FT: ABD ve İsrail'in 'Yeni Gazze' inşa planı endişe yarattı

img
FT: ABD ve İsrail'in 'Yeni Gazze' inşa planı endişe yarattı YDH

Financial Times, Arap ve Avrupa ülkelerinin ABD ve İsrail’in Gazze’de bazı bölgeleri yeniden inşa etmeyi öngören planına tepki gösterdiğini ve planın kalıcı bölünme ile işgal riskini artırabileceğini bildirdi.




YDH- Financial Times’ın bildirdiğine göre, Arap ülkeleri, ABD destekli bir “Yeni Gazze” inşası önerisine karşı çıkıyor ve planın Gazze’nin bazı bölgelerinin uzun vadeli “bölünmesine” ve işgaline yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Söz konusu plan, İsrail işgali altındaki bölgelerde Gazze’nin yeniden inşasını öngörüyor.

Bu girişim, geçen ay ABD aracılığıyla sağlanan bir ateşkesi takip ediyor. Ateşkes sonucunda, Gazze sözde ‘Sarı Hat’ boyunca işgal edilmiş durumda kaldı: İsrail işgal birimleri bir tarafı kontrol ederken, Filistinliler fiilen diğer tarafı yönetiyor.

ABD’nin planı ve BM baskısı

Buna paralel olarak, ABD’nin, Başkan Donald Trump’ın “Gaza barış planını” uluslararası hukuk çerçevesinde resmileştirecek bir BM Güvenlik Konseyi kararı alması için baskı yaptığı öne sürülüyor. The New York Times’ın aktardığına göre, konuya ilişkin olarak görüşmelerde bulunan veya bilgilendirilen üst düzey ABD yetkilileri ve diplomatlar, bu adımın “müzakere alanını daralttığını” belirtiyor.

Bu gelişme, Arap ve Avrupa ülkeleri arasında Filistinli çıkarlarının göz ardı edilme endişelerini artırdı. Gazze’de İsrail’in yıkım boyutu, çoğu soykırım sırasında enkaza dönüşen altyapı nedeniyle, hem Batılı hem de Arap ülkeler için yeniden inşayı öncelikli hale getirdi. İsrail ve ABD yetkilileri, fonların “Hamas kontrolündeki alanlara” yönlendirilmeyeceğini ifade ederken, Trump’ın damadı Jared Kushner dahil bazı yetkililer, “İsrail işgali altındaki tarafın yeniden inşasının Filistinlilere, direniş grubuna ‘alternatif’ sunabileceğini” öne sürdü.

Bu yaklaşım, savaş sırasında İsrailli yetkililer tarafından daha önce gündeme getirilen ve ardından terk edilen “Hamas’sız bölgeler” önerilerini hatırlatıyor. Arap, Müslüman ve Avrupa ülkeleri ABD’ye planla ilgili endişelerini iletti; planın Gazze’nin bazı bölgelerinin işgaline yol açabileceğini belirtti.

Financial Times’a konuşan bir Arap diplomat, “Bu konuda Filistinliler, Mısırlılar, diğer birçok ülke, Katar, Türkiye ile ABD ve İsrail arasında bir çatışma yaşanacak; ABD İsrail’in bakış açısını desteklemeye devam ederse bu tamamen kabul edilemez olur” dedi.

Tartışmalı bölgeler ve güvenlik endişeleri

ABD yetkilileri, planın Gazze’nin yeniden inşasını hızlandırabileceğini ve İsrail için güvenli bir “silahsızlandırılmış Yeni Gazze” yaratabileceğini iddia ediyor. Kushner, “İsrail kontrolündeki alanlarda yapılacak inşaatın Gazze halkına ‘gitmek, iş bulmak ve yaşam alanı sağlamak için bir yer’ sunabileceğini” belirtti.

Financial Times’a konuşan bir İsrailli yetkili, bunun, değerlendirme altındaki seçeneklerden biri olduğunu ifade etti.

Habere göre, Arap ülkeleri, özellikle sözde Sarı Hat boyunca geçici olarak belirlenen sınırın kalıcı hale gelmesinden endişe ediyor. Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safedi, Gazze’nin “bir bütün ve Filistin topraklarının bir parçası” olduğunu vurgulayarak, İsrail’in geri çekilmesi için net bir takvim çağrısında bulundu.

