi. Şimdi ise New York Times’a verdiği röportajla açıkça konuşuyor.
Gabavics’e göre, çekimlerin kasıtlı olup olmadığı konusunda ofis içinde ciddi bir anlaşmazlık yaşandı. En keskin çatışmayı yaşayanlar ise Gabavics ve o dönemdeki patronu Tümgeneral Michael R. Fenzel’di. Çatışma sonunda Gabavics, ABD incelemesinden uzaklaştırıldı ve Fenzel tarafından “işten çıkarılmakla tehdit edildi.”
Dört yetkili, New York Times’a konu hakkında konuştu ancak isimlerini gizli tuttu. Gabavics, Fenzel’in ekibinde başkan yardımcısı olarak görev yapıyordu ve 4 Temmuz 2022’deki Dışişleri Bakanlığı açıklamasının hazırlanmasına katkı sağlamıştı. Gabavics, açıklamanın yayımlanmasının ardından “bu açıklamayı yaptıkları için tamamen şaşkına döndüklerini” söyledi ve “ABD hükümetinin bunu kasıtlı olarak yapmadığını belirtmemesi ‘vicdanımı sürekli rahatsız etti.’” dedi.
Gabavics, “Tercih her zaman İsraillilerden yana oluyor. Filistinlilere çok az gidiyor.” ifadelerini kullandı. Ancak Fenzel, yeterli kanıtın olmadığını ve “savaş sisinin kazara ölüm ihtimalini” dışlamadığını savundu. Fenzel, New York Times’a yaptığı açıklamada, “Sonuçta elimdeki tüm bilgileri değerlendirerek karar verdim. Çalışmalarımızın bütünlüğünü savunuyorum ve doğru sonuçlara ulaştığımızdan eminim.” İddiasında bulundu.
Gabavics ve diğer yetkililer, kendisinin “gerçeğe duyduğu endişe nedeniyle hareket ettiğini” belirtti. Fenzel’in, ofisinin İsrail ordusuyla ilişkisini koruma arzusunun değerlendirmesini etkileyebileceği de kaydedildi.
Olayın İncelenmesi
Gabavics ve Fenzel’in çalıştığı ofis, İsrail ve Filistin yetkililerinin “ortak soruşturmaya işbirliği yapmayı reddetmesi” nedeniyle olayı incelemekle görevliydi. Gabavics, FBI’ın başta soruşturmaya girmeyi reddettiğini, ancak Kongre baskısı üzerine Kasım 2022’de kendi soruşturmasını başlattığını aktardı. Üç yıl sonra, FBI henüz bulgularını açıklamadı.
ABD ekibi, olay yerinde mermilerin izini inceledi ve mermiyi İsrailli balistik uzmanlarına test için teslim etti. İsrailli uzmanlar, İsrail ordusunun söz konusu askeri tüfeğini de inceledi. 2022 Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, mermideki “yaygın hasar nedeniyle hangi silahtan çıktığı konusunda kesin sonuca varılamadığı” iddia edildi. ABD ekibi, ayrıca ayrı İsrail ve Filistin soruşturmalarını inceledi ancak tanıklarla görüşmedi veya kendi testlerini yapmadı.
Gabavics, olayın başlıca ABD soruşturmacısı olarak, İsrail askerinin “gazeteci olduğunu bilmesi gerektiğine” inandığını ancak hedefin özel olarak Ebu Akile olup olmadığını bilmediklerini aktardı. Gabavics, “Merminin doğruluğu ve sıralı şekilde vurulan hedefler, bunun kontrolsüz bir ateş olmadığını gösteriyor. Önce yapımcısına, sonra Ebu Akile’ye, ardından yardım eden bir yoldaki kişiye ateş edildi. Bu, kasıtlı olduğunu gösteriyor.” dedi.
2022’de New York Times tarafından yürütülen soruşturmada, “16 merminin İsrail askeri konvoyunun bulunduğu noktadan atıldığı ve büyük olasılıkla bir elit birliğe mensup asker tarafından açıldığı” belirlendi. Gabavics, kazara ateş edilmesi için “en saçma senaryonun” gerçekleşmesi gerektiğini söyledi.
Filistinli yetkililer de Gabavics’in değerlendirmesiyle aynı görüşteydi. İsrail, Ebu Akile’nin ya bir İsrail askeri ya da çatışmada rastgele ateş eden Filistinli silahlı kişiler tarafından vurulduğunu iddia etti ve “askerlerinin kasıtlı olarak gazeteciye zarar vermeyeceğini” öne sürdü. Ancak Times’ın incelediği kanıtlar, Ebu Akile’nin etrafında silahlı Filistinli bulunmadığını ortaya koydu.
Gabavics, bulgularını Fenzel’e sözlü olarak ve rapor taslağına yazdı. Fenzel ise bu değerlendirmeye katılmayarak Dışişleri Bakanlığı’na iletti ve “ölümün kasıtlı olmadığı” sonucunu yayımlattı. Gabavics, taslağa daha sert ifadeler eklemeye çalıştı, Fenzel ise bunları tekrar sildi ve sonunda Gabavics’i görevden uzaklaştırdı. Fenzel, Gabavics’in iddialarına yorum yapmayı reddetti.
Gabavics, “Bu, kariyerimde beni en çok rahatsız eden olaydı. Çünkü elimizde her şey vardı.” dedi ve sürecin “adaletsiz bir şekilde yürütüldüğünü” savundu.