Başka bir Arap diplomat, “Görünüm felaket olur. Sanki İsrail için inşa ediyoruz da Filistinliler için değilmiş gibi olur. Gazze’nin savaş ve barış arasında bir belirsizlik alanına dönüşmesini ve mevcut durumun statüko haline gelmesini istemiyoruz.” uyarısında bulundu. Diplomata göre, hiçbir Arap devleti bu koşullarda yeniden inşaya fon sağlamaz.

Trump’ın 20 maddelik planı, İsrail’in kademeli çekilmesini ve “uluslararası bir istikrar gücü”nün konuşlandırılmasını öngörüyor; ancak bu gücün büyüklüğü, yetkisi ve katkıda bulunan ülkeler hâlâ belirsiz.

Mısır, özellikle Gazze’nin güneyinde, Mısır sınırına yakın Refah’ta yeniden inşa önerisi konusunda endişelerini dile getirdi. Filistinlilerin bu bölgede yoğunlaştırılması, İsrail’in isterse Mısır’a zorunlu yer değiştirme girişimini kolaylaştırabilir. Netanyahu hükümetinin sert kanat üyeleri, Trump destekli “Gaza Riviera” gibi projelerle Gazze sakinlerini yeniden yerleştirme planları gündeme getirmişti.

İsrail güvenlik çevrelerinde de şüpheler var. Eski istihbarat subayı Michael Milshtein, Hamas’ın projeyi engellemeye çalışacağını ve dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri olan Gazze’nin “bölünmesinin aileleri ayıracağını” belirtti. Milshtein, planın daha önceki “Hamas’sız bölgeler” ve Refah’ta “insani şehir” projeleri gibi stratejileri yansıttığını, sınırlı ekonomik teşviklerle Filistin direnişini kontrol etmeye çalıştığını ifade etti.

Gözlemciler, savaş sırasında birden fazla kez yerinden edilen Filistinlilerin, İsrail işgali altında yeniden taşınmaya isteksiz olabileceğini belirtiyor. Eski ABD Büyükelçisi Dan Shapiro, “Gazze halkına Hamas yönetimi dışında daha iyi bir yaşam olacağını gösterebilmek umudunu taşıyoruz. Ancak yatırımı ve nüfusun bu bölgeye taşınmasını, en azından kısa vadede, hayal etmek çok zor.” dedi.

Körfez Arap ülkelerine yakın bir kaynak, önceliğin insani yardım olduğunu ve Körfez devletlerinin “İsrail işgali altındaki alanlarda yalnızca yardım amaçlı yeniden inşayı” finanse edebileceğini, geniş çaplı yerleşim veya “Yeni Gazze” projelerini desteklemeyeceklerini söyledi. ABD, İsrail ile giderek daha fazla hizalanarak, işgal altındaki bölgelerde yeniden inşa projelerini teşvik ederken Filistinlileri kenara itme stratejisi izliyor.

ABD yetkilileri, Jared Kushner dahil, İsrail kontrolü altında bir “Yeni Gazze” ve uzun vadeli işgali resmileştirebilecek “geçici yönetim” modelini savunuyor.

Ancak Arap ve Avrupa ülkeleri güçlü muhalefetlerini dile getiriyor, bu tür bir planın Filistin egemenliğini kalıcı olarak zayıflatacağı uyarısında bulunuyor. Endişeler arasında, Filistinlilerin zorla yerinden edilmesi, İsrail işgali altındaki “silahsızlandırılmış bölgeler”in oluşturulması ve Filistin yönetim yapılarının göz ardı edilmesi yer alıyor. İsrail güvenlik çevrelerinde, bu yoğun nüfuslu alanların yönetilebilirliği konusunda da şüpheler bulunuyor. Mısır, Ürdün, Katar ve Türkiye gibi bölgesel aktörler, BM’nin ABD destekli kararları resmileştirmesini engellemek için baskı yapıyor.

Filistinliler için direnişin çeşitli şekillerde ortaya çıkması bekleniyor. Birçok kişi zorla yer değiştirmeyi veya işgal altındaki yönetimi kabul etmeyi reddediyor. Filistin direniş grupları ise asimetrik operasyonları artırabilir.

Hukuki ve diplomatik zorluklar öngörülüyor; Arap ülkeleri ve uluslararası kurumlar planı “uluslararası hukuk ve Filistin hakları ihlali” olarak çerçeveliyor. Bu arada insani yardım savunuculuğu, küresel dikkat çekmek ve bağışçı devletleri “Filistin egemenliğine saygı” koşuluyla yeniden inşa finansmanı sağlamaya zorlamak için önemli bir araç olmaya devam edecek.